Donnerstag, 28. Januar 2010

EĞER BİR ORDUNUN İÇİNDE DİNSİZ VEYA DİN DÜŞMANI VİCDANSIZLAR VARSA

EGER BIR ORDUNUN ICINDE DINSIZ VEYA DIN DÜSMANI
VICDANSIZLAR VARSA, O VICDANSIZLAR; CAMIYI DE
CEMAATI DE BOMBALAMAKTAN CEKINMEZLER!

dindarlari seven ALLAHin adiyla

"Balyoz Darbe Plani"yla ilgili olarak sayin Orgeneral Ilker Basbug:
"Düsmana 'Allah Allah' diye hücum ettiren bir ordunun askeri hic
cami bombalar mi" diye tepki verirken, bu plani desifre edenlere de
"vicdansizlar" demis.

Herseyden önce "vicdansiz olanlar", o plani desifre edip yayinlayan-
lar degil, onu yapmis ve hazirlamis olanlardir!

Ikinci olarak, soralim: "Cuntacilar, cami ve cemaatini bombalamaz
mi?"

Eger o cuntacilarin gözünü iktidar hirsi bürümüsse ve onlar dinsiz
veya din düsmaniysalar, bu halde camiyi de, cemaatini de hic ce-
kinmeden ve acimadan bombalarlar, bombalatirlar! Cünkü o plani
hazirlayan emekli general de bir din ve Islâm dostu kimse degildir.
Böyle bir kimse nicin bombalamasin, nicin vicdansiz olmasin? Üs-
telik bir de iktidari ele gecirmeyi kafasina koymussa!

Sayin Ilker Basbug bu gercekleri görerek, dinli ordu ile din düsmani
cuntacilari esitleyip, cuntacilari aklamaya calismamalidir. Siz cun-
tacilari aklamaya ve onlari himaye etmeye calistikca, ordu ve millet
karsi karsiya gelmeye devam edecek ve ikisi de yipranacaktir. Bu-
nun ilk sorumlusu da, elbette cuntacilari tasfiye etmeyenler olacak-
tir.

Hem sayin Genelkurmay Baskani sunu da unutmamalidir: Dindar
subaylardan arindirilmis bir ordunun komuta ve yönetim kademesin-
de, milletin câmisini ve cemaatini bombalayacak ve bombalatacak
cuntacilarin cikmasi imkânsiz degildir. Bunun imkânlasmis hali de;
i$te "Balyoz Cuntasi" ve onu kuran ki$idir. Siz ordudan cuntacilar
yerine dindar subaylari tasfiye etmeye devam ettikce, Türk Halki'
nin dinini bombalayacak darbeciler de eksik olmayacaktir. Cünkü
diken ekilen bir yerden ancak diken biter. Dindar subaylarin atildi-
gi bir yerde, dindar düsmani subaylar kalir. Böyle subaylara bu
Müslüman Millet, cocuklarini nasil teslim edecek?

Ama yüzde doksandan fazlasi Islâmli olan bu halk, sizin meydana
getirdiginiz eksiklige daha fazla tahammül edemez. O din ve dindar
düsmani cuntacilari siz tasfiye etmezseniz, demektir ki, bunu BIZ
MILLET yapacagiz. Dindar subaylarin ordudan atilmasini da BIZ
durduracagiz. Karsi koyabilecek olanlar varsa, ciksin ortaya!

"Biz, Türk Halki'nin partisi ve parlamentosuyuz" diyenler, haydi gö-
rev ba$ina! Bu halki darbecilerden korumak, ilk önce sizin vazifeniz-
dir ve BIZ HALK da, oylarimizla size "yetki" ve "iktidar" vermis bulu-
nuyoruz. Vazifenizi yapiniz, onlara "demokratik gücümüz"ü gösteri-
niz! Gösteriniz ki, darbeciler ve "askerî vesayetci"ler basimiza belâ
olmasinlar!

Not: $unu da unutmayiniz: Dinli bir ordunun askerleri, dindar subay-
larindan arindirilmis, din dostu olmayan üst ve komutanlarina nasil
itaat edebilirler ve onlardan nasil hazzedebilirler? Dinli askerlerin
üst ve komutanlari da dinli (daha dogrusu din dostu) olmali degil
mi? Dindar subaylari ordudan attirarak dengeyi bozmus olmuyor
musunuz?

Not 2: Türk halkinin yüzde doksandan fazlasi "Müslüman"dir. Bu o-
ranin yüzde otuzu da "dindar"dir. Bu din ve dindarlik elbette orduya
da yansiyacaktir. Eger siz dindar subaylari "irtica" bahanesiyle or-
dudan atarsaniz, o ordunun dindar askerleri $öyle düsünecektir:
"Benim dinime ve dindarima hor bakan, onu orduda barindirmayan
ve ona irtica damgasi basan bir orduya ben nicin hizmet edeyim?
Nicin onun askeri olayim?"

Cünkü; vatan kutsalsa, din vatandan daha kutsaldir. Yani din icin
vatan feda edilir. Fakat vatan icin din feda edilmez. Cünkü din, ebe-
diyet getirir. Vatan ise, gecicidir. Buna ragmen vatan korunmalidir.
Fakat, din ezilip gecilerek degil. I$te bu sebeple dini hor görülen,
dindar subayi orduda barindirilmayan bir asker, askerlikten sogur.
Dolayisiyla, askerlik müessesesinin devamini isteyenler, dindar
düsmanligini birakmalidir.

Not 3: Ordu nerelerde sabirli olmalidir?:

a- Hükümete itaatte, b- Cuntacilik ve darbecilige kalkismamakta,
c- Düsmana karsi savasta ve, d- Talim ve talimatlara uymada sabir-
li (yani dayanikli) olmalidir. Bu dört noktada sabri ta$an bir ordu,
"milletin ordusu" olamaz.

Not 4: "Bitirme", "Kafesleme" ve "Balyozlama" cuntacilari ordudan
tasfiye edilmedigi müddetce, gazeteciler TSK'nin bütün pisliklerini
ortaya dökmeye devam edeceklerdir. TSK da, bütün pisliklerinden
arinmadikca, milletin TSK'si olamaz. Dindar subaylari ordudan at-
masini bilen bir Genelkurmay, cuntacilari da tasfiye etmesini bilme-
lidir. "Suclulari barindirmayiz" diyen bir Genelkurmay Baskani, cun-
tacilari nasil barindiriryor?

Bu görüntü ve durumlardan elbette ki biz de muzdaribiz. Fakat
TSK denen ordu evini cunta isimli akrepler, yilanlar, ciyanlar dol-
durmussa; biz buna nasil seyirci kalabiliriz? Bu ev, üc-bes subay
ve generalin özel hanesi degil ki, onun icindeki dehsete göz yuma-
lim! Madem asker bu evi kendiliginden temizlemiyor, millete ait bu
haneye elbette BIZ MILLET el atacagiz.

Not 5: Balyozcu generalin gercek kimligine $u linkten ulasabilirsiniz:
http://www.haberx.com/Yazarlar/Rauf-Atilla-Polat/Ocak-2010/
GENERALIN-BAGLANTILARI.aspx

YA$ASIN! ASKERIN DINDARLIGINA
DÜSMAN OLMAYAN ORDUMUZ!


Zaman: Yeni Cag'in onu, Ocak sonu.
Mekan: Avrupa.
Makam: Cevaplama.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: