Mittwoch, 7. Januar 2009

TÜRKİYE VE ORTADOĞU'NUN GELECEĞİ VE BAZI SORULARA CEVAPLAR

(Bu bildiri, 2006 yilinda yayinlanmistir.)

TÜRKIYE VE ORTADOGU'NUN GELECEGI
VE BAZI SORULARA CEVAPLAR

gelecegi gösteren ALLAHin adiyla

Müslümanlar, düsündügünüz kadar caresiz degildir. Kur-
tulus careleri ise; bir liderin emri altina girip birlik olmala-
rindadir. O liderin sahip olmasi gerektigi özellik ise, ulus-
lararasi diplomaside güvenilir ve sözü gecen bir etkinligi
bulunmasi ve radikalizmden arinmis bir kimlige sahip ol-
masidir. Bu özellik ve niteliklere sahip olmayan radikal-
ist bir liderin, Islâmiyeti ve Müslümanlari antiterörizmin
hedefi haline getirecegi cok aciktir ve böyle liderlerin Or-
tadogu'yu ne hale getirdiklerini gayet iyi görmekteyiz. Bu-
nun icin Müslümanlarin, Islâmiyetin radikallestirilmesinden
ve radikal liderlerin etrafinda toplanmalarindan kesinlikle
uzak durmalari gerekmektedir. Bunun aksi ise, dâvâyi
kaybetmeleri demektir.

Israil-Filistin sorununa bakarken, Müslümanlarin formülü:
(Filistin=Islâmiyet veya Islâmiyet=Filistin) olmamalidir. Is-
lâmiyetle Filistin dâvâsi birbirinden net cizgilerle iyi ayrilma-
li, birbirine karistirilmamalidir. Bu ayrim yapilmadigi takdir-
de, Islamiyet ve Müslümanlar zarar görmeye devam ede-
cek, bir basariya ulasmalari hayal olacaktir. Bu hayal ve
hüsrana düsmemeleri ve ondan kurtulmalari icin Müslüman-
larin bu husustaki formülü: (Filistin Islâmiyete feda edilebilir,
ama Islâmiyet Filistin'e feda edilemez) olmalidir. Bunun icin
de Müslümanlarin "Hak" ve "Adalet"i esas alarak radikalizm-
den uzaklasmalari ve ona kesinlikle yanasmamalari gerekir.
Bu gereklik saglandigi takdirde, Israil'in yumusatilmasi ve
Filistinliler'in haklarina kavusmalari mümkündür. Bu sözler
karsisinda Müslümanlar: "Israil yola gelmez" önyargisiyla
hemen isyana kalkismamali, onun yola gelip gelmeyecegi
hususunu mânevî Büyük Lider'lerine birakmalidirlar.

O halde Müslümanlarin, arkalarindan gidecekleri lideri belli-
dir. O lider, herseyden önce Allah'in saf dinini savunur ve o-
nun korunmasini birinci gaye yapar. Radikalizmi degil, Hak
ve Adalet'i tutar. Buna göre Müslümanlar, Islâmî Liderlik'i
Iran'a ve onun radikalist yöneticilerine birakmamakla yü-
kümlüdürler. Demek Müslüman ülkeler de, -radikalizmi
terketmedigi ve demokrasiye gecmedigi müddetce- Iran
yönetiminin pesinden gidemezler ve onunla birlik olamazlar.
Müslümanlar birliklerini, diktatörlerle degil, demokrasi ta-
raftari liderlerle kurar ve onlarla kurmak zorundadir. Bunun
icin de Müslümanlarin süratle demokratiklesmeye yönelme-
leri gerekmektedir. Fakat demokratik secimlerini yaparlar-
ken radikal liderleri iktidara getirmemeye özen göstermeli-
dirler.

Sizin ve bir coklarinin da öngördügü ve gösterdigi gibi,
eger Müslüman ülkeler demokratiklesme icin kipirdamazlar-
sa, Dünya Liderligi'ni elinde bulunduran Büyük Güc (USA),
onlari kipirdatmak zorunda kalacaktir. Onun simdiki hede-
fi de bellidir: Demokratiklesmeye boyun egmeyen Iran ve
Suriye'yi hizaya getirmek! Yani BOP, rafa falan kaldirilmis
degil, aksine Hamas ve Hizbullah'in Ortadogu siyaset maki-
nasi'nin yanlis dügmelerine basmasinin kazandirdigi firsatla,
tam gaz hedefe kosmakta ve yakinda Lübnan savasinin ge-
leceginde bu hedefteki "yaramazlar"in vurulacagi kesindir.

Müslümanlar, $u an karsilasmakta olduklari yakici ve yikici
siyaset dünyasi tablolari karsisinda ümitsizlige düsmemeli-
dir. Yüce Allah ebediyen karanliga izin vermez. $imdi bir
karanlik varsa, bunun ardindan bir aydinlik gelecek demek-
tir. Yeter ki Müslümanlar, yanlis lider ve stratejilere sarila-
rak güzel geleceklerini yok etmesinler. Eger Müslümanlar
dogru bir lider ve stratejiye sarilirlarsa, yüce Allah'tan yar-
dim alabilirler. Aksi halde ne kadar felâket icinde görünü-
yor olsalar da, O'ndan yardim alamazlar. Allah, bilerek
felâkete kosan ve söz dinlemeyen bir millete nasil yardim
eder? Allah'tan yardim isteyen Müslümanlar, Kâbe'yi yik-
maya gelen Ebrehe'nin kar$ilastigi Müslüman'in safligina
sahip olmalidir. Radikalizm ise, bu safligin tam ziddidir.
Müslümanlar bu zidliga sahip oldugu müddetce Allah'tan
yardim alamayacaklardir. Öyle ise, tutulacak yol ve lider
bellidir. Gelecek aydinlik günler de, bu yol ve lidere tabi
olanlarin olacaktir.

Ey dünya Müslümanlari! Bundan sonra global mânevî li-
deriniz: MEHMED NUR'AN'dir. Mehmed Nur'an, Ha-
mas ve Hizbullah'in derhal ates kesmesini ve Iran'in da,
radikalizmden arinip demokratiklesmesine kadar nükleer
enerji ve silahlardan uzak kalmasini istemektedir. Onun bu
istegine uymayanlar, kendilerine yazik etmis olacaklardir.

***

BÜYÜK ORTADOGU OPERASYONU HAKKINDA
BAZI SORULARA CEVAPLAR

(Lübnan savasiyla ilgili olarak) Amerika ateskes ister mi?
-Istemez. Cünkü Amerika, egemenligini tehdit eden Iran ve
Suriye'yi Israil araciligiyla "hizaya" getirmek istiyor.

Bu durumda arada kalan Türkiye ne yapacaktir?

-En az zararla bu operasyonu atlatmanin yollarini arayacaktir.
Bu operasyonda Türkiye'nin bazi kücük zararlara ugramasi,
onun icin bir felâket sayilmaz. "Büyük Operasyon"da Türki-
ye'nin, korkulacak bir felâkete ugramamasi icin bazi "ufak
tavizler"de bulunmasi, akillica bir i$ olacaktir. Zira kücük
tavizler, sizin "büyük varliginizi" korur. Gereken tavizi ver-
mekten kacanlar ise, tüm varliklarini kaybederler. Öyle ise
Türkiye, milliyetcilik ve radikalizmin öfkesine kapilarak
kendini atese atmaktan korumalidir.

"Niye taviz verelim? Bütün Islâmli Ülkeler birlesip, Israil ve
ABD'ye karsi koyamaz mi?" denebilir. Böyle bir cagrida bu-
lunmak ve o birlige katilmak daha büyük felâketler dogurur.
Herkesin gücü de ortadadir. Bunun icin bazi radikal Müslü-
manlarin isyan cagrilari dinlenmeyecek ve cogu Arap ülkele-
ri de bu tür cagrilara itibar etmeyecek ve etmemektedir. So-
nucta Ortadogu, ILIMLI ve DEMOKRATIK bir düzene
girmekten kurtulamayacaktir. Bu cevrelenmislik, Ortadogu'
nun "kaderi" gibi bir $eydir. Kaderden kacmak mümkün
mü? Daha iyi bir kader yapabilecek olanlar buyursun!

Yakin gelecekte belki ekonomik basarisizliklari yüzünden
ABD, dünya egemenligini kaybedecektir ve büyük bir ihti-
malle kaybedilen egemenligin yeri de Rusya, Cin ve Hindis-
tan tarafindan doldurulacaktir. (Yani, ABD'nin egemenligin-
den nefret edip kacanlar, baska bir egemenin kucagi ve ku-
satmasiyla karsilasacaklardir). Acaba bu yeni Egemen, A-
merika'dan "daha iyi" olabilecek midir? O vakte gelene ka-
dar $imdi yapilacak i$, "Ortadogu Operasyonu"nda mey-
dana gelecek felâketleri "kücük" tutmak, onu büyütmemek-
tir. Bunun icin de "Ortadogu Radikalizmi"ni kücültmek ve
onu yok etmek gerekiyor. Filistinliler'in haklari ise, barisci
yollardan aranacak ve iade edilmesi saglanacaktir. Eger Is-
rail hâlâ yan cizmeye devam ederse, Amerika'yi yaninda
bulamayacaktir. Sonucta Israil, ya gereken haklari ödeye-
cek, ya da yok olmakla yüz yüze kalacaktir. Biz ise, ne
Israil halkinin, ne de Filistin halkinin bir zarara ugramama-
sini istemekteyiz. Dolayisiyla "Büyük Operasyon"un bitimin-
den hemen sonra Israil'in, Bati $eria ve Kudüs'ten cikma
calismalarina baslamayi düsünecegini ve gerekeni yapacagini
ümid ediyoruz. Bizim ümidimizi kirmak, Israil'in kendi kuyu-
sunu kazmasi olacaktir. Insaallah Israil halki, ülkesinin kendi
eliyle bir kuyuya dönüstürülmesine taraftar olmaz.

"Ortadogu'yu demokratiklestirmek isteyen Amerika, orada
bo$una mi kürek cekmektedir?"

Amerika'nin Irak'taki operasyonunu "yenilgi" olarak gören-
ler, onun Ortadogu'yu demokratiklestirme hareketini "bo$a
kürek cekmek" ve "kendi kuyusunu kazmak" olarak nitele-
mektedirler. Ancak bu niteleme, erken yapilmis bir zafer
cigligi olmaktan öte gidemez. Cünkü Ortadogu'da demok-
rasiyi yerlestirmek, ABD'nin görevi degil. Onun vazifesi,
"demokrasinin kapisini acmak"tir. Geri kalanini, Ortadogu'
nun radikalizmden arinmis Islâmli milletleri yapacak ve ül-
kelerini er-gec demokratiklestireceklerdir. Irak, parcalan-
sa da, sonucta demokratiklesmekten kurtulamayacaktir.

ABD $imdilik, Müslümanlarin kendi baslarina yapmaktan
aciz kaldiklari diktatorizm ve radikalizm gibi canavarlari
yok etme calismasini yürütmektedir. "Dünya Egemeni" o-
larak ondan baskasi da bu i$leri halledemez. ABD de bu-
nun bilincindedir. Biz, ABD'nin, bu görevi basariyla sonuc-
landiracagina inaniyor ve gelecegi "aydinlik" görüyoruz.
Öyle ise biz, $imdiki karanliga bakip, "eyvah mahvolduk!"
demeyelim. Gelecekteki "sonuc"a bakalim.

Zaman: Yeni Cag'in altisi, Temmuz ayinin sonu.
Mekan: Avrupa.
Makam: Gelecegi gösterme.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: