SUUDİ
ARABİSTAN KRALINA İKİNCİ
UYARI!
zâlim yönetimleri yıkan ALLAHın
adıyla
Suudi yönetimi, muhalifleri katletmeyi durdurmalıdır.
Çünkü bu katliamlar zulümdür! Bir devlet ise zulüm
üzerinde duramaz. Bir yönetim zulme devam ettiği
takdirde, o yönetimin iktidarını
sonlandırmak gere-
kir.
Eğer Suudi yönetimi
iktidarının sonlandırılmasını
istemezse, muhalifleri katletmeye son versin. Çün-
kü Suudi yönetiminin bu
katliamlara hakkı yoktur.
Çünkü o katledilen muhalifler, Suudi yönetimi haklı
olduğu halde muhalif
olmamışlar, tam aksine yöne-
timin haksızlıklarına
muhalefet etmişlerdir.
O halde Suudi yönetimi de, haklı
bir yönetimi silah
zoruyla devirmeye kalkmamış ve
haksızlıkla adam
öldürmemiş
muhalifleri katledemez. Bir yönetimin
haksızlıklarını
eleştirmek ve onlara karşı çıkmak ise
bozgunculuk değildir.
Dolayısıyla muhalif gazeteci
Cemal Kaşıkçı,
zulmen katledilmiş oluyor. Suudi A-
rabistan yönetimi, dünya kamuoyuna bu katliamın
hesabını
vermek zorundadır.
Eğer Suudi yönetimi
katliamlarına devam edecek
olursa, bu devam, Suudi
yönetiminin sonu olur!
Sırtını Amerika Birleşik Devletleri'ne dayamış olan
Suudi yönetimi ve kralı, sırtını dayadığı ülkenin yö-
netimine fazla
güvenmemelidir. Çünkü
Suudi yöne-
timi gerekli haracı ödediği müddetçe ABD'nin koru-
yuculuğu devam edecektir. Ama bu nereye kadar
gidebilir? ABD'ye verilmekte olan haraç
kesildiğin-
de Suudi rejimi mutlaka yıkılacaktır!
Halk çoğunluğunun
sahip çıkmadığı yönetimler faz-
la ayakta kalamaz. Eğer
Suudi yönetimi iktidarının
bekâsını
istiyorsa, sırtını
hakka ve adâlete ve bun-
larla birklikte halk çoğunluğunun
rızâsına dayandır-
sın. Bu dayandırma
da, muhalifleri yok ederek ger-
çekleşmez. Onları
dinleyerek ve hakka ve adâlete
boyun eğerek gerçekleşir.
İstanbul konsolosluğunda
muhalif gazeteci Cemal
Kaşıkçı'yı
yok etmiş bulunan Suudi Arabistan Kral-
lığı şimdilik
yıkılmayacaktır. Çünkü
ABD yönetimi,
müslümanların
demokratlaşmasını
istememektedir.
Çünkü o, İsrail hesabına
safını değiştirmiş ve
de-
mokratların
safından çıkıp
diktatörlerin safına geç-
miştir. Bunun için
de, Mısır'da Sisi'nin,
Suriye'de
Esad'ın ve Arabistan'da da
zâlim kralların boduy-
gardlığına başlamıştır.
(Bu cümleleri okuyan Ame-
rika halkları,
USA yönetimlerinin ne kadar alçalmış
olduğunu mutlaka
göreceklerdir ve görüyordurlar.)
Ama Suudi Arabistan yönetimi şunu
unutmamalıdır!
Bu dünyada öyle erler vardır
ki, Amerika'dan ve or-
dusundan daha güçlüdür.
Çünkü onlar sırtlarını
Al-
lah'a dayamışlardır.
Sahip oldukları güçle gerektigi
takdirde zâlim yönetimleri yerlebir ederler.
Hazret-i
Musa'nın tek başına
Firavun'u ve ordusunu yok etti-
ği gibi!
O halde zulmünüzü terkediniz ki, akibetiniz Fravun'
unkine benzemesin...
İmza: Mehdiyet Makamı.
Not 1: ABD Başkanı
Trump demişti: "Bizim koru-
mamız olmazsa, Suudi
Arabistan yönetimi birgün
bile ayakta kalamaz. Ayakta kalmak istiyorsa, bize
para ödemek zorundadır."
Dolayısıyla Suudi yöne-
timi ABD yönetimine ödediği
haraçla ayakta kalabil-
diğinden, ABD'nin esiri
durumundadır. ABD'nin esi-
ri olmayı kabul etmiş
bir Suudi yönetimi ise, Mekke
ve Medine'nin sahipliğini
haketmiyor.
Not 2: Sisi'nin, Esad'ın
ve Selman'ın zindanları
bo-
şalmalıdır.
Not 3: Bu zamanın
Musa'sı, Mehdi'dir.
Not 4: Bu bildiri, uluslararası
diplomatik platformda
paylaşılmıştır.
Allah'tan başka ilah yoktur.
Mehdi ve Mesih Allah'ın kulu ve elçisidir.
Zaman: Yeni Çağ'ın
onsekizi, Ekim'in ikinci haftası.
Mekan: Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut: Muranizm.
YAYINLAYAN
AVRUPA MURANİSTLERİ
* * *
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen