Montag, 21. August 2017

EY CİNAYET İŞLEMEKTE OLAN IŞİDLİLER!

   EY CİNAYET İŞLEMEKTE OLAN IŞİDLİLER!

              zâlimleri kahreden ALLAHın adıyla


Siz IŞİDliler önce şu suale cevap verin: Siz "müs-
lüman" mısınız? Eğer "müslümanız" diyorsanız, şu
şartları yerine getirmeniz gerekiyor: Önce Allah'ın
tekliğine, ortaksızlığına ve çocuksuzluğuna inan-
makla beraber O'nun ışından ve ışıktan yaratılmış
memurları olan meleklerine;sonra Kendisi ile insan-
lar arasında elçi ve haberci olan peygamberlerine;
sonra Allah'ın emir ve isteklerini içeren ve insanla-
rın nereden gelip nereye gideceklerini ve dünyada-
ki vazifelerinin neler olduğunu bildiren kitaplarına;
sonra evrenin yıkılışını, ölümden sonra yeniden di-
riltilişi, Allah'a hesap verişi ve bu hesap sonunda
cennet veya cehenneme sevkedilişi içeren âhirete
inanmalısınız. İnandınız mı? Eğer bunlara inandıy-
sanız, siz "inançlı" insanlarsınız. Fakat henüz "müs-
lüman" olmadınız. Çünkü müslüman olabilmeniz i-
çin Allah'a teslim olmanız gerekiyor. Teslim oldu-
nuz mu? Eğer teslim olmadıysanız ve olmak ister-
seniz, şu şartları yerine getirmelisiniz:

1- Haklı olmak, 2- Adâletli olmak, 3- Namuslu ol-
mak, 4- İbadetli olmak, 5- Ahlâklı olmak, 6- İyilikçi
olmak ve iyi işler yapıp kötülükten uzak durmak.

Bu şartları yerine getirdiniz mi? O şartların içeriği-
nin ne olduğunu merak ediyor musunuz? Eğer me-
rak ediyorsanız, onları size kısaca açalım.

1- Haklı olmak: Allah'ın emir ve yasaklarına uymak-
tır. Daha açık ifadeyle; kendinin, Yaratan'ın ve yara-
tılmışların hakkını çiğnememek ve çiğnetmemektir.
Bu ilkeye ve Allah'ın emirlerine göre haksız yere in-
san öldüremezsiniz. Bir insanı haklılıkla öldürebil-
meniz için, o insanın haksızlıkla insan öldürmüş ve-
ya bozgunculuk yapmış veya Allah ve elçisine sa-
vaş açmış olması gerekir. Fakat bu konudaki hük-
mü devlet verir. Devletin olmadığı yerde ise hü-
küm, toplumun veya topluluğun önderindedir. Ön-
der ise, "adâletli olan"dır. Fertler kendi başlarına
hem hâkim hem savcı ve hem infazcı olamazlar.
Olurlarsa, zulmetmiş olurlar. Zulmün sonu ise,
cehenneme girmektir.

Şimdi "haklı olmak" şartına göre en son İspanya'
nın Bercelona kentinde giriştiğiniz katliamı ölçüye
vurun. Orada katlettiğiniz insanlar, sizi öldürmeye
kalkmamıştı ve ellerinde bir silah da yoktu. Boz-
gunculuk da yapmamışlardı. Allah'a karşı giriştik-
leri kasıtlı bir savaş da yoktu. Bununla birlikte hak-
larında verilmiş bir devlet veya Allah ve Elçisinin
hükmü de bulunmuyordu. O halde siz o suçsuz
insanları hangi "hak"la öldürdünüz? "Zalimler" ol-
duğunuzu görebiliyor musunuz? İşlediğiniz zulmün,
Hz. Peygamber devrindeki dinsizlerin ve puta ta-
parların, "kızlarını diri diri toprağa gömmek"ten
farkı nedir?

"Allah'a teslim oluşun şartları"na devam ediyoruz.

2- Adâletli olmak: Haklının hakkını, suçlunun cezâ-
sını hakettiği kadar vermektir. Onların hakettiklerini
vermemek veya eksik ve fazla vermek, adâletsiz-
liktir. Bir kimsenin işlediği suçun cezâsını başka bi-
rine yüklemek de adâletsizliktir. Akraba ve sevdik-
lerini adâletten kaçırmak ve doğru şahitliği gizle-
mek de adaletsizliktir. Adâletsizlik içinde olanlar,
zulüm ve kötülük içindedirler. Adâletli olanlar, iyilikte
olanlardır. Siz hangi tarafta duruyorsunuz? Suçsuz-
ları hangi adâletle öldürüyorsunuz? Allah'ın adâle-
tinde olmadığınız açık olduğuna göre, şeytanın a-
dâletindesiniz demektir. Şeytanın adâletine uyanla-
rı ise, azgın bir cehennem beklemektedir. Ve on-
lar, Allah'a ve Elçisine savaş açmışların ta kendisi-
dir. Şeytanın adâletiyle hareket edenler, müslüman
olamaz! Masûmları katletmekten vazgeçmeyenler
müslüman değildir!

3- Namuslu olmak: Gayri meşru cinsel ilişkiyi kabul
etmeyip evlenmek ve eşcinselliği reddetmektir. Bu
şart, ev dışına çıktıklarında kadınların göğüslerini,
kollarını ve bacaklarını örtmelerini ve seksî bir giyi-
niş içinde olmamalarını gerektirir. Namuslu olmak
şartını kabul etmeyenlerin ve isyanda olanların
müslümanlığı eksiktir. (Buradaki örtünme, müslü-
manlığı kabul etmiş kadınlar için geçerlidir.)

4- İbadetli olmak: En başta hergün beş vakit Allah'
ın büyüklüğünü ve kusursuzluğunu anıp O'na teşek-
kürde bulunmak olan namazı kılmaktır. Namazlı ol-
makla birlikte Ramazan'da 30 gün oruç tutmak, se-
nede bir kurban kesmek, ömürde bir defa hacca
gitmek ve Allah'tan başka tanrı olmadığına ve Mu-
hammed'in O'nun elçisi olduğuna şahitlik etmek de
vardır. Namazı olmayan insana "müslüman" den-
mez, "inançlı" denir. Tabii inançlı olmanın şartlarına
uyuyorsa.

5- Ahlâklı olmak: Ahlâklı olmanın birinci şartı; haklı,
adâletli ve namuslu olmaktır. Bu şartı yerine getir-
meyenlere "ahlâklı" denemez. Bu şartı yerine ge-
tirmekle birlikte doğru, cömert, mütevazi olmak ve
güzel görmek, güzel düşünmek, hoş görmek, iyi
davranmak, affetmek, yardım sever ve fedakâr ol-
mak, gıybet etmemek, kötü zanda bulunmamak,
temiz ve çalışkan ve iktisatlı olmak ve yalan söyle-
memek, sabırlı olmak, öfkeyi yutmak ve haset et-
memek de gerekir. Bu değerlere ve diğer değer-
lilere sahip olanlara "güzel ahlâklı" denir. Son pey-
gamber Muhammed Hazretleri de güzel ahlâkı ta-
mamlamak için gönderilmiştir. Bu görevini de hak-
kıyla yapmıştır. Hayatı ve yaptıkları ortadadır. O-
nun evlilikleri ise Allah'ın izniyle olmuştur ve meş-
rudur. Onun hakkında ileri geri konuşanların sözle-
rinin tek tanrı Allah katında bir değeri yoktur. Bu ko-
nuda haksızlık edenlerin ise vereceği bir hesap
vardır.

6- İyilikçi olmak ve kötülükten uzak durmak: Muhtaç-
lara Allah için ve sevdiğinden vermek, onlara yar-
dımcı olmak, iyi işler peşinde koşmak, kötülük dü-
şünmemek ve önce kendine sonra başkalarına iyi-
liği emredip kötülükten çekindirmektir.

Bu 6 şartı yerine getirmeyenlere "müslüman" den-
mez. Bazılarını yerine getirip, bazılarını yerine ge-
tirmeyenlere "eksik müslüman" denir. Ama nama-
zı olmayanlara "müslüman" denemez. Çünkü na-
maz kılmayan inançlı bir insan, Allah'a teslim olma-
mış demektir. Allah'a teslim olmayana da müslü-
man denmez. Çünkü Allah'a teslim olmamış insan,
"Allah'ın önünde eğilmeyen" ve "O'nu saymayan"
insandır. Böyle bir kimseye nasıl "müslüman" de-
nebilir ki?

Şimdi ey IŞİDciler, kendinize bakınız; siz müslü-
man mısınız? "Müslümanız" diyorsanız, masûm
insanları katletmeyi derhal bırakacaksınız!

Eğer "biz cihatcıyız" diyorsanız, bilmelisiniz ki "ci-
had"; Allah uğrunda gayret göstermektir. Allah uğ-
runda gayret göstermek istiyorsanız, en başta hak-
lı, adâletli ve namuslu olacaksınız.Bunlar sizde yok-
sa, savaşınız cinayettir. Eğer cinayetkâr olmak iste-
mezseniz ve gerçekten savaşmak istiyorsanız, gi-
din, 500 bin Arap müslümanı katlettirmiş olan Be-
şar Esad'ı devirin ve onun katliamcı ordusuna karşı
savaşın. Suriye gibi müslüman bir ülkede devlet
kurmaya çalışan dinsiz terör örgütüyle mücâdele
edin. Suriye'yi bölmek ve parçalamak isteyenlerin
ordularına karşı savaş verin. Ama size karşı savaş
açmamış ve silah çekmemiş savunmasız masûm-
ları rahat bırakın. Eğer onları rahat bırakmazsanız,
Allah'ın ve Elçisinin ve meleklerinin ve Mehdisinin
ve bütün iyi insanların lâneti üzerinize olsun ve üze-
rinizdedir! Allah'ın lânetlediklerine de cehennem-
den başka yer yoktur. Bu cehenneme girmekten
sakının. Çünkü orada rahat, huzur, zevk, eğlence
yoktur; sadece azap ve işkence vardır. Bu en kötü
karargâhta yer almak istemezseniz, masûmları
öldürmeyin ve onları "suçlu" ilân etmeye kalkmayın.
Allah'ın emrettiği "iyi insanlar" olun ve olmalısınız.
Cennete girmek istiyorsanız, başka şansınız ve
çıkışınız yoktur.

Unutmayınız! Doğmayı durduramadığınız gibi, öl-
meyi de durduramazsınız. Ölmeyi durduramayaca-
ğınız gibi, yeniden diriltilmeyi de durduramazsınız.
Yeniden diriltilmeyi durduramıyacak olanların Allah'
a hesap vermekten kaçışları yoktur. Madem O'na
hesap vermekten kaçış yoktur, o halde O'na tam
teslim olun ve cennetini kazanın. Sizler de bu dün-
yada bu kazanç için varsınız. Göreviniz, kazanmak-
tır. Ama ebedî bir saadet ve mutluluğu kazanmaktır.
Niçin "kazananlar" olmayasınız?Niçin "kaybedenler"
olasınız? Siz, "insan"sınız. İnsanlığınızı Allah'a is-
batlamak için buradasınız. "Gerçek insan" olmak,
gerçek görevinizdir. O halde görevinizi yapınız, "ka-
zananlar" olunuz. "kaybedenler" olmayınız. Vaktiniz
azaldı. Çünkü kıyamet çok yaklaştı. Yüz yıl sonra
kıyamet var. Ömrünüz ise daha da azdır. Hâlâ ger-
çek görevinizden kaçacak mısınız? Hâlâ şeytanın
peşinden mi gideceksiniz? Hayır! Allah'ın yoluna
girecek ve o yolda yürüyeceksiniz. Doğru yol bu-
dur! Allah'a teslim oluş budur! Müslümanlık budur!
İsa ve Musa'nın gerçek dini de budur! Gerçek Din'
den başka ne vardır? Sahte din ve sapıklık yok mu-
dur? O halde niçin çevriliyorsunuz? Niçin doğru o-
lanı yapmıyorsunuz? Niçin doğru yoldan sapıyor-
sunuz? İnsanlığınıza yazık değil mi?

İnsanlığınıza daha fazla yazık etmemelisiniz! Ken-
dinizi şeytana çevirmemelisiniz. Sizi haksızlığa, a-
dâletsizliğe ve namussuzluğa sevkeden önderleri-
nizi dinlememelisiniz. Allah'ı, Elçisini ve Mehdisini
dinlemelisiniz. Allah'ın Mehdisi ve Halifesi, Meh-
med Nur'an'dır. Ondan gayrısı sahtedir. Çünkü
sahte mehdi ve halifeler, insanları haksızlık ve adâ-
letsizliğe sevkederler, kendi inançlı halkına darbe
yaparlar, siyaseti ve hükümdarlığı Allah'tan daha
çok severler, zâlim devletlere hizmet ederler, şey-
tanla işbirliği yaparlar, milletlerine ihanet ederler ve
halkı soyarlar.

İmza: Mehdiyet Makamı.


Not 1: Allah'ın Mehdisi ve Halifesi Mehmed Nur'an,
İslâm Birliği gerçekleşinceye kadar kendini gizle-
yecektir ve gizlemektedir. Allah'ın Mehdisi Mehmed
Nur'an, Allah'tan bilgi, ışık ve elçilik almıştır. Onun
elçiliği, yeni bir din getirmekle ilgili değil, İslâmiyeti
yenilemekle ilgilidir. Mehmed Nur'an, İslâmiyetin
kurtarıcısı ve müslümanların koruyucusudur. Bu
koruyuculuk ve kurtarıcılığı da Allah'ın yardımıyla
yapar.

Not 2: 2121 ilâ 2131 yılları arasında kıyamet kopa-
caktır. Kıyametin tam vaktini ancak Allah bilir. 2126
yılında bir kuyruklu yıldız dünyamıza çarpacaktır.
Bu çarpma ile dünyadaki evlerin çoğunluğu yıkıla-
cak ve Dünya tersinden dönmeye başlayacaktır.Bu
tersinden dönüş sonucunda Güneş'in batıdan doğ-
duğu görülecektir. Bir müddet sonra dünyaya çok
büyük bir metoor daha çarpacaktır. Bu ikinci çarp-
ma ve çarpışma ile dağlar yerinden fırlayıp dağıla-
cak ve denizler yanıp buhar olacak, yeryüzü düm-
düz hâle gelecektir. Uzayda ise yıldızların çarpış-
ması ve sönmesi devam edecek ve sonuçta evren
kendi içine kapanacaktır. Dünya ve Güneş bu kapa-
nışın dışında tutulacaktır.Çünkü Dünya, yeniden di-
rilişin mekanı olacaktır. Dirilişin gerçekleşebilmesi
için Güneş de küçültülmüş olarak Dünya'ya yakın
hâle getirilecek ve yağmurun yeniden yağabilmesi
sağlanacaktır. Kozmoloji bilginleri bunun müm-
kün olmadığını söyleyebilirler. Ama Allah isterse,
herşey mümkündür! Çünkü evrende hiçbir şey ken-
di kendine olup bitmemektedir. Herşey emir ve
kontrol altındadır. Fakat bütün bu olaylardan ön-
ce de, 2090 yılından sonra sıcaklığın iki derece
artmasıyla doğal felâketler meydana gelecek ve
denize yakın şehirler ve adalar yere batacaktır. Kı-
yamette uzaya kaçıp kurtuluş yoktur. Çünkü kıya-
met, bütün evrenin yıkılışıdır. Hawking'in bilmediği
çok şey var. Onun önce Kur'anı okuması gerekiyor.
Daha doğrusunu ve en iyisini Allah bilir.

Ey IŞİDliler ve ey IŞİDlilerin teröründen feryad e-
den âciz ve çaresiz insanlar! Madem kıyamet ya-
kındır, hem madem uzaya kaçıp kurtuluş yoktur ve
hem ölümü yok etmeniz mümkün değildir, üstelik
ömrünüz de tükeniştedir, o halde Allahsızca bir ya-
şamı terkedip tek ve gerçek tanrınız Allah'a teslim
olunuz. Bu teslim oluşla O'nun ebedî cennetini hak
ediniz. Eğer cennetteki sonsuz mutluluğa değer
vermez, dünya hayatı ile yetinip Allah'a inanış ve
teslim oluştan kaçarsanız, ateşli ebedî bir zindana
atılmak hakkınız olacaktır. Çünkü bu kâinatın işleti-
lişi boşuna değildir ve yaşatılmanızın da bir bedeli
vardır. Allah'a inanış ve teslim oluşla bu bedeli ö-
demeyenler, yeniden diriltiliş gününde şiddetle he-
saba çekileceklerdir. Hesabının güzel olmasını
isteyenler, çok iyi düşünsün.

Not 3: Allah'a ve Mehdisine ve insanlığa hizmet
etmek isteyenler bu bildirimizi Işidlilere, Avrupalı-
lara ve Amerikalılara iletmelidir.


                     Allah'tan başka ilah yoktur.
         Mehdi ve Mesih Allah'ın kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın onyedisi, Ağustos sonu.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut:    Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *




Keine Kommentare: