ABD BARIŞ İSTİYORSA!
Yaratan'a ve yaratılmışlara karşı
barış içinde olanları seven
yüce TANRInın adıyla
ABD
Başkan Yardımcısı Mike Pence, Şili Devlet
Başkanı Michelle
Bachelet'le düzenledikleri ortak
basın
toplantısında, "Pyongyang rejminin, tüm
seçeneklerin
masada olduğunu anlaması zorunlu-
dur,"
"Umuyoruz
ki Şili, Brezilya, Meksika ve Peru da,
Kuzey
Kore'yle bağları kesme konusunda bize
katılacaktır,"
çağrısında bulunan Pence, bu sayede
"barışçıl
çözüm" sağlanabileceğini ve "uluslararası
toplumun
iradesine karşı gelmenin bir bedeli oldu-
ğunu
Pyongyang'a göstermiş olacaklarını" söyle-
miş.
Pence ayrıca,
ABD olarak "Kuzey Kore'deki haydut
rejimin,
kendi ülkelerine ulaşabilen nükleer silahlara
sahip
olmasına izin vermeyeceklerini" ifade etmiş.
İfade
etmiş
ama, ABD yönetimi bundan sonra Ku-
zey Kore
hakkında
konuşurken
provakatif cümlele-
ri
kullanmaktan uzak durmalıdır. Tabii barış istiyor-
sa! Hem
K.Kore bağımsız bir ülkedir. İstediği sila-
hı üretme hakkına sahiptir; ABD bu hakka nasıl sa-
hipse!
ABD kendi nükleer silahlarını imha etse da-
hi başka ülkelere "siz de imha edin,
siz de bundan
sonra
nükleer silah üretmeyin" diyemez. Dese dahi,
bunu
zorla kabul ettirmeye kalkamaz. Buna hakkı
yoktur!
ABD'nin
nükleer silah üretmeye hakkı varsa, başka
ülkelerin
de vardır.
İsrail'in
nükleer silahları
varsa,
İran
ve Türkiye'nin de bu silahlara sahip olma hakkı
vardır. ABD'nin bu hak konusunda
"bana saldırı o-
lursa karşılığını veririm" demekten başka bir sözü
olamaz,
olmamalı.
Eğer
ABD başka
ülkelerin bu si-
laha
sahip olmasını gerçekten istemiyorsa, önce
kendi
elindeki nükleer silahları yok etmeli ki, başka-
ları da bu silaha sahip olmayı istemesin, ona ihtiyaç
duymasın.
Madem
ABD'nin elinde binlerce nükleer silah var,
K.Kore
de, İran
da ve daha başkaları da bu silaha
sahip
olmak isteyeceklerdir. Çünkü kendilerini an-
cak bu
silahlarla daha iyi koruyabilirler. Onların ken-
dilerini
koruma hakkına
tecavüz etmek, haksızlık
ve
adâletsizliktir. ABD gibi dünya lideri bir ülkeye
de haksızlık ve adâletsizlik yakışmaz. Hakka ve a-
dâlete
riayet etmeyen bir dünya lideri de, liderlik
hakkını kaybeder, eşkiya olur. Eşkiya ise, dünyaya
hükümdar
olmaz!
ABD
yönetimi kararını vermelidir: Haydut bir devlet
mi olmak
istiyor, yoksa hakka ve adâlete uyan bir
dünya
lideri mi? Dünya liderliğini seçen bir ülke,
başka ülkelerin hakkına tecavüz etmez. Ederse, an-
cak düşmanlarını çoğaltmış olur. Düşmanların ço-
ğalması ise, ABD'nin dünya liderliğini sonlandırır.
ABD
yönetimi bundan sonra Şili, Brezilya, Meksika,
Peru ve
Venezuela gibi ülkelerle iyi geçinmelidir.
Çünkü
ABD bu ülkelerle iyi geçinmezse, bu ülke li-
derlerinin
kafası
bozulabilir ve K.Kore'ye kendi ül-
kelerinde
üs açma
izni verebilir. K.Kore de bu üs-
lerden
sizin kalbinizi vuracak nükleer bir füze fırla-
tabilir.
Yani K.Kore'nin kıtalar
arası
uzun menzilli
füze
üretmesine gerek kalmaz. Size daha yakın
hale
gelebilir ve sizi daha kolayca vurabilir! K. Ko-
re'nin
sizi vurması
için
daha kısa
yollar da vardır.
Onlardan
birisi meselâ şudur:
El-Kaide'nin veya
Güney
Amerika ülkelerinde türeyecek veya türeti-
lecek
yeni bir terör örgütünün eline, K.Kore nükleer
silah
verebilir ve Amerika içeriden vurulabilir. Dola-
yısıyla K.Kore diktatörünün kafası fazla kızdırılma-
malıdır.
Buradan
artık
başta
K.Kore olmak üzere diğer ül-
kelerle
de iyi geçinmek
zorunda olduğunuzu
anla-
yabilirsiniz...
Anlıyor musunuz ABD yönetimi?
İmza:
Mehdiyet Makamı.
Not 1:
ABD'nin yeni yönetimi, Türkiye'nin iadesini
istediği kasıtlı darbeci ve darbeci başı F. Gülen'i
ve diğer adamlarını hemen iade etmelidir. Eğer bu
iade yapılmazsa, Trump yönetimi, Türkiye'deki
15
Temmuz
darbe girişimine
destek vermiş
olan Oba-
ma
yönetiminin günahlarını devralmış olur. Bu dev-
ralış ise, Trump yönetimini de suçlu hâle getirir. Bu
da,
Türkiye ile ABD arasındaki dostluk ve müttefik-
liği ortadan kaldırır ve kaldırmaktadır.
Bunun için Türkiye halklarının yüzde yetmişi, ABD'
yi
"en büyük tehdit" olarak görmektedir. Çünkü
ABD,
Suriye'de bir terör örgütünü silahlandırarak
Türkiye'nin
sınırlarını tehlikeye sokmuş durumda-
dır. Bu terör ordusunu Türkiye'nin
üzerine saldırt-
mayacağı da meçhuldür. ABD kendini Türkiye'ye
düşman etmiş durumdadır. Eğer ABD bu durumu
düzeltmek
isterse, ne yapması gerektiği bellidir. E-
ğer
bu durumu düzeltmek istemeyip "ben yapmak
istediklerimden
vazgeçemem"
derse, Ortadoğu'da
çok
büyük sıkıntılar yaşayacaktır. Çünkü Türkiye,
Suriye'de
bir terör devletinin kurulmasına izin ver-
mez ve
vermeyecektir!
Not 2:
ABD, İsrail'in
elindeki nükleer silahları elin-
den alıp hemen imha etmelidir. Çünkü İsrail'in İran'
a karşı bir nükleer saldırıda bulunması çok büyük
bir
ihtimaldir. Eğer
ABD, bu silahları İsrail'in
elinden
almazsa
veya alamazsa, bu takdirde İran'ın nükleer
silah
üretme isteğine
karışmamalıdır. Çünkü adâlet
bunu
gerektirir. Eğer
ABD yönetimi adâletli olmayı
seçmezse, kendini haydut bir devlet
haline getirmiş
olur.
Haydut bir devletin ise dünyayı yönetme hakkı
yoktur ve
olmaz. Eğer
ABD İran'ı nükleer silah üret-
meye
mecbur bırakırsa, Türkiye ve SuudiArabistan
da bu
silaha sahip olmak isteyeceklerdir. En iyisi,
İsrail'in
elindeki nükleer silahları yok etmektir. Eğer
bu yokediş hemen gerçekleşmezse, İsrail Ortado-
ğu'da
fazla yaşayamaz.
Zaten Filistinlilerin toprak
hakkını ödemeğe yanaşmadığı için de İsrail varlık
hakkını kaybetmiş durumdadır. Gerekli adâleti işlet-
mekten başka çare yoktur. Eğer İsrail Ortadoğu'da
varolmaya
devam etmek isterse, Filistinlilerin hak-
kını hemen ödesin, varlık hakkını kaybetmesin. İs-
rail'in
artık
hiç
fazla vakti kalmadı.
Devlet
tecrübesi olmayan ABD yeni Başkanı Sayın
Trump
"adâlet'in ne olduğu"nu bilmiyor olabilir. E-
ğer
bilmek isterse, adâlet şudur: Haklıya hakkını,
haksıza yani suçluya da cezâsını vermektir. Her iki
tarafa da
hakettikleri kadar hak ve cezâ vermek,
adâlettir.
Bu ölçü
kaçarsa
veya gerekli hak ve cezâ
verilmezse,
adâletsizlik meydana gelir. Adâletsiz
bir
devlet ise ayakta kalamaz.
(Buradaki
adâlet açıklamasından, sözde "adâlet yü-
rüyüşü" yapmış olan ve darbeci ve hainlerin ve te-
röristlerin
cezâsız
kalmasını isteyen Türkiye'deki
muhalefet
partisi başkanı Kılıçdaroğlu'nun ne ka-
dar büyük
bir adâletsizlik içinde olduğunu da göre-
bilirsiniz.)
Unutulmamalıdır: Filistinlilerin haklarının ödenme-
mesi veya
ödetilmemesi adâletsizliktir. Kendi elin-
de
binlerce nükleer silah varken başka ülkelerin
bu silaha
sahip olmasını engellemek de adâletsiz-
liktir.
Adâletsizlik ise, zulümdür! Yüce Tanrı ve iyi-
ler ise
zâlime düşmandır. Eğer ABD yönetimi düş-
man
kazanmak istemezse, kendini adâlete boyun
eğdirsin. Aksi halde dünya liderliğini kaybedecek-
tir.
Belki de şu
an kaybetmiştir.
Tanrı tektir.
Mehdi ve
Mesih O'nun kulu ve elçisidir.
Zaman: Yeni Çağ'ın
onyedisi, Ağustos ortası.
Mekan: Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut: Muranizm.
YAYINLAYAN
AVRUPA MURANİSTLERİ
* * *
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen