Donnerstag, 29. Oktober 2015

FETHULLAH GÜLEN'İN PEŞİNDEN GİDENLERE DUYURU!

FETHULLAH GÜLEN'İN PEŞİNDEN GİDENLERE
                                  DUYURU!

   doğru yolda yürümeyi emreden ALLAHın adıyla

Bildiğiniz gibi mensubu olduğunuz cemaatin yöneti-
cileri, 17 Aralık 2013'te AK Parti hükümetine hiç
kimsenin beklemediği ve ummadığı bir darbe indir-
di. Fakat indirilen 17/25'lik darbe başarılı olmadı ve
AK Parti hükümeti bu darbeden kendini kurtarması-
nı bildi, darbecilere teslim olmadı ve bu "yolsuzluk
ve hırsızlık" kılıflı haksız-hukuksuz darbeyi yapanla-
rı yakalayıp tutuklamak ve hesap sormak için hare-
kete geçti.

Bu hareket, AK Parti hükümetinin hakkıdır. İktidar-
da hangi parti olursa olsun, ister CHP, ister MHP,
yapacakları şey, iktidardaki partinin yaptığını yap-
mak olacaktı. Cemaat yöneticilerinin yaptığı iş ise,
gayri meşrudur. Çünkü iktidardakiler içinde bir
yolsuzluk-hırsızlık cürmü var idiyse, cemaat yöneti-
cilerinin yapacağı iş, bu cürmü ihbar etmekti, ama
hükümete darbe indirmek ve iktidarı ele geçirmeye
çalışmak değildi. Ama ne yazık ki cemaat yönetici-
leri tam bunun zıddını yaparak suç işlediler ve hak-
sız duruma düştüler ve bu durumlarını düzeltmek
yerine suçlarını daha da büyütmek için gayret gös-
terdiler, aman dilemediler. Şimdi gayri meşru ve
çok kirli işler yapmış bu cemaat yöneticilerinin ce-
maatinde bulunan cemaat üyeleri, haklı ile haksızı
iyi bilmek ve ona göre hareket etmek zorundadırlar.
Aksi halde Allah katında sorumlu olacaklarını bil-
melidirler.

Şimdi darbe girişiminde bulunmuş olan cemaat
yöneticilerinin oluşturduğu cemaatin gücünü yok et-
mek, iktidardaki hükümetin hakkıdır. O da bu hakkı-
nı kullanmakta ve gereğini yapmaktadır. Cemaat
yöneticileri ise, bu hak karşısında hükümet yöneti-
cilerine düşmanlık etmekte ve şeytanla ittifak kur-
muş durumdadır. 1 Kasım seçimlerinde de oylarını
şeytanın partisine vereceklerini ve ona verilmesi
gerektiğini telkin etmekte ve üyelerini de buna zor-
lamaktadırlar. Fakat cemaat üyeleri bu zorlamaya
râzı olmamalıdır. Çünkü Türkiye düşmanı PKK gibi
bir örgütle ittifak kurmuş ve onun partisine destek
veren cemaat yöneticilerinin peşinden gitmek, din-
darlığa ve müslümanlığa sığmaz. Madem sığmaz,
öyle ise ey cemaat üyeleri! 1 Kasım'da hata etme-
yiniz. Hata ederseniz, bu hatanızla hem vatana,
hem millete ve hem de dininize kötülük etmiş ola-
caksınız. Bu üç kötülüğü yapanların da Allah katın-
da vereceği bir hesabı olacaktır. Öyle ise geliniz,
vereceğiniz hesabın kötü olmaması için bir kere
daha düşününüz, şeytanla ittifaka dahil olmayınız
ve böylece Türkiye'ye yapacağınız büyük kötülük-
ten kurtulunuz, saadeti bulunuz. Yarın âhirette: "Bu
kötülüğe bizi büyüklerimiz zorladı" demeyesiniz.
Çünkü bu konuda gerekli uyarıcı size geldi ve şim-
di uyarısını yapmaktadır; özrünüz kalmadı!

Not 1: Cemaat üyeleri şunu iyi bilmelidir: Lideriniz,
bir Mehdi değildir. Çünkü gerçek bir Mehdi, şeytan-
la ittifak kurmaz veya buna izin vermez. Ama sizin
lideriniz buna izin verdi ve 7 Haziran seçimlerinde
cemaatin ablaları ve abileri, PKK'nın elinde olan ve
Türkiye'yi bölmek isteyen ve bunun için çalışan par-
tiye oy topladı ve şimdi de aynısını yapmaktadırlar.
Şeytanla ittifak kuran ve onun partisine hizmet eden
ve ettiren bir lider, "kâmil insan" da olamaz. Artık
gerçeği görünüz. Daha fazla aldanmayınız. Gerçek
Mehdi, Mehmed Nur'an'dır. Onun sözlerini dinleyi-
niz. Eğer doğru yolda olmak istiyorsanız...

1 Kasım'da seçeceğiniz doğru parti; dine, vatana
ve millete zararı en az ve faydası en çok olan veya
olacak olan partidir. Şimdi bir daha düşünün: Oy
vermeye zorlandığınız o bölücü ve Türkiye düş-
manlarının elinde olan parti, bu ölçüye uyuyor mu?
Eğer "dindar ve müslüman" olduğunuzu söylüyor-
sanız; dine, vatana ve millet çoğunluğuna hizmet
etmeyen ve etmeyecek olan partilerden uzak duru-
nuz ve uzak durmak zorundasınız. Bu zorunluğu da;
hak ve hakikat ve adâlet emreder! Öyle ise emirlere
uyunuz! Sizin seçmeye zorlandığınız o parti; sizin
ne dininize dosttur, ne milletinize dosttur, ne de va-
tanınıza dosttur. PKK'yı reddetmediği müddetçe
de onun dostluğuna sakın inanmayınız. Sizi şeyta-
nın emrine sokmaya çalışan bir liderden de hemen
kurtulunuz! Tabii kurtuluş istiyorsanız...

Not 2: Ey cemaat üyeleri! Eğer lideriniz şeytanın
safında değilse; "sakın o Türkiye düşmanı örgütün
partisine oy vermeyin" diye, sizi açıktan uyaracaktır.
Şayet bu açık uyarıyı yapmazsa, biliniz ki sizin lide-
riniz, şeytaniyetliğin tesiri altında ve şeytanın safın-
dadır veya Türkiye'ye kötülük etmekte olduğunun
farkında olmayan bir meczuptur. Bir meczubun ar-
kasından gidip gitmemeye de siz karar vereceksi-
niz. Vereceğiniz yanlış karardan da sorumlusunuz.

Not 3: O kürtçü partinin yasal meşruiyeti olabilir. Fa-
kat bu meşruiyet, ona "dünyeviyeten" belki oy alma
hakkı kazandırabilir. Ama "dinen" oy alma hakkı ka-
zandırmaz. Çünkü o parti, Türkiye'ye karşı savaş-
makta olan bir terör örgütüne destek vermektedir.
Zaten cemaat yöneticileri de o partiyi; "halka ve
hakka iyi hizmette bulunacağı" için değil, mevcut
iktidarı devirmede kullanabildiği ve kullanabileceği
için desteklemekte ve cemaat üyelerinden ona oy
istemektedir. Fakat Türkiye, cemaat yöneticilerinin
düşmanlıkları için kurban edilebilecek bir ülke de-
ğildir. Cemaat üyeleri bu gerçeği iyi bellemeli ve
cereyan etmekte olan bu büyük savaşta şeytanın
safında olmamalıdırlar.

Not 4: Ey Allah'a hizmet etmeye çalışan cemaat ü-
yeleri! Lideriniz, Türkiye halklarının sahip olmadığı
bilgiye sahip olabilir. Fakat Allah'ın Mehdisi Meh-
med Nur'an da, liderinizin sahip olmadığı bilgiye
sahiptir. Lâkin üstünlük, çok bilgide değil, "kâmil in-
san" olmaktadır. Kâmil insan da, şeytanın safında
değil, hakkın safında yer alır. Hakkın safında olan
da, din, vatan, ve millet düşmanı bir örgütün partisi-
ne oy verdirmez. O partiye oy verdirmek için zorla-
yan bir liderin de kâmil insan olduğu söylenemez.
Kâmil insan olmayan bir liderin peşinden gitmek de
müslümanlara yakışmaz.

Not 5: Dindarlar, bu bildiriyi cemaat üyelerine ulaş-
tırmaya çalışmalıdır.

Not 6: Dindar Kürt vatandaşlar da bu bildiriden ge-
reken derslerini almalıdır.

Ey müslümanlar! Dininize ve dindarlığınıza hizmet
etmeyen ve etmeyecek partilere iktidar vermeyiniz!

İmza: Mehdiyet Makamı.

                     Allah'tan başka ilah yoktur.
          Mehdi ve Mesih O'nun kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın onbeşi, Ekim sonu.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Duyuru ve Hakka dâvet.
Boyut:   Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *


Keine Kommentare: