Freitag, 19. Dezember 2014

ALLAH'TA RUH VAR MIDIR?

                    Mehdiyet Makamı açıklıyor:

                 ALLAH'TA RUH VAR MIDIR?

            gerçekleri gösteren ALLAHın adıyla

Bu sualin cevabını ancak Allah'ın indirdiği Kitab'a
bakarak ve dayanarak cevaplıyabiliriz. Öyle ise ba-
kalım Kur'ana:

Sad 72: Onu biçimlendirip ona "ruhumdan üfledi-
ğim zaman" derhal ona secdeye kapanın!

Secde 7-9: Yarattığı her şeyi güzel yaratan, insanı
başlangıçta çamurdan yaratan, sonra onun soyunu,
bayağı bir suyun özünden yapan, sonra şekillendi-
rip "ona ruhundan üfleyen" Allah'tır. ...

Hicr 29: Onu düzenleyip ve "ona ruhumdan üfledi-
ğim zaman" hemen ona secdeye kapanın!

Bu üç ayet, Allah'ın "ruh sahibi" olduğunu göster-
mektedir.

Şu dört ayet de, O'nun "hayat sahibi" olduğunu bil-
diriyor:

Taha 111: Bütün yüzler o "hayatlı ayakta Tutucu"ya
baş eğmiş ve bir zulüm yüklenen cidden perişan
olmuştur.

Furkan 58: O ölümsüz "hayat sahibi Allah'a tevekkül
et"; Onu hamd ile tesbih et. Kullarının günahların-
dan Onun haberdar olması kâfidir.

Bakara 255: Allâh, ki O'ndan başka tanrı yoktur, "ha-
yatlı" olarak herşeyin ayakta tutucusudur. ...

Al-i İmran 2: Allah ki, O'ndan başka tanrı yoktur.
"Hayat sahibi" ve yarattıklarını gözetendir.

Şu ayetler de, O'nun "ışık sahibi" olduğunu haber
veriyor:

Nur 35: Allâh, "göklerin ve yerin nurudur".

Zümer 69: Yer, "Rabbinin nuru ile parlamış", Kitâp
konmuş, peygamberler ve şâhidler getirilmiş ve
aralarında adâletle hükmedilmiştir. Onlara asla
haksızlık edilmez.

Demek, bu ayetlerden; Allah'ın "ruh", "hayat" ve
"ışık" sahibi olduğunu görüyor ve anlıyoruz.

Fakat bu görme ve anlamadan tatmin olmayıp,
Şura 11: "... O'na benzer hiçbir şey yoktur. ..." aye-
tini ileri sürerek, "Allah'ın ruhu olmayacağını" iddia
edenler var. Çünkü onlara göre; "Allah'ın ruhu olur-
sa, Allah insana benzetilmiş olur; bu da şirktir,Allah'
a ortak koşmadır!"

Fakat bu düşünce karşısında şu hakikat iyi değer-
lendirilmelidir: Allah'ta bulunan sıfatlardan meselâ
görme, duyma ve konuşma'nın insanda da bulun-
ması, Allah'a şirk mi oluyor ki, Allah'ın ruhunun ol-
sı, şirk olsun?

Hem Allah'ın ruhunun olması, Allah'la insan arasın-
da bir benzerlik meydana getirmez. Çünkü insan
görünür bir varlıktır. Ruh ise görünmez bir hakikattir.
Görünmez şeyler üzerinden bir benzerlik ileri sürü-
lemez. Biz benzetmeyi ancak görünürlüğü olan ya-
ratılmış varlıklar üzerinden yapabiliriz. Ruh üzerin-
den benzetme yapamayız. Çünkü ortada olan bir
şey değildir.

Hem Allah Kur'anda; "Kendisinin benzeri hiç bir
şey yoktur" derken, "Allah, yarattıklarına benzemez"
demektedir. Bunun daha açık anlamı ise; "Yaratan,
yaratılana denk olmaz" demektir. Yani nasıl ressam
resimle denk değilse, Allah da yarattığı varlıklarla
denk değildir. Yoksa bir ressamın kendine benzer
bir resim yapması, o resme, ressamla bir denklik
kazandırmaz.

Bunun gibi, Allah'ta bulunan görme, duyma, konuş-
ma veya ruh, hayat gibi hakikatlerin insanda da bu-
lunması, insanla Allah arasında bir denklik meydana
getirmez. Getirmez ki, şirk ortaya çıksın! Çünkü Al-
lah'ta bulunanların küçük bir parçasının insanda da
bulunması, ikisini tam benzer yapmıyor ve yapa-
maz. O halde herhangi bir şirkten de bahsedeme-
yiz.

(Burada şu hakikati de hatırda tutalım: Allah'ta bu-
lunan görme, duyma ve konuşma, insanda bulu-
nan görme, duyma ve konuşmayla bir ve benzer
değildir. Yani insanda bulunan göz, kulak ve ağız,
Allah'ta bulunmaz. Daha açık söyleyecek olursak;
Allah, herşeye nüfuz eden ve bütün evreni kuşat-
mış bulunan ışığıyla görür, duyar, konuşur ve O'
nun "eli" de ışıktandır, insanın eliyle bir benzerliği
yoktur. "Işık nasıl görücü, duyucu, konuşucu olur?"
diyenler, şuna baksın: Süpermarketlerde bulunan
elektronik kasalarda bir skanner, ışıkla etiketleri o-
kur, fiatı gösterir. Bilgisayarınızın CD çalıştırıcısına
koyduğunuz bir müzik veya video CD'si, yine o ça-
lıştırıcıdaki ışıkla okunur ve CD'nizden ekrana ve
hoporlöre yansıyan sesler ve resimler görür, duyar-
sınız. Demek ışıkta bir görme,duyma, okuma ve
konuşma özelliği var. Allah'ın sahip olduğu ışık ise,
onlardan hadsiz derecede daha mükemmeldir ve
ışığın da, görünür ve görünmez boyları olduğunu
iyi bilelim. )

Kur'anın haber verdiği "Allah'ın hayat ve ışık sahibi
olduğu" hakikatini kabul ettiğimiz takdirde, O'nun
"ruh sahibi olduğu" gerçeğini de kabul etmek zo-
runda kalırız. Çünkü ruhsuz bir hayat ve ışığın fazla
bir önemi yoktur. Bitkilerin de hayatı vardır. Fakat
ruhsuz olduğundan fiil ve hareketleri yoktur. Eğer
ruhu olmazsa, O'nun hiç bir fiil ve sıfatı olamaz. Ma-
dem fiil ve sıfatları vardır, ruhu da vardır. Çünkü
bir varlığa fiil ve hareket kazandıran, ancak ruhtur.
Allah'ın ruhu da Kendindendir ve Kendine aittir;
başkasından kazanılmış değildir. Çünkü Allah'ın
öncesi yoktur. Allah'ın hayat ve ışık sahibi olması
nasıl O'na noksanlık kazandırmıyorsa, ruh sahibi
olması da O'na noksanlık kazandırmaz. Çünkü on-
lar olmadığı takdirde, Allah'ın "varlığı"ndan bahse-
demeyiz. O halde Allah varsa; ruhu da vardır, haya-
tı da vardır, ışığı da vardır. Onlardan biri olmadığı
takdirde, Allah'ın "İlah olarak", "Tanrı olarak" varlığı
mümkün değildir.

Şu gerçeği de unutmamak gerekir: Hayatı olmayan
bir İlah, insana hayat veremez. Ruhu olmayan bir
Tanrı; insana, hayvana, meleğe, cine, şeytana ruh
veremez. Işığı olmayan bir Allah, melekleri ve yıl-
dızları yaratamaz, insanı ışıklandıramaz. Madem
insanı ışıklandırıyor ve yıldızları yaratmış, O da
ışıksız değildir. Madem meleğe, şeytana, cin ve
insana ve hayvana ruh vermiş, Kendisi de ruh sahi-
bidir. Ve madem insana ve onun altındaki ve üstün-
deki varlıklara hayat vermiş, elbette Allah da hayat-
lıdır. Hayat ve ışık ise, ruhsuz olamaz. Ruhsuz olur-
sa, ruhsuz bir hayat ve ışıkta Allah bulunamaz. Çün-
kü Allah, "fiiller" ve "sıfatlar" sahibidir. Fiiller ve sı-
fatların kaynağı da ruhtur.

Öyle ise, bazı cahillerin ve tam bilmezlerin sözüne
bakıp da, (Kur'anın zıddına olarak) Allah'ı ruhsuz
bırakmayalım.  Bazı âyetleri, eğip bükerek ve yan-
lış anlamlar yükleyerek bazı âyetlerle göz göre gö-
re yok etmeyelim, yoldan çıkmayalım!

"Allah; görmesiz, duymasız, konuşmasızdır" diye-
bilecek olan bir âlim ve din bilgini varsa, biz de o
zaman Allah'ın "ruhsuz" olduğunu kabul edebiliriz.
Madem Kur'anın zıddına olarak Allah'ın görmesiz,
duymasız, konuşmasız olduğunu iddia ve isbat e-
debilecek bir âlim yoktur, o halde cahillerden başka
hiç bir âlim, Allah'ın "ruhsuz" olduğunu iddia ede-
mez. Etse de, isbat edemez. İsbatsız iddia ve
dayatmalara da itibar etmemeliyiz.

                     Allah'tan başka ilah yoktur.
          Mehdi ve Mesih O'nun kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın ondördü, Aralık ortası.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Cevaplama.
Boyut:   Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ

                                       *   *   *

Keine Kommentare: