Sonntag, 26. Juni 2011

ERGENEKON ZANLILARININ MİLLETVEKİLLİĞİ VE TÜRKİYE'NİN BARIŞI

ERGENEKON ZANLILARININ MİLLETVEKİLLİĞİ VE
TÜRKİYE'NİN BARIŞI

barışanları seven ALLAHın adıyla

Ergenekon Terör Örgütü (ETÖ)'nün güdümüne girmiş bulunan
MHP ve CHP, üç ETÖ zanlısını milletvekili seçtirerek millî ira-
denin temsilcisi AK Parti'ye karşı bir oyuna girişmiş veya Erge-
nekon terör tutuklularını kurtarma operasyonu başlatmış bulunu-
yor.

Madem bir oyun oynanacak veya bir operasyon yapılacak, gelin
bu oyunu tam oynayalım, operasyonu eksiksiz yapalım. Bunun
için de kamusal alanda CHP tarafından tutuklu bulunan dindarla-
rı ve üniversite kapılarında esir alınmış olan başörtülü üniversite
öğrencilerini ve özgürlük bekleyen PKK'lı mahkûmları da oyuna
ve operasyona dahil edelim. Bu dahiliyat yapılmazsa, büyük bir
haksızlık ve adaletsizlik ortaya çıkar. Bunlar da kabul edilemez.
Hem CHP ve MHP için AK Parti'den karşılıksız ve bedava bir
kurtarıcılık beklenemez.

Madem MHP ve CHP ETÖ'lü vekillerin özgürlüğünü istiyor, on-
lar da bunun bedelini ödemeye hazır ve razı olmalıdırlar. Bunun
için de yapacakları şudur: CHP, demokratik bir anayasanın önü-
nü kapatmaktan vazgeçsin ve Anayasa'daki "kırmızı çizgiler"ini
kaldırsın. MHP de, Öcalan'ın ve PKK'lı mahkûmların özgürleş-
mesine ve onların özerklik taleplerine onay versin veya engel ol-
maktan çekilsin.

İşte ancak bu şekilde CHP ve MHP'nin ETÖ'lü vekilleri ve diğer
Ergenekoncular ve Balyozcular özgürlüklerine kavuşurlar. Aksi
halde bedava köfte yoktur! Hem terör zanlılarının, zanlılıktan kur-
tulmadan milletvekili olmaya ne hakları vardır? Onlara bu hakkı
veren CHP ve MHP, hukukun üstünde bir mevkiye mi sahipler?
Herkes haddini, hududunu bilmelidir! Madem onlar bir hak isti-
yorlar, bunun bedelini ödesinler.

PKK'lılara da bedava kurtuluş ve özerklik yoktur! Onların kurtu-
lusunun bedeli de şudur: Marksist veya Kemalist bir özerklikten
vazgeçsinler ve, bir "Demokratik Özerklik"e razı olsunlar. Bunun
da şartı: Özerkliğin kurulacağı bölgedeki Kürt halkına birden fazla
parti arasında seçme özgürlüğü tanımak, onları PKK'nın partisine
mahkûm etmemektir. Çünkü Kürt halkının dörtte üçü, PKK'nın
diktasını veya otoriterliğini istememektedir. İsteselerdi bile, De-
mokratik Özerklik'te dikta ve otoriterlik kabul edilemez.

Kurtuluş, bedel ödemeyi kabul etmektedir. Bu kabulle, Türkiye'
nin barışı gerçekleşir. Biz Dindarlar, Demokratlar ve Libaraller
barışa hazırız! Siz Kemalistler, Marksistler, Ulusalcılar, Türkçüler
ve Kürtçüler de barışa hazır mısınız? Hazırsanız, hemen Demok-
ratik Anayasa'nın yapılmasına hız veriniz. Onun önündeki engel-
leri süratle kaldırınız. Bu şekilde "siz", "biz" ayrımcılığı da ortadan
kalkacaktır.

Demokratik bir anayasanın kazanılmasıyla ve PKK'lı ve Öcalan'lı
Kürt Sorunu'nun çözümüne onay verilmesiyle bütün Balyozcular'
ın, Ergenekoncular'ın ve Genelkurmaycılar'ın kurtuluşu mümkün
olabilir. Aksi halde onlara kurtuluş yoktur!

Evet, CHP ve MHP! Ne diyorsunuz?

Çok öfkeli Devlet Bey ve şakacı Oğlan (Kılıçdaroğlu), açıklamala-
rınızı bekliyoruz...

Not 1: CHP'nin, geçmişte Tayyip Erdoğan'ın önünü açmış olması,
onun demokrasi aşkından değil, Erdoğan'ın bugünkü duruma gele-
ceğini beklememiş olmasındandır. CHP bu iyiliği(!)nin karşılığını,
AK Parti'yi kapattırmaya çalışmakla almıştır. Artık CHP'nin AK
Parti'den iyilik bekleme hakkı kalmamıştır. Onun yapacağı tek şey,
istediği hakkın bedelini ödemektir. CHP'nin demokrasi aşığı olma-
dığını iyi biliyoruz.

Not 2: CHP, BDP ve AK Parti; Türkiye'nin Barışı'nı kabul ettik-
lerinde, MHP'nin bu barışa "hayır" demesinin fazla bir önemi kal-
mayacaktır. MHP, hesabını buna göre yapmalıdır.

Not 3: Türkiye'nin Barışı'nı kabul etmeyen partilere karşı "Halk
Hareketi" başlatmak zorunda kalacağız.

Not 4: Bu bildiri, İmralı'daki bay Öcalan'a da iletilmelidir.

Zaman: Yeni Çağ'ın onbiri, Haziran sonu.
Mekan: Avrupa.
Makam: Barış.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANİSTLERİ
* * *

Keine Kommentare: