Samstag, 16. Oktober 2010

YENİ ANAYASA İÇİN TEKLİF

YENİ ANAYASA İÇİN TEKLİF

evrenin hâkimi ALLAHın adıyla

Bu maddeler, Türkiye vatandaşlarının bütün toplum kesim-
lerinin kendi aralarında, birlikte ve barış içinde yaşamak
için yaptığı bir anlaşma, uzlaşma ve sözleşmedir.


Madde 1: Türkiye Devleti laik ve demokratik bir Cumhuriyet'tir.
Laiklik ve Demokrasi'nin tanımı, Avrupa ve Amerika'dakilere gö-
re yapılır ve buna göre uygulanır. Fakat bu uygulama, toplumsal
hak ve özgürlükleri kısıtlayıcı ve iptâl edici olamaz. Toplumsal ke-
simlerin hak ve adalete uygun dinsel özgürlüklerini kısıtlayan uy-
gulamalar kabul edilemez.

Madde 2: Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî ve mânevî
ve toplumsal dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına
saygılı, evrensel değerlere bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere
dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir.

Madde 3: Türkiye Devleti, ülkesi ve içinde barındırdığı çeşitli ırk,
din, kültür mezhep ve tarikatlarıyla özgür bir birlikteliktir. Resmî
dili: "Türkçe"dir. Bayrağı, şekli kanununda belirtilen, beyaz ay yıl-
dızlı al bayraktır. Millî marşı “İstiklal Marşı”dır. Başkenti Ankara’
dır.

Madde 4: Şartlar gerektirdiğinde anayasanın her maddesi değişti-
rilebilir.

Madde 5: Devletin temel amaç ve görevleri, Türkiye halkının ya-
sal bağımsızlığını ve ülkenin özgür birlikteliğini ve demokrasiyi ko-
rumak, kişilerin ve toplumun refah, huzur ve mutluluğunu sağlamak;
kişinin temel hak ve hürriyetlerini, evrensel değerler çercevesinde
sosyal hukuk devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette
sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmaya, insanın
maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli şartları hazırlama-
ya çalışmaktır.

Madde 6: Siyasal egemenlik, hak ve adalette olduğu müddetçe
milletin yani "Toplumsal kesimler"indir. Egemenliğin kullanılması,
hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiç
bir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet
yetkisi kullanamaz. Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile
bağlı olan herkes vatandaştır. Bu vatandaslar topluluğuna da:
"Türkiye halkı" veya "Türkiye milleti" denir. Bu millet de; "Top-
lumsal kesimler"den oluşur.

Madde 7: Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Dev-
letin ülkesi ve halklararası özgür birlikteliğini bozmayı ve hak ve a-
dalete dayanan ve vatandaşların hak ve özgürlüklerini korumayı a-
maç edinmiş demokratik ve lâik Cumhuriyeti ortadan kaldırmayı
hedefleyen faaliyetler biçiminde kullanılamaz. Ancak laik ve de-
mokratik cumhuriyeti ilerletecek çalışmalar da engellenemez.
Halk çoğunluğu istediği takdirde daha iyi bir yönetim sistemine
geçmekte özgürdür.

Anayasa hükümlerinden hiçbiri, Devlete veya kişilere, Anayasayla
tanınan temel hak ve hürriyetlerin yok edilmesini veya Anayasada
belirtilenden daha geniş şekilde sınırlandırılmasını amaçlayan bir
faaliyette bulunmayı mümkün kılacak şekilde yorumlanamaz.


Bu maddelere eklenecek diğer anayasa maddelerinin de, bu yedi
temel maddeyle uyuşması gerekir. Temel maddelerle uyuşmayan
maddeler reddedilir.

***

Türkiye'deki Bütün Toplumsal Kesimlere Duyurulur!

Yeni bir anayasa için hazırlanmış bu yedi maddelik sözleşmeyi,
Türkiye'deki bütün toplumsal kesimler okusun ve imzalasın. Eksik
gördükleri bir şey varsa, bildirsinler, tamamlayalım. Eğer daha iyi-
sini yazabilecek olanlar varsa, yazsınlar, eksiksiz görürsek biz im-
zalayalım ve bunu hepbirlikte parlamentoya sunalım. Önümüzdeki
seçimlerden sonra iktidara gelecek olan parti de hemen yeni ana-
yasa için çalışmalarına başlasın ve bitirsin.

Toplumsal Kesimlerin Dikkatine!

Türkiye: Bir Kürdistan değildir; Türkistan değildir; Alevistan değil-
dir; İslâmistan değildir; Kemalistan değildir. Türkiye, bütün bu par-
çaları bünyesinde barındıran bir ülkedir. Dolayısıyla hiç bir toplum-
sal kesim, sadece kendi istekleri doğrultusunda bir anayasayı veya
yalnızca kendi inancını, ideolojisini, ırkını, kültürünü esas alan bir
yönetim biçimini başka kesimlere dayatamaz. Demek oluyor ki,
yeni yapılacak anayasa, bütün toplum kesimlerinin ihtiyacını karşı-
lamak zorundadır. Bu zorunluk gereği olarak meselâ Kürt halkına
(onların çoğunluk olduğu bölgelerde) "anadilde eğitim" verilmesin-
den korkulmamalıdır. Meselâ; homoseksüellerin resmî nikâh is-
temlerinden kaçılmamalıdır. Siz bunun, gençlerinize "kötü örnek"
olacağından korkabilirsiniz. Ama onların çocuklari da sizin inancı-
nızdan veya ideolojinizden etkileneceklerdir ve etkilenmektedirler.
Bunun için onların da kendi inançlarını veya inançsızlıklarını yaşa-
ma hakkı vardır. Demek, hiç bir toplum kesimi hiç bir toplum ke-
simine kendi inanç ve ideolojisini dayatamaz ve buna göre yapıla-
cak bir anayasa geçerli olamaz. Geçerli olabilecek bir anayasa,
ancak bütün toplumsal kesimlerin hak ve özgürlüklerini tanıyan ve
onların birlikte yaşamasını sağlayan bir anayasa olabilir. Eğer siz,
kemalist bir milliyetçiliği ve ideolojiyi diğer toplum kesimlerine da-
yatırsanız, bu durumda o kesimlere de kendi inanç ve ideolojilerini
size dayatma hakkı kazandırmış olursunuz. Fakat böyle bir hak
verilemez ve kabul edilemez.

Dolayısıyla yeni yapılacak anayasada; Kürt halkı anadilde eğitim-
lerine, dindarlar kamusal alanda dinsel özgürlüklerine, Aleviler zo-
runlu din dersinden azadlığa ve ibadethanelerinin kabulüne, homo-
seksüeller resmî nikâhlanma hakkına, laikler ve kemalistler dinsel
yönetim ve yaşam dayatmalarından korunmuşluğa ve diğerleri di-
ğerlerine kavuşabilmelidir.

Eğer yeni demokratik bir anayasa için uzlaşmaya varılamazsa, bu
halde her toplum kesimini kendi anayasalarıyla yönetmeyi sağla-
yacak yeni bir sisteme geçmek veya bu da olmazsa, Türkiye'yi
dörde, beşe bölme gerekliği doğacaktır.


HÜKÜMETE YOL HARITASI

İktidardaki parti ve yönetim, üç anayasa örneği hazırlasın. Bun-
ların birincisi, azınlığın çoğunluğa; ikincisi, çoğunluğun azınlığa ve
üçüncüsü de, hiç kimsenin hiç kimseye tahakküm edemeyeceği
(yani bizim teklif ettiğimiz normal anayasa) örneği olsun. Bu üç
örnek bütün toplumsal kesim önderlerinin önüne seçim için kon-
sun. Hangisi çoğunluk oyunu alırsa, o anayasamız olsun. Tabii
çoğunluk oyunu alacak olan anayasa örneğinin, normal demok-
ratik anayasa örneği olacağına süphemiz yoktur. Hükümet, tek
bir normal demokratik anayasa örneğiyle de toplumsal kesimle-
rin karşısına çıkabilir ve teklifini yapabilir.

Zaman: Yeni Çağ'ın onu, Ekim ortası.
Mekan: Avrupa.
Makam: Teklıf.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANİSTLERİ
* * *

Keine Kommentare: