Dienstag, 19. Oktober 2010

ATEİSTLER SORUYOR KUR'ANİSTLER CEVAPLIYOR 19

ATEİSTLER SORUYOR
KUR'ANİSTLER CEVAPLIYOR 19

(Bu bildiride, yazarımız Hakkı Hakperest'in, www.mustafaakyol.
org sitesinde ateist tartışmacılara verdiği cevapları bulacaksınız.)


Emre demiş:

"Anladim… Yuzyillar boyunca Eski Yakin Dogun dinlerin etkisi
altinda cesitli insanlar tarafindan yazilan Tevrat ve Incil’i, ve
bunlarin turevi olup kimin yazdigi belli olmayan Kuran’i."

Cevap: Allah Kur'anda diyor: "Biz her kavme elçi gönderdik",
"Her milletin bir elçisi vardır." Yani: Allah'ın Kitabı; Tevrat, İncil
ve Kur'andan ibaret değildir. Onlardan öncekiler de vardır. Bu
öncelik de ilk insana kadar gider. Kur'an, Allah'ın indirmesi bir
Kitap olmasaydı, şimdi Emre'nin Kur'andan üstün bir kitabı o-
lurdu ve biz de o kitabı okuyor olurduk! Acaba ateist Emre'nin
Kur'andan üstün kitabı nerede? Bir Kitap, Allah'tan indirilme-
dikçe "üstünlük" vasfını kazanamaz. Allah'tan indirilmiş bir Kitap,
insanları Allah'a götürür, onları "evrenin Sahibi"ne çağırır ve on-
ların ahlâkını düzeltir.

***

Ateist Emre'miz demiş: "Bir de su kuyruk kemigi meselesine
donmek istiyorum. Sizce bu kemigin anlami ne? Bu soru butun
muteddeyin okuyuculara aciktir."

Cevap: Sen kuyruk sokumu kemiği etrafında dönmene devam et.
Ama bu dönüşler seni Hacı yapmaz.

Bizim yaratıcımız Allah demiş: "Biz Âdem'i çamurdan yarattık."
Dememiş: "Maymundan veya pirimattan türettik."

Sen, Kur'ana "masal" diye dur. Yakında özlediğin kemikleri
göreceksin!

***

Ateist Emre'miz demiş: "Âdem ve Havva'nın kemikleri nerede?"

Sanırsınız ki, Âdem'in kemiklerini gördüğünde hemen Allah'a
secde edecek... Onun derdi, "Allah'a inanmak" değil ki; sadece
gerçeklerin üstünün örtülmesi! Kemikler ona gösterildiği gün
diyecek: "Ben Allah'a inanmak istemiyorum!"

Ey ateist! Madem Allah'a inanmaya niyetin yok, öyleyse kemik-
leri görme sevdasından vazgeç. Bu sevda seni, gerçekler karşısın-
da "yalancı" çıkarır! "Ben, doğrucuyum" deme. Çünkü ateistin ah-
lâkı olmaz. Olursa, onun ahlâkı, gerçeği görünceye kadardır! Yani:
Gerçekler onun ahlâkını sıfıra indirir.

"Şimdi de niyet okumaya mı başladın" da deme. Çünkü niyetin
inanmak olsa, derdin: "Kur'anın dediği yanlış olabileceği gibi, doğ-
ru da olabilir. Bunun için de hemen inkâra kalkışmamak gerekir."

"Yok!" diyorsan, sen de önce "pirimattan insana evrilme"nin ara
formlarını göster! Madem gösteremiyorsun ve hiç bir zaman da
gösteremiyeceksin, o halde haddini bil!

Demiştim: "Senin işin çoktan bitmiş Emre. Sür eşeğini kemikli
köye!"

Gel Emre, sen sözümü dinle. Eğer: "Benim niyetim, gerçeği bul-
mak. Onu buldugum gün de Allah'a inanacağım" diyorsan, ben de
sözümü geri alırım.

Zaman: Yeni Çağ'ın onu, Ekim ortası.
Mekan: Avrupa.
Makam: Cevaplama.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANİSTLERİ
* * *

Keine Kommentare: