DÜNYADAKİ
BÜTÜN ALEVİLERE DUYURU!
islâmiyetten başka bir dini geçersiz
kılan
ALLAHın
adıyla
Ey Şiiler ve Alevîler!
Beklediğiniz Mehdi gelmiştir.
Şimdi onun sözlerini
iyi dinleyiniz.
Hazret-i Muhammed'in ev
halkından
olan ve yine o
Peygamber'in bir halifesi
olan Hazret-i Ali'yi sev-
mek hakkınızdır. Fakat bu sevgiyi Allah'ın üzerine
çıkarıp onu ayrı bir din haline getirmeye hakkınız
yoktur. Hazret-i Ali'yi
Allah için
seviyorsanız,
bu sev-
gi makbuldür. Ama Peygamber
halifesi Ali'yi kendi
nefsiniz için seviyorsanız, bu sevgi Allah katında
geçersizdir ve reddedilmiştir. Eğer
bu reddedilmiş
sevgiyi ayrı bir din veya mezhep haline getirirseniz
ve getirmişseniz, bu dininiz kabul edilmeyecek ve
sizi Allah'ın azabına düşürecektir. Bu düşüşten sa-
kınmalısınız.
Çünkü
Allah katında
din, İslâmiyet'tir.
İslâmiyet'in
özeti ise; Allah'ı birleyip O'na teslim olmaktır. Eğer
Allah'ı birleyip O'na teslim olduysanız, geçerli bir
dine sahip oldunuz demektir. Aksi halde yanlışta-
sınız.
Hazret-i Muhammed'in ev halkını ve
bu halktan o-
lan Hazret-i Ali'yi sevmek, İslâmiyet'in
küçük bir
parçasıdır.
Eğer Allah'ı
birlediyseniz ve O'na tes-
lim olduysanız, İslâmiyet'in
küçük bir parçası
olan
Ali sevgisini dinleştirmezsiniz.
Eğer o sevgiyi Allah'
ın ve Elçisi'nin üzerine çıkarıp
ayrı bir din ve ayrı
bir
mezhep haline getiriyorsanız,
Allah'ı birlememiş o-
lur, İslâmiyet'ten çıkarsınız.
Bu çıkış ise sizi Allah'
ın ateşine teslim eder.
“De ki: Eğer babalarınız,
oğullarınız, kardeşleriniz,
eşleriniz, hısım ve akrabanız, kazandığınız mallar,
kesada uğramasından endişe ettiğiniz ticaret, ho-
şunuza giden konaklar, size Allah’tan ve Elçisi'nden
ve O’nun yolunda gayret göstermekten daha se-
vimli ise... o hâlde Allah emrini gönderinceye kadar
bekleyin! Allah öyle yoldan çıkmışlar topluluğunu
doğruluğa
götürmez." (Tevbe, 24)
"İnsanlardan kimi, Allah'tan başka
eşler tutar, Allah'ı
sever gibi onları severler. İnananlar ise en çok Al-
lah'ı severler. ..." (Bakara 165)
Eğer Allah'a ve Kur'anına
inanıyorsanız, bu iki âyet,
Hazret-i Ali'yi sevmede ölçünüz
olmalıdır. Eğer
Al-
lah'ı ve Elçisi'ni
en çok sevenler iseniz, İslâmiyet'
ten başka bir din ve mezhep
oluşturamazsınız.
E-
ğer oluşturmuşsanız,
o din ve mezhebi yıkmalısı-
nız. Bu yıkımı
yapmadığınız müddetçe,
gerçek din
olan İslâmiyet'e ulaşamazsınız. İslâmiyetsiz
kaldı-
ğınızda ise, cenneti
kaybedecek ve cehennemi ka-
zanmış olacaksınız.
Bu kötü kazançtan derhal u-
zaklaşmalısınız.
Uzaklaşmayı
kabul ettiniz mi? Eğer kabul ettiyseniz,
bundan sonra Hazret-i Ali'yi Allah ve Elçisi'nin
aşa-
ğısında bir sevgiyle
seveceksiniz demektir. Bu öl-
çüyü kabul ettiğinizde
ortada "Alevîlik" diye bir din
ve mezhep kalmaz. Sadece İslâmiyet
kalır. İslâmi-
yet'i kabul ettiniz mi? Kabul ettiyseniz, kurtuluşa
er-
miş olursunuz.
O halde sizi kurtaracak din, Allah'ın
indirdiği ve El-
çisi'nin uyguladığı
dindir. Gerçek din budur. Eğer
peygamber halifelerinden birini Allah'ın
ve Elçisi'
nin üzerine çıkarırsanız
veya onlarla eşit hâle geti-
rirseniz, dininizi hristiyanlaştırmış
olursunuz. Hristi-
yanlaştırılmış
bir din ise Allah katında geçersiz
ol-
muştur. Çünkü
İsa sadece bir elçidir.
Bu elçiyi tan-
rılaştırmak
veya onu Tanrı oğlu yapmak, o dini
ge-
çersiz yapar. Bu sebeple Ali ve onun sevgisi Allah
ve Elçisi üzerine çıkarılamaz ve onlarla eşit tutula-
maz. Bunun için Hazret-i Ali'yi Allah ve Elçisi'nin
aşağısında tutmaya ve onlardan daha az sevmeye
mecbursunuz. Tabii geçerli bir dine sahip olmak
isterseniz.
Ey Allah'a inanıp teslim olmuş Müslümanlar!
Allah katında "alevîlik", "sünnîlik"
ve "vehhabîlik"
adında bir din yoktur. Din olarak Allah'ın katında
sadece "İslâmiyet" vardır. İslâmiyet ise: Allah'a,
meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhireti-
ne ve kadere inançtan sonra; haklı, adâletli, namus-
lu; sonra ibadetli, ahlâklı ve iyilikçi olmaktır.
O halde eğer Allah'a inanıp O'na teslim olmuş kim-
selerseniz, "ben alevîyim", "ben
sünnîyim", "ben
vehhabîyim" lâfını bırakınız;
"ben müslümanım",
"Allah'ın
ve Elçisi'nin yolundayım"
deyiniz. Allah'ın
İslâmiyetinden, başka
dinler üretmeyiniz. Ürettiğiniz
dinler Allah katında
reddedilecektir. Kıyametten
sonra Allah'ın
huzurunda: "Bizim bu gerçeklerden
haberimiz yoktu" demeyesiniz.
İmza: Allah'ın
mehdisi Mehmed Nur'an.
Not 1: Ey kendilerini
"Alevî" olarak tanımlayanlar!
Eğer Hazret-i Ali'yi ve onun sevgisini Allah ve
El-
çisi'nin
aşağısında tutarsanız, İslâmiyette kardeşi-
miz olursunuz. Eğer o Hazret-i Ali'yi ve sevgisini
Allah ve Elçisi'nin üzerine çıkarır veya onlarla eşit
tutarsanız ve kendinize ayrı bir din edinirseniz ve
edinmişseniz, bu takdirde İslâmiyette kardeşimiz
olamazsınız. İslâmiyette kardeş olmayı kabul eder-
seniz, Alevîlik bitmelidir.
Sadece İslâmiyet
kalma-
lıdır. Bunu kabul ettiğinizde kardeşimiz olursunuz
ve dâra düştüğünüzde bütün İslâmlı Ülkeler'i ya-
nınızda bulursunuz. Aksi halde yalnız kalırsınız,
perişan olursunuz.
Not 2: Ey Alevîler, Şiiler! Hazret-i Ali'ye olan sevgi-
niz, eğer Hazret-i Muhammed'i ve diğer halifelerini
dışlıyorsa ve onlara ve onları sevenlere düşmanlık
ediyorsa, bu ne kötü bir sevgidir!
Kötü sevgiler ter-
kedilmeli değil
midir?
Not 3: Ey Alevîler, Şiiler!
İslâmiyet'i ikiye bölmeye
ve onu hristiyanlaştırmaya
hakkınız yoktur. Bu hak-
sızlığı
terkediniz. Hazret-i Peygamber'in ev halkını
ve Halifesini İslâmiyet
içinde kalarak ve Kur'anın
ölçüsünce seviniz.
Kullarının birliğini
isteyen yüce
Allah size, Alevîlik-Şiilik
dini ve mezhebi kurma izni
vermedi. İzinsiz
kurduğunuz din ve mezhebi yıkma-
lısınız.
Not 4: Ey Alevîler, Şiiler!
içinizde alevîlik ve şiiliği
"İslâmiyet'ten daha
üstün bir din" olarak görenler
ve tanıtanlar var. Bu tam bir sapıklıktır! Bu sapıklık
terkedilmeli. Hem Hazret-i
Ali bir peygamber de-
ğildi
ki, İslâmiyetten
daha üstün bir din getirmiş ol-
sun! Hem Allah'tan başka bir tanrı yoktur ki, O'nun-
kinden üstün bir din getirebilsin!
Not 5: Ey Alevîler, Şiiler! Hazret-i Ali'yi yüceltmek
hakkınızdır. Fakat onu Allah'ın ve Elçisi'nin üzerine
çıkarmaya
ve onlarla eşitlemeye
hakkınız yoktur.
Bu hakkı çiğnediğiniz takdirde İslâmiyet'ten çıkar-
sınız.
Not 6: Ey Aleviler, Şiiler! Şiilik ve Alevîliği İslâmi-
yet'in üzerine çıkaran ve onların taraftarlarını müs-
lümanlardan ayıran
bir mehdi gelmeyecektir. Meh-
di gelmiştir. Fakat o Mehdi,
Allah'ın verdiği bilgi ve
ışıkla İslâmiyet'i koruyan
ve Müslümanları kurtaran-
dır. Kurtuluşunuz
da ondadır.
Not 7: Ey Alevîler, Sünnîler, Vehhabiler! Alevîlik,
sünnîlik vehhabilik bitmiştir.
Sadece Allah'ı birleyiş
ve O'na teslim oluş
kalmıştır. Bu teslim oluş da, on-
dört asır öncesinin şartlarına göre değil, bu zama-
nın şartlarına göre olur. Bunu da Allah'ın Mehdisi
belirler. Adâletin gerçekleşmesi için bunun böyle
olması zorunludur.
Not 8: Ey İslâmlı Ülkeler'in diyanet Başkanları! Ül-
kenizdeki Alevî ve Şiilere hak verirken dikkatli olu-
nuz ve onlara İslâmiyet'i çiğneyen bir hak vermeyi-
niz. Aksi halde Allah katında sorumlu olacaksınız!
Not 9: Ey müslümanlar! Biz
yirmibirinci yüzyıl
insan-
ları eski zamanda yaşamıyoruz. Şartlar değişmiş,
mezhepler bitmiştir. İslâmiyetle ilgili çözemediği-
niz sorunlarınızı, Allah'ın mehdisi ve din bilginleri
çözer.
Unutmayınız! İslâmiyet'in ilk dönemi olan
Hazret-i Peygamber zamanında mezhepler ve ale-
vîlik yoktu.Bizler de şimdi İslâmiyet'in "son zamanı"
ndayız. Çünkü kıyamet çok yaklaştı. 60 yıl sonra İs-
lâmiyet bitecek, insanlık dinsizleşecek. Dinsizleşen
insanlık önce zâlim devletlerin tasallutuna uğraya-
cak. Sonra büyük depremlerle vurulacak. 2123 yı-
lında da Dünyamız,
kıyamet çarkının
dişlileri arası-
na girecek. Önümüzdeki yıllarda
da Ortadoğu'da
bir "kıyamet savaşı" yaşanacak. Bu kıyamet sava-
şının düğmesine,
Amerika'daki Evangelikler ve Ya-
hudi Lobisi basacak. Aslında
Süleymani'nin öldü-
rülmesiyle bu düğmeye
basılmıştır.
Bunun arkası
gelecek. Ama Üçüncü
Dünya Savaşı olmayacak.
Herşeye hazırlıklı
olunuz!
İmza: Mehdiyet Makamı.
Allah'tan başka ilah yoktur.
Mehdi ve
Mesih Allah'ın kulu ve elçisidir.
Zaman: Yeni Çağ'ın
yirmisi, Ocak'ın ikinci haftası.
Mekan: Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut: Muranizm.
YAYINLAYAN
AVRUPA MURANİSTLERİ
* * *
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen