Dienstag, 11. Juni 2019

ALLAH'IN MEHDİSİ MEHMED NUR'AN MÜSLÜMANLARA SESLENİYOR!

         ALLAH'IN MEHDİSİ MEHMED NUR'AN
             MÜSLÜMANLARA SESLENİYOR!

                çok merhametli ALLAHın adıyla

Allah'ın selâm ve rahmeti üzerinize olsun, ey Allah'
ın değerli kulları olan müslümanlar!

Ben Allah'ın Mehdisi Mehmed Nur'an'ım. Allah'ın
izni ve seçmesiyle Mehdi oldum. Allah, Mehdisini
nereden çıkaracağını ve kimi seçeceğini iyi bilir.
Bu yüzden Arabistanlı olmamam sizleri şaşırtma-
malı ve inkâra düşürmemelidir.

20 yıldan beri Mehdi olarak görev başındayım. A-
ma şimdiye kadar kendimi gizledim. Çünkü şartlar
böyle olmasını gerektiriyordu. Şimdi ise sizlere
seslenmemin vakti geldi. Çünkü ben sizlere ses-
lenmezsem; sahte mehdiler sizin dünyanızı ele ge-
çirip, sizleri saptırır ve felâkete sürükler. Ben sizle-
re seslenmezsem; teröristler, diktatörler, firavunlar,
katiller sizin başınızda kalmaya devam eder. Ben
sizlere seslenmezsem; haydutlaşmış zâlim devlet-
ler, sizin dünyanızı altüst eder ve sizleri kaos içinde
yaşatır. Fakat bu kötü gidiş daha fazla devam ede-
mez ve etmemelidir. Bu yüzden sizlere seslenmek
zorunda kaldım.

Görevim; hakka ve adâlete dayalı olarak dininizi ye-
nilemek, dünyanıza yeni bir düzen getirmek, aranız-
da birliği sağlamak ve insanlığı Allah'ın dinine gö-
türmektir. Bu konuda gerekli bilgi, yetki ve Allah
desteğine sahibim.

Ey Allah'a inanmış ve O'na teslim olmuş değerli
müslümanlar! Allah'a olan inanç ve tesliminizden
dolayı Allah katında çok değerlisiniz. Bu değerlili-
ğinizden dolayı sizin çoğunluğunuzun rızâsını alma-
yan bir lider, size baş olamaz. Çoğunluğunuzun rı-
zâsını almadan size baş olmuş olanlar ise, zulüm
ve haksızlık içerisindedirler. Bu haksızlıklarından
dolayı onları başınızdan atmak sizin hakkınızdır.
Bu hakkınızı kullanmalısınız.

Sizin başınıza baş olacak lider ise, hakka ve adâle-
te dayanmak zorundadır. Ama keyfinin adâletine
değil, Allah'ın adâletine! Allah'ın hakkına ve adâleti-
ne uymayanları seçme ve baş etme hakkınız yok-
tur. Allah'ın hakkına ve adâletine teslim olmamış o-
lanların da size baş olma hakkı yoktur. Size haksız-
lıkla baş olmuş olanları başınızdan atmalısınız. A-
ma, hak ve adâlete teslim olmayı kabul ederlerse,
başınızda kalabilirler.

Suudi Arabistan'da Kral Selman eğer Allah'ın hak
ve adâletine teslim olmayı ve Mehdiliğime biat et-
meyi kabul ederse, Ortadoğu'ya lider olabilir. Ama
bunun için önce Allah'ın hak ve adâletine teslim ol-
duğunu isbatlamalıdır. Bu isbat için de, bir gazeteci-
yi haksızlıkla katlettirmiş olan oğlu Prens Selman'ı
ya cezâlandırmalı, ya da onu Prenslikten uzaklaştır-
malıdır. Eğer Kral Selman bu şartları yerine getir-
mezse, Ortadoğu liderliğini alamaz. Bu takdirde li-
derlik, Türkiye'nin olur. Dünyadaki bütün müslüman-
lar da bu liderligi tanımak ve kabul etmek zorunda-
dır. Türkiye yönetimi de gerekli liderliğe hazır olma-
lıdır.

Eğer Kral Selman; "ben gerekli şartları yerine geti-
receğim" derse, hemen işe başlamalı ve Prens
Selman'ın idam ettirmek istediği İslâm Âlimlerini ve
hapsettirdiği muhalifleri serbest bırakmalıdır. Bu
Âlimler derhal serbest bırakılmalıdır. Çünkü bu Â-
limler suçsuzdurlar! Çünkü onlar, eğer muhalefet
ettilerse, Prens Selman'ın zulüm ve haksızlıklarına
muhalefet etmişlerdir. Zulüm ve haksızlığa ses çı-
karmak ise, İslâmiyette farz bir görevdir. Bu görevi
yerine getirmiş olanları idama göndermek çok bü-
yük bir zulümdür. Müslümanlar bu zulme sessiz
kalamazlar ve kalmamalıdırlar.

Ey İslâmlı Ülkeler'in müslüman orduları! Sizler, Allah'
a inanıp O'na teslim olduğunuz için, "Allah'ın Asker-
leri"siniz. Allah'ın askeri olanlar, Allah'ın hak ve adâ-
letine teslim olmamış liderlerin emri altında kalmaz-
lar. Eğer başınızdaki liderler Allah'ın hak ve adâleti-
ne teslim olmayı kabul etmemişler ve müslüman
milletin çoğunluğunun rızâsını almamışlarsa, o li-
derleri derhal değiştirmelisiniz. Bu değiştirmeyi
yapmazsanız, Allah'a karşı gelmiş olursunuz. O
halde gerekeni yapınız ve Mısır'da iktidarı haksız-
lık ve zorbalıkla ele geçirmiş ve ülkeyi ABD ve İsra-
il'in emrine vermiş olan Abdulfettah Sisi'yi liderlikten
uzaklaştırınız ve onun bütün icraatlarını geçersiz kı-
lınız ve hapsettirdiği bütün muhalifleri de serbest
bırakınız. Ayrıca Sisi'nin zulüm ve haksızlıkla katlet-
tirdiği müslümanların hesabını da sorunuz. Eğer Al-
lah'a teslim olmuş müslümanlar iseniz, bunları yap-
mak zorundasınız. Bu zorunluğu yerine getirmezse-
niz, Allah'ın Mehdisi'ne ihanet etmiş olursunuz. Al-
lah'ın Mehdisi'ne ihanet eden de, Allah'a ihanet et-
miş olur. Allah'a ihanet eden de, O'nun kahrına uğ-
rar.

Ey Müslüman Dünya'nın İslâmlı orduları! Göreviniz,
Allah için ve müslüman halklar için savaşmaktır. Ba-
zı haydutlaşmış ülke ve devletlerin müslümanlara
yaptıkları zulüm ve haksızlıkları görmek zorundası-
nız. Görüyor musunuz? Eğer görüyorsanız, Filistin-
lilerin toprak haklarını ödememekte direten ve Ku-
düs'ü işgal etmiş bulunan İsrail'e karşı savaşmaya
hazır olunuz! Hazır mısınız?

Ey Allah'ın değerli kulları olan müslümanlar! Dinde
size yasak getirme hakkı ve yetkisi sadece Allah'ın
Mehdisi'ne aittir. Dolayısıyla başınızdaki hiçbir lider
size dinde yasak getiremez. Size sizden daha mer-
hametli olan büyük Allah, ondört buçuk asır önce
sıhhatinizi korumak için leş, kan ve domuz etini ya-
saklamıştı. Şimdi ise sıhhatinizi tehdit eden, sigara-
dır. Bundan böyle sigara size yasaklanmıştır. Siga-
rayı terketmek için gereken gayreti göstermelisiniz.
Allah'ın sizin bedeninizdeki hakkının, sizinkinden
fazla olduğunu unutmamalısınız. Sigara sıhhatinizin
düşmanıdır. Bu düşmanla dostluk etmeyi bırakma-
lısınız. Eğer bırakmazsanız, Allah*a ait beden mül-
künüze zarar verdiğinizden dolayı mülk Sahibi'ne
hesap vereceksiniz.

Peygamberin ve Halifeler'in ve Evliyaların kabirlerini
ziyaret etmek, onların mâneviyatlarından faydalan-
mak size helâldir. Onların, Allah'ın Peygamberi ve
dostları olduğunu kabul ettiğiniz ve onlara tapmadı-
ğınız takdirde onların kabirlerini ziyaret etmeniz şirk
olmaz ve değildir. Bu konuda izin verme veya yasak
koyma hakkı Allah'ın Mehdisi'nindir. Hiç bir lider bu
hakkı çiğneyemez, çiğnetmemelisiniz. Din âlimleri
de Allah'ın Mehdisi'ne uymak zorundadır.

Ey Allah'ın Mehdisi'ni görmeyi ve ona asker olmayı
çok isteyen müslümanlar! "İslâm Birliği" gerçekle-
şinceye kadar kendimi sizlere göstermeyeceğim.
Eğer beni görmek isterseniz, İslâm Birliği için ge-
rekli çalışmalara hemen başlamalısınız. Bunun için
de aranızdaki parti, mezhep, cemaat anlaşmazlık-
larını kaldırmalısınız. Birlik merkeziniz; tevhiddir,
lâ ilâhe illallah'tır ve Mehdiyet Makamı'dır.

Ben Allah'ın Mehdisi Mehmed Nur'an'a biat etmek
isteyen müslümanlar, gıyaben şöyle biat etsinler:
"Allah'ım! Haklı olmak, adâletli olmak, namuslu ol-
mak, ibadetli olmak, ahlâklı olmak, iyilikçi olmak ve
kötülükçülüğü terketmekle Senin Mehdin'e biat
ettim, kabul buyur."

Yüce Allah oruçlarınızı, biatınızı ve iyilik dualarınızı
kabul etsin. Ramazan bayramınız kutlu olsun!

İmza: Allah'ın Mehdisi Mehmed Nur'an.


Not 1: Ondört buçuk asır önce Allah, Mehdi'nin A-
rabistan'dan çıkmasını murad etmiş ve Peygam-
ber Aleyhisselâm da buna göre konuşmuş olabilir.
Fakat Allah, değişen şartlara göre daha önce ver-
diği kararı bozma ve değiştirme iradesine sahiptir.
Eğer Mehdi Arabistan'dan çıkmış olsaydı, Arabis-
tan krallarının ve Ortadoğu diktatörlerinin ilk işi,
Mehdi'yi idama göndermek veya onu katletmek
olurdu. Kaşıkçı'nın ve İslâm Bilginleri'nin başına
gelenleri iyi düşünün!

Not 2: Sudan ordusu buradaki sözlerden gereken
dersi almalıdır. Bir ordunun vazifesi, ülke yönetmek
değil, vatan ve milleti korumaktır. Yönetim hakkı,
haklıca ve adâletlice bir yönetim isteyen çoğunlu-
ğun seçtiği sivil kişi ve kişilere aittir. Bundan sonra
İslâmlı Ülkeler'de hiç bir diktatörlük ve müslüman
milleti haydutlaşmış devletlere kul ve köle yapan
yönetimler barınamaz. Keyfîlik ve zorbalığa daya-
nan diktatörlerin ve müslüman milleti haydutlaşmış
devletlere köle yapan yönetimlerin, müslümanları
yönetme hakkı yoktur. Kâinatın yöneticisi büyük
Allah da böyle bir hak vermemiştir. Müslümanları
yönetmek isteyen liderler, bu hakkı çiğnememelidir.
Çiğneyenlere ise savaş açmak hakkımızdır.Birleşik
İslâm Ordularıyla "Mehdiyet Makamı" olarak bu hak-
kımızı kullanacağız. Sudan, Suriye, Mısır ve bunla-
ra benzeyen diğer yönetimler acilen tam demokra-
tik veya İslâmiyete uygun tam adâletli bir yönetime
geçmek zorundadırlar. Çünkü Hak ve Adâlet bunu
gerektiriyor.

Not  3: Bu bildiri, Mısır ordusuna, Kral Selman'a ve
dünyadaki bütün müslümanlara iletilmelidir.


                     Allah'tan başka ilah yoktur.
         Mehdi ve Mesih Allah'ın kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın ondokuzu, Mayıs sonu.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut:    Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *






Keine Kommentare: