SURİYE DİKTATÖRLÜK YÖNETİMİNE
VE ONU
DESTEKLEYEN
İRAN VE RUSYA'YA UYARI!
zâlimleri devirecek olan tekTANRInın adıyla
Demokrasi
ve özgürlük isteyen halkının yarım mil-
yondan
fazlasını haksızlıkla katlettiğinden Suriye
diktatörlük
yönetiminin yönetim hakkı kalmamıştır.
Bu
yönetimde olanlar Suriye halkını yönetmekten
derhal el
çekmelidir.
Suriye yönetiminden el çek-
mesi
gerekenler ancak suçlarının hesabını uluslar-
arası bir mahkemede verdikten sonra
yönetime de-
vam
edebilirler. Tabii suçsuz olduklarını kanıtlaya-
bilirlerse!
Ellerinde
Uluslararası
Mahkeme'den alınmış bir
suçsuzluk belgesi olmadığı halde yönetime devam
edecek
olan Beşar
Esad yönetimindekilere, Ulus-
lararası Demokratik Güçler'ce savaş açma hakkı
doğar. Uluslararası Demokratik Güçler(UDG) olan
AB, ABD
ve Türkiye bu hakkı kullanmak zorunda-
dır. Çünkü Suriye'de çok büyük bir zulüm işlenmiş-
tir. Bu
zulüm cezâsız
kalamaz! Bunun hesabı sorul-
madan
durulamaz!
Dolayısıyla Birleşmiş Milletler, 500 bin mâsûm hal-
kın katliamcısı Suriye diktatörlük yönetimini ve
ona
destek
vermekte olan İran
ve Rusya yönetimlerini
hesap
vermeye çağırmalıdır. Bu çağırmayı yapma-
yacak
olan bir Birlemiş
Milletler teşkilâtı, kendini
kapatmalıdır. Çünkü devletlerin zulümleri karşısın-
da yaptırımsız ve hesap sormasız kalan bir teşkilâ-
tın varolma hakkı olamaz.
Birleşmiş Milletler teşkilâtı harekete geçmediği tak-
dirde,
Uluslararası
Demokratik Güçler
harekete
geçmek ve Esad rejimini sonlandırmak zorundadır.
Bu
zorunluk yerine getirilirken, Rusya ve İran'ın da
Esad'ın ve rejiminin yanından çekilmesi ve Suriye'
yi
terketmeleri gerekir. Bu gereklik yerine getirilme-
diği takdirde, Uluslararası Demokratik Güçler gere-
keni
yapmak için
Suriye'deki İran
ve Rusya'ya sa-
vaş açmak mecburiyetindedirler. Bu
mecburiyet
yerine
getirilmeden de Suriye sorunu çözülemez.
Ve Suriye
halkları
zulüm görmeye ve bombalanma-
ya devam
eder. Ama bu kötülüğe daha fazla izin
verilemez!
Bu
sebeple İdlib'e
saldırmaya
hazırlanan
Esad, İ-
ran ve
Rusya mutlaka durdurulmalıdır.
Şu
anda Suriye'de rejim savaşını Esad değil, Rus-
ya kazanmış durumdadır. Obama yönetiminin Rus-
ya'nın önünü açmasıyla Suriye'de bir zafer kazan-
mış durumda olan Rusya, bu zaferiyle
Esad'ın
dik-
tatörlüğünün devamını da garantilemiş oluyor. Yani
şu
anda kazanmış
durumda olanlar, diktatörlük ta-
raftarlarıdır. Bu rejim savaşında kaybedenler ise en
başta ABD ve Avrupa'dır. En büyük kaybedenler
ise,
Suriye halklarıdır. Çünkü ülke ve vatanları yıkıl-
mış, göçe mecbur kalmışlar ve en kötüsü de 500
binden
fazla kardeşlerini
kaybetmişlerdir.
Avrupa ve
ABD bu yenilgiye râzı mı olacaklardır?
Râzı olmak istemezlerse ve bir zafer
kazanmak
isterlerse,
yapılacak
olan şudur:
Türkiye, İran
ve
Rusya
ittifakı
bu sorunu çözemez.
Çünkü
İran
ve
Rusya'nın ne istediği bellidir. Türkiye'nin eli ise İ-
ran ve
Rusya'ya karşı
mahkûmdur, onların
isteği-
ni değiştiremez ve Suriye halklarını özgürleştire-
mez.
Dolayısıyla onlara, yani Rusya, İran ve Esad
üçlüsüne zafer kazandırmaktan başka bir hizmeti
olamaz ve
olamamaktadır.
Bu
durumda Suriye sorununu ancak haklı ve en
güçlü olan çözer. Bu güç de, Uluslararası Demok-
ratik Güçlerdir. O güçlerin sahipleri de Türkiye,
ABD ve
AB'dir. Çözüm
için
de, ya Türkiye, İran
ve
Rusya
birleşir,
ABD'yi Suriye'den çıkarır; ya da
Türkiye,
ABD ve AB birleşerek
Rusya ve İran'ı
Suriye'den
atar. Bu atmayı
yapabilmek için
Türkiye,
AB ve
ABD'nin "haklı" olmaları gerekir. Bu haklılığı
kazanabilmek
için
de Demokratik Güçler'in,
Suriye
halklarının özgürleşmelerini ve Suriye'nin de de-
mokratikleşmesini istemeleri gerekir.
Türkiye, İran ve Rusya'nın birleşerek getireceği
çözüm,
çözüm
değildir.
Çünkü
bu çözümde
Esad'
ın
diktatörlüğünün
devamı
vardır.
Türkiye, ABD ve
Avrupa'nın birleşerek getireceği çözümde ise E-
sad
diktatörlüğünün
sonu ve Suriye halklarının öz-
gürleşmesi vardır. Doğru ve haklı çözüm de budur.
Eğer İran ve Rusya'ya eli mahkûm bulunan
Türkiye
bu çözüme katılmak istemeyip tarafsız kalırsa, AB
ve
ABD'nin birleşik
gücü, Suriye sorununu çözme-
ye yine
de yeter. Ancak bu çözümde Türkiye taraf-
sızlığı seçerse,Suriye üzerinde söz hakkını da kay-
beder. Eğer bu kayba râzı olmayıp AB ve ABD sa-
fına geçerse, bu takdirde de Rusya ve İran ile olan
ticarî ve
silah alım-satım işleri tehlikeye girer. Türki-
ye seçimini yapmak durumundadır. Ama asıl seçi-
mi AB ve
ABD'nin yapması
gerekiyor: Rusya'nın
kazanmış olduğu zafere, yani diktatörlük
taraftarla-
rına olan yenilgilerine râzılar mı? Eğer bu yenilgiye
râzı olmazlarsa, hemen birleşerek Rusya ve İran'ı
Suriye'den
atmaları
ve Esad'ı
da cezâlandırmaları
gerekecek.
Bunu yapmayan bir AB ve ABD'nin ise,
yenilgiyi
kabullenmekten başka
çareleri
yoktur. A-
ma bu çaresizliği kabullenmeleri, onlara ileride da-
ha başka yenilgiler de kazandıracaktır. Bu kazanç
ise onların en büyük kaybı olacaktır! Bu kayba rızâ
göstermeyecek
olan AB ve ABD ise derhal hare-
kete geçmek ve Rusya ile İran'ı Suriye'den çıkar-
mak
zorundadır.
Doğru
ve nihaî çözüm
budur!
Birleşmiş Milletler'de çözüm sağlamak mümkün
değildir. Sebebi de bu teşkilâtın 5 başlı olmasıdır.
Bu 5 başlılığı her beş yılda yenilenen demokratik
tek başlılığa indirmek mümkün olmazsa ve bu teş-
kilât
Suriye sorununu çözmeyi
de başaramıyorsa,
ona artık kapanmaktan başka çare yoktur. İşlevsiz
bir teşkilâta ne gerek var? BM'nin kapanmasıyla,
sorunlarına çözüm arayan devletler ve milletler,
hiç
olmazsa çözüm getiren yeni bir teşkilât kurmaya
yönelebilirler.
İmza:
Mehdiyet Makamı.
Not 1:
Birleşmiş Milletler eğer Suriye sorununun
çözümünde
başarı gösteremezse -ki gösterecek
durumda
değildir-,
bu takdirde bu teşkilâtın dünya
devletleri
nazarında
bir anlamı
ve kıymeti
kalmaya-
caktır.
Not 2:
Rusya'nın
İdlib'e
saldırısı, teröristleri yok et-
mek için değil, o şehri ele geçirmek içindir. Eğer
maksadı bu değilse, İdlib'in kontrolünü Türkiye'ye
versin,
teröristlerle de o uğraşsın. Eğer Rusya bu
teklife
yanaşmazsa,
demektir ki, Rusya İdlib'i ele
geçirmek için harekete geçmiştir. Rusya'nın bu ha-
rekete
hakkı
yoktur. Dolayısıyla Rusya'nın İdlib'e
saldırısı derhal durdurulmalıdır.
Not 3: AB
ve ABD ülkeleri yönetimlerinin: "Suriye'
de Esad
kimyasal silah kullanırsa ona saldırırız"
demeleri,
açıkça: "Esad, kimyasal olmayan
silahlar-
la halkını katletmeye devam edebilr"
demektir ve
katliama
teşviktir.
AB ve ABD yönetimleri bu teşvik-
le
diktatör Esad'ın
cinayetlerine ortak olmaktadır.
Bu çok çirkin ve korkunç ortaklık artık son bulmalı
ve Esad'a
hakettiği
cezâsı
verilmelidir. Onun cezâ-
lanabilmesi
için
de, Suriye'deki Rusya ve İran'a sa-
vaş açmaktan başka çare yoktur. Bu savaştan ka-
çan
AB ve ABD ülkeleri, Rusya ve İran'ın elini güç-
lendirmekten
başka
birşey
yapmıyorlar.
Not 4:
Eski ABD yönetiminin yol vermesiyle Rusya,
Suriye'nin
patronu oldu. Onun bu patronluğu elin-
den alınmazsa, o yarın Doğu Avrupa ülkelerinin de
patronu
olacaktır.
Yarın
yakın
değil
mi?!
Not 5: Bu
bildiri, uluslararası diplomatik platformda
paylaşılmıştır.
İmza:
Mehdiyet Makamı.
Tanrı
tektir.
İsa, Musa ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir.
Zaman: Yeni Çağ'ın
onsekizi,
Eylül başı.
Mekan: Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut: Muranizm.
YAYINLAYAN
AVRUPA MURANİSTLERİ
* * *
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen