TÜRKİYE'DEKİ BÜTÜN PARTİLERİ
DOĞRULUĞA DÂVET EDİYORUZ!
insanlara doğruluğu emreden ALLAHın adıyla
Önce
"bir partinin doğruluğu nedir?" diye soralım.
Bunun cevabı;
"vatana, millete, devlete hizmet et-
mesidir" olur. O halde doğru
parti; vatana, millete
hizmet için varlık
gösteren ve bunun için çalışan
partidir. Bu gaye ve hedef için
varlık göstermeyen
partiler de, "eğri
parti"dir. Eğri partiler; vatana, mille-
te hizmet etmezler; millete tahakküm için
varlık gös-
terirler. Bozgunculuk için
çalışırlar
ve iyiyi yıkmak
için uğraşırlar.
İyiyi yıkmak
için çalışan
bir parti, "kötü parti"dir. Kö-
tüyü yıkmak için
çalışan
da, "iyi parti"dir. Yalnız bir
partinin adının
"iyi" olması, onu "iyi parti"
yapmaz.
Onun "iyi parti" olabilmesi için,
ülkesini ve milletini
kalkındıracak
ve bu kalkınmada engelleri aşacak
bir
kabiliyeti, çalışması
ve hedefi olmalıdır.
Bu hedefe
sahip olmayan bir partiye, biz "iyi parti"
diyemeyiz.
Yani millet çoğunluğu,
ülkeyi iyi yönetecek, onu
kalkındıracak
ve hayatı ucuzlaştıracak
bir parti ister.
Kendisi daha iyi olmadığı
halde iktidardaki iyiyi yık-
maya çalışan
bir parti, iyi parti değildir.
Aynı şekilde
bir partinin adının
"halk ve cumhur'iyet"
olması da, onu
halkçı ve cumhuriyetçi
yapmaz. O
partinin halkçı ve
cumhuriyetçi olabilmesi için,
onun
küçük bir azınlığın
isteklerine göre değil, çoğunlu-
ğun taleplerini nazara alan ve ona
göre siyaset ya-
pan bir hedefi ve hareketi olmalı.
Bu hareket ve he-
defe sahip olmayan bir parti, "halk ve cumhuriyet
partisi"
olamaz. Demokrasi de zaten, azınlığın iste-
diğini değil, çoğunluğun seçtiğini iktidar yapan bir
sistemdir.
O halde halkçı
ve cumhur'iyetçi
olduğu-
nu iddia
eden bir parti, çoğunluğun ne ve kimi iste-
diğini nazara alacak. Sadece bazı azınlıkların iste-
ğine göre hareket eden bir parti,
halk ve cumhurun
ve de milletin partisi olamaz. Kendisinin halk ve
cumhur partisi olduğunu
iddia eden bir
parti, halk
çoğunluğunun
seçtiği
bir partiye ve liderine düş-
manlık etmez.
Yine aynı şekilde
bir partinin adının
"milliyetçi" ol-
ması da, onu milliyetçi yapmaz. Onun milliyetçi ola-
bilmesi için onun bütün millete sahip çıkması, ırkçı-
lık-ayrımcılık yapmaması gerekir. Eğer o parti, ül-
kesindeki
sadece belirli bir ırkı sahiplenip diğerleri-
ni
reddederse, iktidara gelemez. Çünkü demokrasi-
de, çoğunluğun istediği parti ve lider iktidara gelir.
Bu
durumda ırkçı, azınlıkçı, dinsiz ve din düşmanı
partiler
parlamentoda ancak kendi azınlıklarının
temsilcisi
olabilirler, ama iktidar olamazlar. İktidar
olmak
isteyen bir partinin, ülkesindeki bütün vatan-
daşlara sahip çıkması gerekir.
Ve yine
aynı şekilde
bir partinin adının "adâlet" ol-
ması da, onu adâletli yapmaz. Onun
adâletli olabil-
mesi için hukuku iyi işletebilmesi gerekir. İyi işleti-
len bir
hukuk sisteminde, haklı hakkını, suçlu cezâ-
sını hakettiği kadar alabilmelidir. Yalnız burada adâ-
letin, herkese eşit olduğu
iyi bilinmelidir. Yani "her
suçlu cezâ
görür, ama benim suçlularım
cezâlandı-
rılamaz"
felsefesi, adâlet değildir. Veya: "Benim
suçlularım
neden cezâlandırılıyor?
Benim suçluları-
mın cezâlandırılması
adâletsizliktir!" denemez. Ta-
bii burada, hukuku işletmenin,
iktidara gelmiş her
partinin
görevi olduğu
da unutulmamalıdır.
Muhalefetteki
bütün partiler şunu
iyi bilmelidir: De-
mokraside
doğru
muhalefet; iyi iktidarla yarışmak,
eğer iktidar eğriyse, onu da düzeltmektir. Eğer bir
muhalefet
partisi, millet çoğunluğu sahip çıktığı hal-
de iyi
iktidarı
devirmeye çalışıyorsa, o partinin yap-
tığı muhalefet, eğri muhalefettir. Böyle bir muhale-
fet, çoğunluğun seçtiğini ve kabul ettiğini kabullen-
miyor
demektir. Bu kabulsüzlük de, onun demokra-
siyi
hazmedemediğini
gösterir. Böyle bir partinin
demokratik
sistemde ne işi
olabilir? Böyle bir parti
ya
kendini kapatmalı,
ya da doğru
muhalifliğe
râzı
olmalıdır. Aksi halde böyle bir parti, yıkılmayı veya
kapatılmayı hakeder.
Demokraside
iyi parti ve iyi lider, halk çoğunluğu-
nun beğenip seçtiği parti ve lideridir. Demokratik
çoğunluk, fayda görmeyeceği bir partiye oy ver-
mez. Eğer birinci seçiminde hata ettiğini görürse,
ikincisinde o partiyi iktidar yapmaz. Eğer millet ço-
ğunluğu
bir partiyi ve liderini üst üste iktidar yapı-
yorsa, o parti ve liderden fayda görüyor ve ondan
râzı demektir.
Millet çoğunluğunun
râzı olduğundan
diğer partiler
de râzı olmalıdır.
Eğer o
partiler ken-
dilerinin, iktidardakinden daha iyi olduğunu
düşünü-
yorlarsa, onunla yarışmayı kabul
ederler. Yarışmak
yerine yıkmaya
yönelenler ise; vatana, millete, dev-
lete ve
demokrasiye karşı
suç
işliyorlar
demektir.
Bu suçu terketmeyenlerin hakkı da, devrilmektir.
İmza:
Mehdiyet Makamı.
Not 1:
Türkiye'deki siyasal iktidar ile yarışmayı bıra-
kıp onu devirmek için uğraşan CHP ve lideri, eğer
15 Temmuz
darbe girişimini
önceden biliyor idiler-
se ve
bunu devlete haber vermedilerse, bu sırrı
devletten
saklamakla büyük bir suç işlemişlerdir.
Bu suça dair deliller ortaya dökülürse, bu
partiyi
kapatmak
ve liderinini hapse atmak gerekecektir.
Bu
sebeple CHP ve İyi
Parti ve liderleri, FETÖ'
nün
elinde iki esirdir. FETÖ'yle irtibatları olan bu
iki
partiyi F. Gülen istediği zaman kapattırabilir.
Çünkü
gerekli deliller onun elindedir.
Not 2:
Saadet Partisi ve benzerlerinin AK Parti kar-
şısında gerçek muhalefet olabilmeleri için, demok-
ratik
muhalefetten kaçıp
anti demokratik girişimler-
le
iktidar partisini devirmeye çalışan CHP'nin varlı-
ğının silinmesi gerekir.CHP'nin varlığı ortadan kalk-
tıktan sonra SP, iktidarın muhalifi olarak ortaya çı-
kabilir.
Ama şu
anda SP, iktidar partisini ve liderini
devirmeye
çalışan yıkıcılarla birlik olmamalıdır. Bir-
lik olduğu takdirde SP, kendini yok etmiş olur.
Not 3:
FETÖ eğer
CHP'nin, "darbe girişimini bildiği"
ne dair
bilgi ve belgeleri ortaya saçarsa, CHP kapa-
tılabilir. CHP seçimlerden önce kapatılabilirse, o-
nun
taraftarları
da oylarını İyi Parti'ye vermek zorun-
da kalır. HDP de seçimlerden çekildiğini ilân eder
ve seçmenlerini İP'ye yönlendirir. Bu şekilde iste-
dikleri
"yıkım ittifakı" oluşmuş olur. Bakalım F. Gü-
len bu
hamleyi yapacak mı?
Deniz Baykal'ı
bitirmiş
olan
Fetö, CHP'yi de heran bitirebilir, onu yıkabilir.
Not 4:
CHP kapatılmalı mıdır? "Kapatılmalıdır" di-
yebiliriz.
Çünkü
CHP, demokratik çoğunluğun talep-
lerini
karşılayamayacak
bir partidir ve aynı zamanda
bu karşılama ile ilgili ne bir isteği, ne de bir çalış-
ması vardır. Onun tek bir
hedefi vardır. O da, anti
demokratik
yollarla iktidar partisini devirmek ve o-
nun
yerine oturmaktır.
Bu durumda böyle bir parti-
nin varlık hakkı olur mu? Evet, kendi azınlığını par-
lamentoda
temsil edebilmesi, demokrasiye uygun-
dur. Fakat o, bu avantajı
yeterli bulmuyor. Demok-
ratik çoğunluğun seçtiğini, anti demokratik yolla de-
virmek
istiyor. Onun bu isteği, demokrasi düşmanlı-
ğından
başka
birşey
değildir.
Türkiyeli demokratlar,
CHP'nin
bu düşmanlığına karşı şimdiye kadar hep
savunmada
kaldılar.
Artık
bundan sonra taarruza
geçmeleri gerekiyor. Madem CHP
demokratik yarı-
şı
kabul etmek yerine, anti demokratik yıkıcılığı se-
çiyor,
bu durumda demokratların da onu yıkmaktan
başka çareleri kalmıyor demektir. Türkiye'de, CHP'
nin
yerine geçecek
başka
muhalefet mi yok? De-
mokratik
yarışı
kabul edecek bir muhalefet mutlaka
ortaya çıkar.
Not 5:
Enis Berberoğlu'ndaki
bilgiler CHP'yi yıka-
bilir. Bu
yüzden CHP'liler, Enis'i susturmak için onu
ortadan
kaldırmayı düşünebilirler. Hükümet dikkatli
olmalıdır.
Not 6:
CHP, HDP, İP
ve SP'nin Erdoğan'ı devirmek
için kurmaya çalıştıkları ittifaka neden "şer ittifakı"
diyoruz? Çünkü eğer bu ittifakın elinde Erdoğandan
daha iyi
bir lider ve AK Parti'den daha iyi bir parti ol-
saydı ve onu iktidar yapmaya çalışsalardı, bu halde
onların bu çalışmasını demokratik bir gayret olarak
alkışlayabilirdik. Fakat onlar ellerinde
daha iyisi ve
hatta
dengi bile olmadığı
halde demokratik çoğun-
luğun râzı olduğu iyiyi yıkmaya, devirmeye çalışı-
yorlar.
Bu çalışmaya da elbette "hayr ittifakı" dene-
mez.
Not 7:
Erdoğan
ve AK Parti, en iyi lider ve en iyi
parti
olmayabilir. Fakat demokratik çoğunluk, daha
kötüsü
gelmesin diye, iktidardakileri korumaya ça-
lışabilir. Bu da, demokratik ilkelere
aykırı değildir.
Ama
ellerinde daha iyisi olmadığı halde iyiyle yarış-
mak
yerine onu yıkmaya
çalışanların işi, demokra-
siyle bağdaşmıyor. Fakat diktatörlükle tam bağdaş-
maktadır!
Not 8: Cumhuriyet Halk Partisi eğer
Türkiyeli ço-
ğunluğun
taleplerine uygun bir parti olmaya gayret
etmeyecekse, kendini kapatsın.
Türkiye ve Türkiye-
lilerin önünü ve yolunu kapatmasın,
onların iyi bir
geleceğe doğru
yürüyüşüne engel olmasın.
Onlara
iyilik yapsın. Türkiye
ve Türkiyeliler aleyhine çalışan
bir
parti, kötü partidir. Terör örgütleriyle irtibat halin-
de olan
ve onlardan destek alan, destek veren ve
yıkıcılık için uğraşan bir parti, Türkiye'nin ve Türki-
yelilerin partisi olamaz. CHP;
halkın, cumhurun (ya-
ni çoğunluğun)
ve Türkiye'nin partisi olmak zorun-
dadır. O halde
ya olmalı, ya da yok olmalı!
Türkiye-
liler, terör örgütleriyle irtibatını
kesmeyen ve onlar-
dan destek almaya devam eden bir CHP'yi kapat-
mak zorundadırlar. Elde gerekli deliller varsa, ge-
rekli olan hemen yapılmalıdır.
Not 9: Ey Türkiyeliler! Avrupa liderleri ve siyasetçi-
leri burada gösterilen demokratik ölçüleri
çok iyi bi-
lirler.
Fakat bu ölçüleri
bildikleri halde sizin çoğun-
luğunuzun iktidar yaptığı lider ve partiyi onlar yık-
maya çalışıyor ve siyasetinize müdahale
ediyorlar-
sa, onları dost değil, düşman biliniz. Onların müda-
halesine
izin vermeyiniz. Onların keyflerine uymak
ve çıkarlarına teslim olmak zorunda değilsiniz. Çün-
kü siz,
özgür bir milletsiniz! Onların esir ve kölesi
değilsiniz!
İmza:
Mehdiyet Makamı.
Allah'tan başka ilah yoktur.
Mehdi ve Mesih Allah'ın kulu ve elçisidir.
Zaman: Yeni Çağ'ın
onsekizi, Mayıs başı.
Mekan: Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut: Muranizm.
YAYINLAYAN
AVRUPA MURANİSTLERİ
* * *
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen