RUSYA YÖNETİMİNE SURİYE UYARISI!
zâlimlerin düşmanı olan tek TANRInın adıyla
Rusya
Lideri Sayın
Putin!
Dünyanın her noktasını vurabilecek ve vurulmaktan
kendini
koruyabilecek nükleer başlıklı füzelere sa-
hip olduğunuzu ilân ederek, Amerika Birleşik Dev-
letlerini
tehdit ettiniz.
Bu
tehdidi niçin
yaptığınızı iyi biliyoruz. İstiyorsunuz
ki,
Suriye'de size ve müttefiğiniz İran'a ve zulüm dâ-
vetçisi ve halk katliamcısı Beşar Esad'a ve rejimine
dokunulmasın. Böyle birşey kabul edilemez! Çünkü
üçünüz de size dokunulacak kötülükler
işlediniz.
İş-
lediğiniz kötülüklerin hesabını vermek zorundasınız.
Kendinizi
dehşetli
silahlara dayayarak hesap ver-
mekten kaçamazsınız ve kaçmamalısınız. Hakka
ve
adâlete boyun eğmek
zorundasınız. Çünkü in-
san oluş ve gerçek liderlik bunu gerektiriyor. Bu
gerekliği yerine getirmelisiniz.
Çünkü
Suriye diktatörünün zulüm dâvetini reddet-
meniz
gerekirken onu kabul ettiniz ve Beşar Esad'
ın
elini tutmayarak onun katliamlarına İran yöneti-
miyle beraber
destek verdiniz. Barack Obama yö-
netimi
de, belki büyük bir savaşın çıkmasından kor-
karak
sizlerin Suriye'ye girmesine ve Suriye halkını
katletmenize
ses çıkaramadı ve seyircilik makamın-
da kalmayı tercih etti. Ama o da bu tercihiyle
kötü-
lüklerinize
ortak olmuş
oldu. Şimdi
ABD'nin yeni yö-
netimi bu
ortaklığı
bozmak ve gerekirse size karşı
savaşmak zorundadır. Bu savaşı vermeyen bir A-
BD
yönetimi, dünya liderliğinde kalamaz. Dolayısıy-
la ya bu
savaşı
verecek, ya da Suriye'yi terkede-
cektir.
Siz Rusya
ve İran
yönetimleri ise, sizden bir hesap
sorulamayacağını düşünerek bugüne kadar gele-
bildiniz.
Geldiniz ama şu
anda siyasal kontonuzda
sizlerin
tarafından
yapılmış ve yaptırılmış sayıları
beşyüz bin ila bir milyon arasında bulunan sivil kat-
liamı var. Bir soykırım olan bu katliamı hangi hakla
yaptınız? Şimdi bu katliamların hesabını Beşar E-
sad'la
birlikte üçünüz
de vermek zorundasınız. He-
sap
vereceğiniz
makam, Avrupa İnsan
Hakları
ve
Savaş Suçları Mahkemeleri'dir. Eğer gerçekten
"biz
lideriz ve suçsuzuz"
diyorsanız,
bu mahkeme-
lere çıkmaktan ve hesap vermekten korkmaz
ve
kaçmazsınız.
Siz üç katliamcı lideri mahkemeye ve hesap verme-
ye çağırıyoruz. Bu çağrımızı reddettiğiniz ve Suri-
ye'yi bir
ay içinde
terketmediğiniz
takdirde sizlere
savaş açmak zorunda kalınacaktır. Dolayısıyla baş-
ta ABD'yi
ve Ortadoğu'nun
bütün ordularını karşı-
nızda bulacaksınız. Bu büyük ordu karşısında yenil-
giniz
muhakkaktır
ve yenileceksiniz. Elinizde nükle-
er
silahlar olsa da!
Eğer bu yenilgiyi tatmak istemezseniz,
ne yapılma-
sı gerektiğini iyi biliyorsunuz. Yapacağınız şey; Su-
riye'yi
hemen terketmek, Beşar Esad'ı Savaş Suç-
ları Mahkemesi'ne teslim etmek ve
sizlerin de he-
sap
vermeyi kabul etmenizdir.
"Hesap
sorucu" olarak biz Osmanlı'nın torunları o-
lan
müslüman Türkler'in istediği ise şudur: Suriye
bölünmesin,
halkları
istediğini
seçebilsin
ve özgür
olsunlar.
Bir müslüman olarak, geri kalan Suriyeli
müslüman
Arapların,
Türklerin ve Kürtlerin haklarını
ve varlıklarını korumak bizim görevimizdir.
Biz,
görevimizi yapıyoruz.
Siz de görevinizi yapınız.
Ama bu
görevinizi yaparken, nükleer silahlarınıza
güvenmeyiniz.
Hak ve adâleti esas alarak hareket
ediniz.
Hak ve adâleti esas edininiz ki, dünyada
barış olsun, savaşa gerek kalmasın. Eğer barışı
reddederseniz,
savaş
kaçınılmazdır. Çünkü siz üç
katliamcı ülke ve liderin aranızda Suriye'yi bölüş-
menize
göz yumamayız.
Çünkü
Suriyeli Araplara ait
topraklarda
hiçbir
hakkınız yoktur. Haksızlığınıza ve
katliamlarınıza daha fazla sessiz ve yaptırımsız ka-
lınmayacaktır.
İmza:
Mehdiyet Makamı.
Not 1:
Obama yönetiminin Suriye ile ilgili hataların-
dan şimdiki Trump yönetimi sorumlu
tutulamaz. A-
ma Trump
yönetimi üzerine düşen görevi yerine
getirmezse,
geçmiş Obama yönetimi Suriye'deki
hatalarından dolayı hesap vermek zorunda kalır.
Çünkü
Rusya ve İran'ın Suriye'ye yerleşmesini O-
bama
yönetimi sağladı. Trump yönetimi, yapılması
gerekenleri
yaparak geçmiş yönetimin hatalarını
silmeye çalışmalıdır. Bunun için de, Rusya ve İran'ı
Suriye'den
çıkarmalıdır. Çünkü bu iki ülke, Esad'ın
Suriye
halkını katletmesine yardım etmektedir. Bu
iki soykırımcı ülke derhal durdurulmalıdır. Çünkü bu
iki ülke,
Suriye'deki 500 binlik katliamın yarısından
sorumludur.
Not 2:
Suriye diktatörünün katliamlarına yardım et-
miş ve destek vermiş olan İran yönetimindekilerin
müslümanlıkla bir ilgileri yoktur. Eğer bunların müs-
lümanlıkla bir ilgileri olmuş olsaydı, müslüman Su-
riyelilerin
katledilmelerine engel olurlardı. Engel ol-
madıklarına göre, müslümanlıkla ilgileri yok demek-
tir. Ya
da ırkçılığa ve faşizme kaymışlardır. Evet, İ-
ran
yönetimindekiler ırkçı ve faşistir. Çünkü Suriyeli
müslümanları kendilerinden saymıyorlar, onların
müslüman
oluşlarına değer vermiyorlar. Değer ver-
medikleri
için
de, onların
katledilişlerine
göz yumu-
yorlar ve
diktatör Esad'ın
işini
kolaylaştırıyorlar. O
halde İslâmlı Ülkeler de, İran'ın Suriye'den atılması
işleminde bu noktayı unutmasınlar. Bu faşist yöne-
timindekileri
müslüman sanıp,
operasyondan vaz-
geçmesinler. Çünkü onlar gerçekten müslüman
olsalardı,Esad'ın katliamlarına engel olurlardı. Mez-
hepçilik yaparak faşizme yönelmiş olan İran, Suri-
ye'den
mutlaka çıkarılmalı ve yaptıklarının hesabı
sorulmalıdır.
Not 3:
ABD, Rusya ve İran'a
Mart sonuna kadar Su-
riye'yi
terketmeleri ve Esad'ı teslim etmeleri için sü-
re
vermelidir. Bu süre içinde gerekli olan yapılmaz-
sa, ABD,
Rusya ve İran'ı Suriye'den çıkaracak sa-
vaşı başlatmalıdır. Rusya ve İran'ın Suriye'ye gir-
mesine
izin veren ABD olduğu için, onları oradan
çıkarmak
da ABD'nin görevidir. Bu görev yerine ge-
tirilmelidir.
Çünkü
Rusya, İran
ve Esad 500 binden
fazla
Suriyeli masum sivili katlettiler. Bu katliamların
hesabının sorulması, hak ve adâletin gereğidir.
Not 4:
Suriye'den çıkmayı ve hesap vermeyi kabul
etmediklerinde
İran
ve Rusya Birleşmiş Milletler'
den derhal
atılmalı ve onlara savaş açılmalıdır.
Not 5:
ABD'nin Rusya, İran
ve Esad'a karşı
verece-
ği
savaşa
Türkiye katılmak
istemezse, Avrupa ülke-
leri, Mısır, Suudi Arabistan, BAE ve İsrail katılabilir.
Not 6: Bu
bildiri, uluslararası diplomatik platformda
paylaşılmıştır.
Tanrı
tektir.
İsa, Musa ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir.
Zaman: Yeni Çağ'ın
onsekizi,
Mart başı.
Mekan: Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut: Muranizm.
YAYINLAYAN
AVRUPA MURANİSTLERİ
* * *
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen