DÜNYA DEVLETLERİ
ABD'YE KARŞI BİRLEŞMELİDİR!
zâlimlere karşı mücâdele etmeyi emreden
yüce TANRInın adıyla
Evet,
dünya devletleri Amerika Birleşik Devletleri'
ne karşı birleşmelidir! Neden birleşmelidir? Çünkü
ABD,
terör örgütleri kurarak, onları kendine itaat et-
meyen
devletleri dövmek için kullanmaktadır.
ABD hangi
terör örgütlerini kurmuş ve kullanmakta-
dır?
IŞİD'i ABD'nin kurduğunu bizzat ABD yeni Başkanı
Donald
Trump söylemiştir.
Seçim
kampanyası
sıra-
sında 12 Ağustos 2016 tarihinde söyledikleri şu-
dur: “IŞİD’i
Obama kurdu; hilekâr Hillary de bu kuru-
luşa yardımcı oldu!” Birkaç yıl önce Rusya’ya sığı-
nan NSA ve CIA'li eski
ajanları EdwardSnowden'in:
“CIA, IŞİD’i
MOSSAD ve MI6 ile birlikte kurdu”şek-
lindeki ifşaatı da, Trump'ın
sözlerini tasdiklemekte-
dir. Ayrıca ABD'nin
Ankara'daki eski Büyük Elçisi
John Bass'ın daha geçenlerde
söylediği: “Türkiye’
de son dokuz aydır kayda değer bir IŞİD
saldırısı
yaşanmıyorsa bu durum hükümetlerimizin işbirliğin-
den kaynaklanıyor” şeklindeki itirafları da, IŞİD'in
ABD tarafından kullanılmakta olduğunu kanıtlamak-
tadır.
IŞİD'in ABD tarafından kurulduğunu ve onun tara-
fından kullanılmakta olduğunu gösteren başka de-
liller de
vardır.
Onlardan biri de şudur:
ABD, Suriye'
de
silahlandırdığı terör örgütü YPG ile IŞİD'i Rakka'
dan çıkardı. Bu çıkarma sırasında IŞİD, hiçbir ciddi
direniş göstermeden Rakka'yı terketti. Düşünebili-
yor
musunuz, kamera önünde kafa kesen dehşetli
bir
örgüt, Rakka'da ölümüne direneceği yerde, ku-
zu kuzu
orayı
terkediyor.Ve onlar orayı terkederken
ABD de
onları
seyrediyor, onlara yol veriyor. ABD'
nin onları yok etmesi gerekmez miydi? Elbette
yok
etmesi
gerekirdi! Peki neden yok etmedi? Çünkü
o örgütün
kullanım
süresi henüz bitmedi.Rakka'dan
kaçmalarına göz yumulan IŞİD'liler şimdi dünyanın
çesitli
yerlerine dağılmış durumdadırlar ve onları
kullanmakta
olan kurucu devletin yeni emirlerini
beklemektedirler.
Şimdi
burada; "ama IŞİD geçenlerde Newyork'ta
ABD'yi de
vurdu" diyeceksiniz. ABD yönetimi bu
saldırıyı kendine: "Bakın, IŞİD ABD'yi de vuruyor.
O halde IŞİD'i ABD kurdurmuş olamaz" dedirtmek
için yaptırtmıştır. Bunun böyle olduğunu anlamak i-
çin
şu
suali sormalıyız: "IŞİD ABD'de niçin büyük
eylemler
yapmıyor?"
Sahi, neden yapmıyor?
Çün-
kü IŞİD'in ABD'de binlerce insanı bir anda öldüre-
bilecek
adamı
da var, bol parası
da var ve imkânı
da var.
Peki, neden yapmıyor?
Çünkü
köpek sahi-
bini ısırmaz! IŞİD köpeği de, ancak onun yularını
tutan
ABD'nin istediği
kadar ve istediği
devleti ısı-
rır. Ve bu köpek, ABD'ye itaat etmeyen
devletleri
ısırmaya devam edecektir. IŞİD köpeği şu anda
sahibinden
emir beklemektedir.
Bu gerçeğin böyle olduğunu şuradan da anlayabi-
lirsiniz:
IŞİD'in
kendi başına
bir örgüt olduğunu
var-
sayalım. Şimdi bu örgüt masum insanları katlede-
rek ne
elde edecektir? Hiçbir şey! Yaptığı katliam-
larla
devletleri kendine boyun eğdirip arzu ettiği bir
devleti
kurabilir mi? Kuramaz! O halde bu örgüt ni-
çin
katliam yapıyor?
Elbette ki bu katliamları boşu-
na yapmıyor. Çünkü onun sahibi böyle istiyor. O da
onun isteğini yerine getiriyor!
Peki, şimdi ABD'nin IŞİD'e katliamlar yaptırtması
ve başka terör örgütlerini de kullanarak
ülkeleri iş-
gal
etmesi karşısında dünya devletleri sessiz mi
kalmalıdır? IŞİD katliamlarından tehdit ve zarar gö-
ren
ülkeler elbette ki sessiz kalamaz ve kalmama-
lıdır. Eğer mümkünse önce hukuksal yollara,
bu
mümkün değilse, ona karşı birleşerek savaş açma
yoluyla
ABD'nin haydutluğu
durdurulabilir. Eğer
bu
konuda
harekete geçilmezse
ve gereken yapılmaz-
sa, dünya
ülkeleri ve halkları zarar görmeye devam
edecektir.
Bu da halkları
isyana sevkedebilir. Bu is-
yanlar başlamadan önce dünya devletleri birleşerek
ABD'yi
durdurmalıdır ve durdurabilir. O halde halk-
ların devletlere karşı isyanı başlamadan önce, dev-
letlerin
ABD'ye karşı
küresel isyanını başlatmak
gerekmektedir.
Bu isyan
başlamazsa,
ABD, terör örgütleri kurmaya
ve onları başka devletler aleyhinde kullanmaya
de-
vam eder.
Hatta ABD, IŞİD'in
eline nükleer silah
vererek
daha da ileriye gidebilir ve bu yolla istediği
ülkeyi işgal edebilir veya o ülkeyi kendine
köle ya-
pabilir. Ve
şu
anda ABD, Suriye'de silahlandırdığı
PKK'nın sağ kolu olan YPG ile Suriye'nin yüzde
kırkını işgal etmiş durumdadır. Halbuki ABD'nin bu
işgale hakkı yoktur. Çünkü Suriye'de Kürtlerin top-
rak hakkı yüzde beştir. Ama ABD, YPG eliyle yüz-
de otuzbeş fazladan yer işgal etmiş durumdadır.
ABD'nin,
işgal
ettiği
veya ettirdiği
bu toprakları
Su-
riye
hükümetine bırakması gerekmektedir. Fakat
ABD bu
hakkı
yerine getirmemektedir. Bununla da,
Suriye'de
"işgalci"
bir devlet olduğunu
bütün dün-
yaya kanıtlamaktadır.
Birleşmiş Milletler üyeleri bu durumu
protesto et-
mek
durumundadır.
Çünkü,
eğer
ABD Beşar
Esad
rejimini
meşru
görüyorsa, işgal
ettiği
toprakları
ona
bırakmak zorundadır. Eğer Esad'ı meşru görmü-
yorsa,
(ki halkından
400 bin masum insanı katlettir-
miş bir rejim ve lideri asla ve asla meşru görüle-
mez) bu
halde de onu devirmesi gerekir. İkisinden
birisini
yerine getirmeyen bir ABD ise, elbette "iş-
galci"dir.
Ve ABD bu işgalciliğiyle suç işlemektedir.
Onun işlemekte olduğu bu suça seyirci kalınamaz!
ABD,
Rusya'dan korktuğu
için
Beşar
Esad'ı
ve reji-
mini
deviremez. Madem deviremez, o halde Suriye'
deki işgalciliğine de bir ay içinde son vermelidir. E-
ğer
son vermezse, Suriye rejiminin hâkimleri olan
İran
ve Rusya, ABD'nin Suriye'deki bütün üslerini
bombalamalı ve ABD'yi Suriye'den derhal çıkarma-
lıdır. Çünkü Suriye'de bir işgalci devletin işi ve hak-
kı yoktur!
İmza:
Mehdiyet Makamı.
Not 1:
ABD'nin yeni Başkanı Donald Trump, IŞİD'i
kurdurmuş olan Barack Obama hakkında gereken
yasal
süreci başlatmalıdır. Eğer bu süreci başlat-
mazsa,
"yeni yönetimin terör örgütü kurdurmuş bir
Başkan'a göz yumduğu" kabul edilecek ve ABD yö-
netimleri,
"terör örgütü kurdurmak"la suçlanacaktır
ve suçlanmaya devam edecektir. Eğer "Obama'nın
IŞİD'i kurdurduğu" gerçek değilse, bu halde
Trump'ın "Obama'ya iftira attığını" itiraf etmesi ge-
rekir. Eğer Trump bu itirafı yaparsa, bu durumda da
Obama'nın
Trump hakkında dâvâ açması gereke-
cektir.
Acaba Trump hangi yolu takip edecektir? A-
ma Sayın Trump önce şu suale cevap vermelidir:
"ABD'de
bir Başkan'ın terör örgütü kurması ve kur-
durması suç mudur, değil midir?" Eğer suçsa,
Trump
Obama hakkında
gerekli hukuksal işlemleri
neden başlatmıyor? Trump, eski bir Başkan'ın yap-
tığı kötülüğe neden göz yumuyor? Çünkü Obama'
nın kurdurduğu IŞİD, katliamlarına devam ediyor!
Not 2:
Newyork'ta bu katliamlardan zarar görenlerin
aileleri,
IŞİD'i
kurdurmuş
olan Obama ve Obama'
nın suçlarını görmezden gelmekte olan Trump hak-
kında dâvâ açabilirler.
Not 3: Eğer Başkan Trump, "IŞİD'i Obama'nın kur-
durduğuna dair delil" ararsa, bu
delili Rusya'ya sı-
ğınmış olan eski ajan Edward Snowden'dan
sağ-
layabilir.
Ama Trump bu sağlamayı yaparken dik-
katli
olmalıdır. Çünkü "bir vatan hainiyle işbirliği yap-
makla"
suçlanabilir.
Not 4: Eğer ABD yönetimi PKK'yı terör örgütü ola-
rak kabul
ediyorsa, bu örgütü niçin ortadan kaldır-
mıyor? Ona karşı niçin mücâdele vermiyor? Mütte-
fik
olarak kabul ettiği
Türkiye'nin PKK'dan zarar gör-
mesi karşısında niçin birşey yapmıyor? PKK'nın
şeflerinin
nerede bulunduklarını bildiği halde onla-
rın yerlerini Türkiye'ye neden
bildirmiyor? PKK'nın
katliamlarına karşı birşey yapmayan bir ABD, PKK'
nın cinayetlerine ortaklık ediyor demektir! Bu ortak-
lık, cezâsız kalabilir mi? Hukuk nerede? Avrupa
İnsan
Hakları
örgütü ne yapıyor?
Not 5: Ey
Amerika Birleşik
Devletleri! Senin, "hukuk
devleti"
olduğun
söyleniyor. Ama sen, ne yazık ki
hukuksuzluğu hukuk yapmışsın! Çünkü senin G.W.
Bush
isimli Başkan'ın, "Saddam'ın nükleer silahı
var"
diyerek, Irak'a saldırıyor ve orada bir milyon üç
yüz bin
insanı
katlediyor. Fakat bu katliamdan sonra
"Saddam'ın nükleer silahı olduğu" yalan çıkıyor! A-
ma sen,
bir yalanla katledilen o kadar masum insa-
nın hesabını Başkan'ından sormuyorsun. Sendeki
hukuk
neden işlemiyor?
Sonra
Barack Obama isimli Başkan'ın geliyor. Suri'
ye'ye Beşar Esad'ı devirmeye gidiyor. Fakat birden
bire bu
hedefinden vazgeçiyor
ve Esad rejiminin
katliamlarını seyretmeye başlıyor. Bu seyrin sonu-
cunda
dörtyüz binden fazla masum insan öldürülü-
yor. Ama
sen, bu öldürülenlerin de hesabını sor-
muyorsun.
Senin hukukun ne biçim hukuktur söyler
misin?
Sonra
senin Obama'n, Mısır'da demokrasiyi devir-
tiyor ve
binlerce masum insanı Sisi isimli darbeciye
katlettiriyor,
buna da ses çıkarmıyorsun, çıkarma-
dın. Senin sesin ne zaman çıkar? Zulümler ve zâ-
limler
karşısında dilsiz şeytan mısın?
Sonra
Suriye'deki katliamları seyrederek Beşar E-
sad'ın
cinayetlerine ortak olan o Başkan'ın,
Türkiye'
deki meşru hükümetin
devrilmesi için emir ve izin
veriyor.
15 Temmuz 2016'daki bu darbe girişimin-
de 249
masum insan katlediliyor ve 2000'den faz-
lası da yaralanıyor.
Ama sen, yine de Başkan'ın
ya-
kasına yapışmıyor,
o cinayetlerin hesabını
sormu-
yorsun.
Yoksa gözlerin mi kör oldu? Niye görmü-
yorsun?
Sonra
Türkiye'deki darbe girişiminin aracısı olan
darbeci
başı
Fetullah Gülen ve adamlarından he-
sap sorup
onları
cezâlandırman
veya Türkiye'ye
iade
etmen gerekirken, onları saklıyorsun. Suçlu-
ları saklamak suç değil mi? Adâletten adam kaçır-
mak ne
zamandan beri hukuk ilkesi oldu? Hukuku
tersinden
işletmeye
ne hakkın
var? Senin çıkarla-
rına göre işletilen bir hukuk, hukuk olur mu?
Olmaz
olduğunu sen de biliyorsun! Ama öyle
görünüyor
ki,
haydutluk senin ruhuna işlemiş. Fakat bu böyle
gidemez!
Yüce Tanrı
senin bu sapkın
gidişini
mut-
laka
durduracaktır.
İstersen,
O seni durdurmadan
sen doğru yola gir ve hukuku doğrult. Tanrı da, se-
nin
üzerine bir felâket göndermekten vazgeçsin.
Not 6:
Texas'taki kilise saldırısında katledilen ma-
sumlar için yüce Tanrı'dan acıma ve bağışlanma
diliyor,
o katliamı
yapan ve yaptırtanlar
için
de "ya-
şasın cehennem" diyoruz! Bu katliamı işleyen ve
işletenler sanmasın ki, bu yaptıkları kötülüğün he-
sabı sorulmaz. Öte dünyada bunun hesabını mut-
laka
vereceklerdir. Çünkü
bu evrenin hesap sorucu
bir
Sahibi ve cezâlandırıcı bir Tanrı'sı vardır. Bu
katliam,
Başkan
Trump'ı
iktidardan düşürmek
için
yapılmış bir eylemdir. Başkan Trump iktidar koltu-
ğunu
bıraktığı an bu cinayetlerin son bulacağını
düşünüyoruz. Ama Başkan Trump iktidardan çekil-
diğinde, bu sefer Trump taraftarları, onun karşıtla-
rına karşı savaş açabilirler.Trump karşıtı Amerika-
lılar, demokrasiye râzı olarak zorbalığa son verme-
lidirler.
Aksi halde bunun sonucu iç savaş olacaktır.
Not 7:
Texas'taki kilise saldırısını düzenleyen sal-
dırgan niçin IŞİD militanı çıkmadı? Eğer bu saldırı
başka bir devletin hamlesi değilse, "ABD IŞİD'i kul-
lanıyor" dedirtmemek için, yani ABD'yi temiz gös-
termek için saldırganın Amerikalı olması seçilmiş,
daha
uygun görülmüştür.
Ve bu saldırı, Başkan
Trump'ı devirmek için yapılmıştır. Yani saldırgan,
"sapık" veya "deli" bir
adam değildir,
belirli bir
hedef için seçilmiştir.
Not 8:
ABD'de Trump karşıtlarının demokratik se-
çim
sonuçlarına râzı olmamaları ve Trump'ı devir-
meye çalışmaları ve Avrupa'da da seçim sonuçla-
rının hükümet kurmaya yetmemesi
gösteriyor ki,
Avrupa ve
Amerika'da demokrasi bitmiş, devrini
tamamlamıştır. Bu bitiş, yeni bir siyasal sisteme
gebedir.
Fakat doğacak
olan yeni sistem, krallık
veya
diktatörlük olamayacağına göre, ne olacaktır?
Demokraside
muhalifler yönetime katılamıyor. Yö-
netime
katılabilmeleri
ancak koalisyonlarla mümkün
oluyor.
Fakat bu da her zaman mümkün olmuyor.
Bazı muhalefet partileri on yıllar boyu iktidara gele-
miyor. Gelseler de tam kendi istedikleri gibi
yöne-
tim yapamıyorlar. Bazı partilerin de iktidara gelmesi
belki hiç mümkün değildir. Hep muhalefette kalmak
da, o
partileri düşmanlaştırıyor. Bu düşmalıkla da
iktidar
partisine rahat vermiyorlar, onu demokrasi
dışı yollarla düşürmeye çalışıyorlar. Bu da ülkeye
zarar
veriyor. Bu sebeple demokrasi'nin ömrü tü-
kenmiş durumdadır. Bu tükenmişliğe çare ise, her
partinin
iktidar olmasını sağlayacak bir sistemdir.
Bu da
ancak iktidar isteyenlerin ülkeyi bölgelere a-
yırmasıyla mümkün olur. Bu da, ülkenin
bölünmesi-
ni ve parçalanmasını gerektirir. İşte bunun için de-
mokrasiye
râzı
olamayan Amerikalılar
ve demokra-
tik seçimlerle çözüm bulamayan Avrupalılar, en iyi
çâre
olarak ülkelerini bölerek iktidar sağlayacaklar-
dır. Bu "parçalı yönetim" sistemi, faşizmin önünü
de tıkayabilir. Bu sebeple Avrupa ve
Amerika'nın
süratle
parçalanabileceğini öngörebiliriz. Yani Avru-
palılar ve Amerikalılar parçalanmaya hazır olmalı-
dır. Bu parçalanma, iç savaşa düşmeden anlaşarak
da sağlanabilir. Bu anlaşma ile hıristiyanlar da,
müslümanlar
da, homoseksüeller de, katolikler de,
protestanlar
da, siyahlar da, beyazlar da, yeşiller
de,
liberaller de kendi devletlerini kurabilirler. Bu
yeni
sisteme: (Almanca olarak) "Geteiltrokratie"
(yani
"parçalı demokrasi") diyebiliriz.
Geteiltrokratie
bütün
Avrupalılara
ve Amerikalılara
hayırlı olsun!
(Bu yeni
siyasal sistem Avrupa ve Amerika üniver-
sitelerine
hemen ulaştırılmalıdır.)
Not 9: Bu
bildiri, dünya devletleri liderlerine iletilme-
lidir.
İmza:
Mehdiyet Makamı.
Tanrı
tektir.
İsa, Musa ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir.
Zaman: Yeni Çağ'ın
onyedisi, Kasım başı.
Mekan: Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut: Muranizm.
YAYINLAYAN
AVRUPA MURANİSTLERİ
* * *
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen