Donnerstag, 9. November 2017

DÜNYA DEVLETLERİ ABD'YE KARŞI BİRLEŞMELİDİR!



                        DÜNYA DEVLETLERİ
             ABD'YE KARŞI BİRLEŞMELİDİR!

        zâlimlere karşı mücâdele etmeyi emreden
                          yüce TANRInın adıyla

Evet, dünya devletleri Amerika Birleşik Devletleri'
ne karşı birleşmelidir! Neden birleşmelidir? Çünkü
ABD, terör örgütleri kurarak, onları kendine itaat et-
meyen devletleri dövmek için kullanmaktadır.

ABD hangi terör örgütlerini kurmuş ve kullanmakta-
dır?

IŞİD'i ABD'nin kurduğunu bizzat ABD yeni Başkanı
Donald Trump söylemiştir. Seçim kampanyası sıra-
sında 12 Ağustos 2016 tarihinde söyledikleri şu-
dur: IŞİDi Obama kurdu; hilekâr Hillary de bu kuru-
luşa yardımcı oldu!” Birkaç yıl önce Rusya’ya sığı-
nan NSA ve CIA'li eski ajanları EdwardSnowden'in:
“CIA, IŞİDi MOSSAD ve MI6 ile birlikte kurdu”şek-
lindeki ifşaatı da, Trump'ın sözlerini tasdiklemekte-
dir. Ayrıca ABD'nin Ankara'daki eski Büyük Elçisi
John Bass'ın daha geçenlerde söylediği: “Türkiye’
de son dokuz aydır kayda değer bir IŞİD saldırısı
yaşanmıyorsa bu durum hükümetlerimizin işbirliğin-
den kaynaklanıyor” şeklindeki itirafları da, IŞİD'in
ABD tarafından kullanılmakta olduğunu kanıtlamak-
tadır.

IŞİD'in ABD tarafından kurulduğunu ve onun tara-
fından kullanılmakta olduğunu gösteren başka de-
liller de vardır. Onlardan biri de şudur: ABD, Suriye'
de silahlandırdığı terör örgütü YPG ile IŞİD'i Rakka'
dan çıkardı. Bu çıkarma sırasında IŞİD, hiçbir ciddi
direniş göstermeden Rakka'yı terketti. Düşünebili-
yor musunuz, kamera önünde kafa kesen dehşetli
bir örgüt, Rakka'da ölümüne direneceği yerde, ku-
zu kuzu orayı terkediyor.Ve onlar orayı terkederken
ABD de onları seyrediyor, onlara yol veriyor. ABD'
nin onları yok etmesi gerekmez miydi? Elbette yok
etmesi gerekirdi! Peki neden yok etmedi? Çünkü
o örgütün kullanım süresi henüz bitmedi.Rakka'dan
kaçmalarına göz yumulan IŞİD'liler şimdi dünyanın
çesitli yerlerine dağılmış durumdadırlar ve onları
kullanmakta olan kurucu devletin yeni emirlerini
beklemektedirler.

Şimdi burada; "ama IŞİD geçenlerde Newyork'ta
ABD'yi de vurdu" diyeceksiniz. ABD yönetimi bu
saldırıyı kendine: "Bakın, IŞİD ABD'yi de vuruyor.
O halde IŞİD'i ABD kurdurmuş olamaz" dedirtmek
için yaptırtmıştır. Bunun böyle olduğunu anlamak i-
çin şu suali sormalıyız: "IŞİD ABD'de niçin büyük
eylemler yapmıyor?" Sahi, neden yapmıyor? Çün-
kü IŞİD'in ABD'de binlerce insanı bir anda öldüre-
bilecek adamı da var, bol parası da var ve imkânı
da var. Peki, neden yapmıyor? Çünkü köpek sahi-
bini ısırmaz! IŞİD köpeği de, ancak onun yularını
tutan ABD'nin istediği kadar ve istediği devleti ısı-
rır. Ve bu köpek, ABD'ye itaat etmeyen devletleri
ısırmaya devam edecektir. IŞİD köpeği şu anda
sahibinden emir beklemektedir.

Bu gerçeğin böyle olduğunu şuradan da anlayabi-
lirsiniz: IŞİD'in kendi başına bir örgüt olduğunu var-
sayalım. Şimdi bu örgüt masum insanları katlede-
rek ne elde edecektir? Hiçbir şey! Yaptığı katliam-
larla devletleri kendine boyun eğdirip arzu ettiği bir
devleti kurabilir mi? Kuramaz! O halde bu örgüt ni-
çin katliam yapıyor? Elbette ki bu katliamları boşu-
na yapmıyor. Çünkü onun sahibi böyle istiyor. O da
onun isteğini yerine getiriyor!

Peki, şimdi ABD'nin IŞİD'e katliamlar yaptırtması
ve başka terör örgütlerini de kullanarak ülkeleri iş-
gal etmesi karşısında dünya devletleri sessiz mi
kalmalıdır? IŞİD katliamlarından tehdit ve zarar gö-
ren ülkeler elbette ki sessiz kalamaz ve kalmama-
lıdır. Eğer mümkünse önce hukuksal yollara, bu
mümkün değilse, ona karşı birleşerek savaş açma
yoluyla ABD'nin haydutluğu durdurulabilir. Eğer bu
konuda harekete geçilmezse ve gereken yapılmaz-
sa, dünya ülkeleri ve halkları zarar görmeye devam
edecektir. Bu da halkları isyana sevkedebilir. Bu is-
yanlar başlamadan önce dünya devletleri birleşerek
ABD'yi durdurmalıdır ve durdurabilir. O halde halk-
ların devletlere karşı isyanı başlamadan önce, dev-
letlerin ABD'ye karşı küresel isyanını başlatmak
gerekmektedir.

Bu isyan başlamazsa, ABD, terör örgütleri kurmaya
ve onları başka devletler aleyhinde kullanmaya de-
vam eder. Hatta ABD, IŞİD'in eline nükleer silah
vererek daha da ileriye gidebilir ve bu yolla istediği
ülkeyi işgal edebilir veya o ülkeyi kendine köle ya-
pabilir. Ve şu anda ABD, Suriye'de silahlandırdığı
PKK'nın sağ kolu olan YPG ile Suriye'nin yüzde
kırkını işgal etmiş durumdadır. Halbuki ABD'nin bu
işgale hakkı yoktur. Çünkü Suriye'de Kürtlerin top-
rak hakkı yüzde beştir. Ama ABD, YPG eliyle yüz-
de otuzbeş fazladan yer işgal etmiş durumdadır.
ABD'nin, işgal ettiği veya ettirdiği bu toprakları Su-
riye hükümetine bırakması gerekmektedir. Fakat
ABD bu hakkı yerine getirmemektedir. Bununla da,
Suriye'de "işgalci" bir devlet olduğunu bütün dün-
yaya kanıtlamaktadır.

Birleşmiş Milletler üyeleri bu durumu protesto et-
mek durumundadır. Çünkü, eğer ABD Beşar Esad
rejimini meşru görüyorsa, işgal ettiği toprakları ona
bırakmak zorundadır. Eğer Esad'ı meşru görmü-
yorsa, (ki halkından 400 bin masum insanı katlettir-
miş bir rejim ve lideri asla ve asla meşru görüle-
mez) bu halde de onu devirmesi gerekir. İkisinden
birisini yerine getirmeyen bir ABD ise, elbette "iş-
galci"dir. Ve ABD bu işgalciliğiyle suç işlemektedir.
Onun işlemekte olduğu bu suça seyirci kalınamaz!

ABD, Rusya'dan korktuğu için Beşar Esad'ı ve reji-
mini deviremez. Madem deviremez, o halde Suriye'
deki işgalciliğine de bir ay içinde son vermelidir. E-
ğer son vermezse, Suriye rejiminin hâkimleri olan
İran ve Rusya, ABD'nin Suriye'deki bütün üslerini
bombalamalı ve ABD'yi Suriye'den derhal çıkarma-
lıdır. Çünkü Suriye'de bir işgalci devletin işi ve hak-
kı yoktur!

İmza: Mehdiyet Makamı.


Not 1: ABD'nin yeni Başkanı Donald Trump, IŞİD'i
kurdurmuş olan Barack Obama hakkında gereken
yasal süreci başlatmalıdır. Eğer bu süreci başlat-
mazsa, "yeni yönetimin terör örgütü kurdurmuş bir
Başkan'a göz yumduğu" kabul edilecek ve ABD yö-
netimleri, "terör örgütü kurdurmak"la suçlanacaktır
ve suçlanmaya devam edecektir. Eğer "Obama'nın
IŞİD'i kurdurduğu" gerçek değilse, bu halde
Trump'ın "Obama'ya iftira attığını" itiraf etmesi ge-
rekir. Eğer Trump bu itirafı yaparsa, bu durumda da
Obama'nın Trump hakkında dâvâ açması gereke-
cektir. Acaba Trump hangi yolu takip edecektir? A-
ma Sayın Trump önce şu suale cevap vermelidir:
"ABD'de bir Başkan'ın terör örgütü kurması ve kur-
durması suç mudur, değil midir?" Eğer suçsa,
Trump Obama hakkında gerekli hukuksal işlemleri
neden başlatmıyor? Trump, eski bir Başkan'ın yap-
tığı kötülüğe neden göz yumuyor? Çünkü Obama'
nın kurdurduğu IŞİD, katliamlarına devam ediyor!

Not 2: Newyork'ta bu katliamlardan zarar görenlerin
aileleri, IŞİD'i kurdurmuş olan Obama ve Obama'
nın suçlarını görmezden gelmekte olan Trump hak-
kında dâvâ açabilirler.

Not 3: Eğer Başkan Trump, "IŞİD'i Obama'nın kur-
durduğuna dair delil" ararsa, bu delili Rusya'ya sı-
ğınmış olan eski ajan Edward Snowden'dan sağ-
layabilir. Ama Trump bu sağlamayı yaparken dik-
katli olmalıdır. Çünkü "bir vatan hainiyle işbirliği yap-
makla" suçlanabilir.

Not 4: Eğer ABD yönetimi PKK'yı terör örgütü ola-
rak kabul ediyorsa, bu örgütü niçin ortadan kaldır-
mıyor? Ona karşı niçin mücâdele vermiyor? Mütte-
fik olarak kabul ettiği Türkiye'nin PKK'dan zarar gör-
mesi karşısında niçin birşey yapmıyor? PKK'nın
şeflerinin nerede bulunduklarını bildiği halde onla-
rın yerlerini Türkiye'ye neden bildirmiyor? PKK'nın
katliamlarına karşı birşey yapmayan bir ABD, PKK'
nın cinayetlerine ortaklık ediyor demektir! Bu ortak-
lık, cezâsız kalabilir mi? Hukuk nerede? Avrupa
İnsan Hakları örgütü ne yapıyor?

Not 5: Ey Amerika Birleşik Devletleri! Senin, "hukuk
devleti" olduğun söyleniyor. Ama sen, ne yazık ki
hukuksuzluğu hukuk yapmışsın! Çünkü senin G.W.
Bush isimli Başkan'ın, "Saddam'ın nükleer silahı
var" diyerek, Irak'a saldırıyor ve orada bir milyon üç
yüz bin insanı katlediyor. Fakat bu katliamdan sonra
"Saddam'ın nükleer silahı olduğu" yalan çıkıyor! A-
ma sen, bir yalanla katledilen o kadar masum insa-
nın hesabını Başkan'ından sormuyorsun. Sendeki
hukuk neden işlemiyor?

Sonra Barack Obama isimli Başkan'ın geliyor. Suri'
ye'ye Beşar Esad'ı devirmeye gidiyor. Fakat birden
bire bu hedefinden vazgeçiyor ve Esad rejiminin
katliamlarını seyretmeye başlıyor. Bu seyrin sonu-
cunda dörtyüz binden fazla masum insan öldürülü-
yor. Ama sen, bu öldürülenlerin de hesabını sor-
muyorsun. Senin hukukun ne biçim hukuktur söyler
misin?

Sonra senin Obama'n, Mısır'da demokrasiyi devir-
tiyor ve binlerce masum insanı Sisi isimli darbeciye
katlettiriyor, buna da ses çıkarmıyorsun, çıkarma-
dın. Senin sesin ne zaman çıkar? Zulümler ve zâ-
limler karşısında dilsiz şeytan mısın?

Sonra Suriye'deki katliamları seyrederek Beşar E-
sad'ın cinayetlerine ortak olan o Başkan'ın, Türkiye'
deki meşru hükümetin devrilmesi için emir ve izin
veriyor. 15 Temmuz 2016'daki bu darbe girişimin-
de 249 masum insan katlediliyor ve 2000'den faz-
lası da yaralanıyor. Ama sen, yine de Başkan'ın ya-
kasına yapışmıyor, o cinayetlerin hesabını sormu-
yorsun. Yoksa gözlerin mi kör oldu? Niye görmü-
yorsun?

Sonra Türkiye'deki darbe girişiminin aracısı olan
darbeci başı Fetullah Gülen ve adamlarından he-
sap sorup onları cezâlandırman veya Türkiye'ye
iade etmen gerekirken, onları saklıyorsun. Suçlu-
ları saklamak suç değil mi? Adâletten adam kaçır-
mak ne zamandan beri hukuk ilkesi oldu? Hukuku
tersinden işletmeye ne hakkın var? Senin çıkarla-
rına göre işletilen bir hukuk, hukuk olur mu? Olmaz
olduğunu sen de biliyorsun! Ama öyle görünüyor
ki, haydutluk senin ruhuna işlemiş. Fakat bu böyle
gidemez! Yüce Tanrı senin bu sapkın gidişini mut-
laka durduracaktır. İstersen, O seni durdurmadan
sen doğru yola gir ve hukuku doğrult. Tanrı da, se-
nin üzerine bir felâket göndermekten vazgeçsin.

Not 6: Texas'taki kilise saldırısında katledilen ma-
sumlar için yüce Tanrı'dan acıma ve bağışlanma
diliyor, o katliamı yapan ve yaptırtanlar için de "ya-
şasın cehennem" diyoruz! Bu katliamı işleyen ve
işletenler sanmasın ki, bu yaptıkları kötülüğün he-
sabı sorulmaz. Öte dünyada bunun hesabını mut-
laka vereceklerdir. Çünkü bu evrenin hesap sorucu
bir Sahibi ve cezâlandırıcı bir Tanrı'sı vardır. Bu
katliam, Başkan Trump'ı iktidardan düşürmek için
yapılmış bir eylemdir. Başkan Trump iktidar koltu-
ğunu bıraktığı an bu cinayetlerin son bulacağını
şünüyoruz. Ama Başkan Trump iktidardan çekil-
diğinde, bu sefer Trump taraftarları, onun karşıtla-
rına karşı savaş açabilirler.Trump karşıtı Amerika-
lılar, demokrasiye râzı olarak zorbalığa son verme-
lidirler. Aksi halde bunun sonucu iç savaş olacaktır.

Not 7: Texas'taki kilise saldırısını düzenleyen sal-
dırgan niçin IŞİD militanı çıkmadı? Eğer bu saldırı
başka bir devletin hamlesi değilse, "ABD IŞİD'i kul-
lanıyor" dedirtmemek için, yani ABD'yi temiz gös-
termek için saldırganın Amerikalı olması seçilmiş,
daha uygun görülmüştür. Ve bu saldırı, Başkan
Trump'ı devirmek için yapılmıştır. Yani saldırgan,
"sapık" veya "deli" bir adam değildir, belirli bir
hedef için seçilmiştir.

Not 8: ABD'de Trump karşıtlarının demokratik se-
çim sonuçlarına râzı olmamaları ve Trump'ı devir-
meye çalışmaları ve Avrupa'da da seçim sonuçla-
rının hükümet kurmaya yetmemesi gösteriyor ki,
Avrupa ve Amerika'da demokrasi bitmiş, devrini
tamamlamıştır. Bu bitiş, yeni bir siyasal sisteme
gebedir. Fakat doğacak olan yeni sistem, krallık
veya diktatörlük olamayacağına göre, ne olacaktır?
Demokraside muhalifler yönetime katılamıyor. Yö-
netime katılabilmeleri ancak koalisyonlarla mümkün
oluyor. Fakat bu da her zaman mümkün olmuyor.
Bazı muhalefet partileri on yıllar boyu iktidara gele-
miyor. Gelseler de tam kendi istedikleri gibi yöne-
tim yapamıyorlar. Bazı partilerin de iktidara gelmesi
belki hiç mümkün değildir. Hep muhalefette kalmak
da, o partileri düşmanlaştırıyor. Bu düşmalıkla da
iktidar partisine rahat vermiyorlar, onu demokrasi
dışı yollarla düşürmeye çalışıyorlar. Bu da ülkeye
zarar veriyor. Bu sebeple demokrasi'nin ömrü tü-
kenmiş durumdadır. Bu tükenmişliğe çare ise, her
partinin iktidar olmasını sağlayacak bir sistemdir.
Bu da ancak iktidar isteyenlerin ülkeyi bölgelere a-
yırmasıyla mümkün olur. Bu da, ülkenin bölünmesi-
ni ve parçalanmasını gerektirir. İşte bunun için de-
mokrasiye râzı olamayan Amerikalılar ve demokra-
tik seçimlerle çözüm bulamayan Avrupalılar, en iyi
çâre olarak ülkelerini bölerek iktidar sağlayacaklar-
dır. Bu "parçalı yönetim" sistemi, faşizmin önünü
de tıkayabilir. Bu sebeple Avrupa ve Amerika'nın
süratle parçalanabileceğini öngörebiliriz. Yani Avru-
palılar ve Amerikalılar parçalanmaya hazır olmalı-
dır. Bu parçalanma, iç savaşa düşmeden anlaşarak
da sağlanabilir. Bu anlaşma ile hıristiyanlar da,
müslümanlar da, homoseksüeller de, katolikler de,
protestanlar da, siyahlar da, beyazlar da, yeşiller
de, liberaller de kendi devletlerini kurabilirler. Bu
yeni sisteme: (Almanca olarak) "Geteiltrokratie"
(yani "parçalı demokrasi") diyebiliriz. Geteiltrokratie
bütün Avrupalılara ve Amerikalılara hayırlı olsun!

(Bu yeni siyasal sistem Avrupa ve Amerika üniver-
sitelerine hemen ulaştırılmalıdır.)

Not 9: Bu bildiri, dünya devletleri liderlerine iletilme-
lidir.

İmza: Mehdiyet Makamı.


                                 Tanrı tektir.
   İsa, Musa ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir.


Zaman:  Yeni Çağ'ın onyedisi, Kasım başı.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut:    Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *





Keine Kommentare: