Freitag, 5. Juni 2015

EY TÜRKİYE SEÇMENİ!

                     EY TÜRKİYE SEÇMENİ!

      haklıca ve adâletlice seçim yapanları seven
                              ALLAHın adıyla

Biliyorsun, 7 Haziran'da seçime gidiyorsun. Hangi
partiyi seçeceğini de biliyor ve kararlaştırmışsındır
herhalde. Veya kararsız da olabilir, "hangi partiye
oy versem acaba" diye gelip gidiyorsundur. Şimdi
şu gelecek sözler seni kararsızlıktan kurtarabilir ve
doğru bir seçim yapıp yapmadığın hakkında sana
yol gösterebilir:

Yapacağın seçim, doğru bir seçim olmalı. Seçimi-
nin doğru olması için de; haklıca, adâletlice ve na-
musluca bir seçimde bulunmalısın.

Yapacağın seçimin haklıca olabilmesi için: Herşey-
den önce istediğin partiyi seçebilmekte özgür ol-
malısın. Yani birilerinin zorbalığı altında elin tutuklu
olmamalı. Bundan sonra seçeceğin parti, senin di-
nine, milletlerine ve vatanına sahip çıkmalı. Bunla-
rın zıddında olan bir parti, senin haklıca seçimine
uygun olmaz. Şimdi hakka uygun partini buldun
mu? Bunu bulduysan, yapacağın seçimin adâletlice
olmasına da dikkat etmelisin.

Yapacağın seçimin adâletlice olabilmesi için: Me-
selâ Türkiye için çok şeyler yapmış ve onu pek çok
sıkıntılardan kurtarmış bir iktidar partisi var. Bir de
Türkiye için çok şeyler yapacağını ve onu pek çok
sıkıntılardan kurtaracağını iddia eden muhalefet
partileri var. Hangisini seçmelisin? Yani hangisini
seçersen adâletlice bir seçim yapmış olursun? A-
dâlet demek, haklıya hakkını vermek demektir. O
halde Türkiye için çok şeyler yapmış ve onu pek
çok sıkıntılardan kurtarmış iktidar partisinin hakkını
ödemen ve bunun için de onu iktidarda tutman ge-
rekmez mi?

Ama sen diyorsun ki; "iktidar partisinin falan falan
kusurları var." Peki, iktidar partisini düşürüp muha-
lefet partilerini iktidar yaptığında o kusurlardan kur-
tulmuş mu olacaksın? Kurtulmuş olmazsın! Çünkü
misâl olarak iktidar partisinde üç kusurlu adam var-
sa, muhalefet partilerinin iktidarında dokuz kusurlu
adam olacaktır. Çünkü her partide yanlış yapan a-
damlar mutlaka bulunur. Bunun için üç partili bir mu-
halefetin iktidarında karşına dokuz kusurlu adam çı-
kacak demektir. Yani üç kusurlu adamdam kurtula-
yım derken, dokuz kusurlu adamın bulunduğu bir
yönetimin kasırgasına uğrayacaksın! O halde çok
iyi ölçmelisin. Ölçmeni iyi yapmazsan, seçimini a-
dâletsizce yapmış olursun. Şimdi adâletli olmaya
karar verdin mi? Eğer verdiysen, seçiminin namus-
luca olmasına da dikkat etmelisin.

Yapacağın seçimin namusluca olabilmesi için: Dü-
rüstlüğü aramalısın.Diyelim ki, iktidar partisi Türkiye
için çok şeyler yaptığı halde falan lider hoşuna git-
mediği için koalisyona iktidar vermek istiyorsun.
Şimdi bu isteğin dürüstlük olabilir mi? Çünkü sen,
hoşlanmadığın bir politikacı yüzünden koalisyona
iktidar verdiğinde, hoşlanmayacağın iki parti liderini
karşında göreceksin. Yani koalisyonun bir liderini
sevsen, iki liderinden nefret edeceksin! Bir hoşlan-
madığın liderden kaçarken iki hoşlanmayacağın li-
derin bulunduğu koalisyona "evet" demek, nasıl
dürüstlük olabilir?

Doğru bir seçim yapabilmen için, seçiminin haklıca,
adâletlice ve namusluca olması gerektiğini söyle-
dik. Bu söylemlerimizin gereğini yerine getirebilir-
sen, seçimini de doğru yapmış olacaksın.

O halde aklını, mantığını ve kalbini iyi kullan. İyi bir
kullanım yapmak istiyorsan, akıllıca olabilmek için:
Sana en az zararlı ve en çok faydalı partiyi seçmeli-
sin. Ve şahıslara değil, icraata bakmalısın.

Mantıklıca olabilmek için: Diyelim ki; iktidar partisiy-
le muhalefet partileri senin nazarında eşit duruyor.
Acaba hangisini seçmen senin için daha isabetli
olur? Tek başlı bir iktidar partisinin fazla engeli ol-
maz. İcraatını kolaylıkla yürütür. Ama koalisyonlu
bir iktidarda üç baş bulunur. Ve bu üç baş birbirini
daima engeller. Bir konu hakkında birleşmeleri ko-
lay olmaz. Bu da, iktidarın yürümesini engeller ve
yavaşlatır. Bu yavaşlatma da, ülkeye ve halkına za-
rar verir.  İşte sen, bu zarar vericiliğe râzı olmama-
lısın. Bunun için de kalpli olabilmen gereklidir.

Kalplice olabilmek için: Yalnız kendi menfaatini de-
ğil, bütün milletin ve vatandaşların menfaatini düşü-
nebilmelisin. Bütün milletin ve vatandaşların men-
faatini düşünebildiğinde, yanlış seçim yapmaktan
kurtulursun. Yani kendin için milleti yakmazsın. Mil-
letin yanmaması için de, kendi yanmana aldırış et-
mezsin. Milletin menfaatini kendi menfaatinden üs-
tün tuttuğunda da, haklıca ve adâletlice bir seçim
yapabilmenin yolu sana açılmış demektir. Sen de
bu yolda yürü ki, vatan ve millet selâmete ersin, sa-
adet bulsun!

Eğer kendi çıkarın veya iktidar olması imkânsız
minnacık partin veya cemaatin için milleti yakacak
bir seçimde bulunursan, sen kalpsizsin demektir!
Ama insanlığa ermek için kalpli olmak ve kalplice
hareket etmek zorundasın.

Haydi, seçimin hayırlı olsun, şerli olmasın...

Not: İktidar partisinin hedefi bellidir. O da: Türkiye'
yi "küresel güç" yapmaktır. Sen de doğru bir seçim
yapmakla onun bu hedefine ortak olabilirsin.

                     Allah'tan başka ilah yoktur.
          Mehdi ve Mesih O'nun kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın onbeşi, Haziran'ın ilk haftası.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Hakka dâvet.
Boyut:   Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *


Keine Kommentare: