Donnerstag, 19. März 2015

PUTİN MÜSLÜMAN MI OLDU?


                PUTİN MÜSLÜMAN MI OLDU?

Rusya devlet başkanı Putin'in müslüman olduğunu
okuduk gazetelerde. Acaba Putin gerçekten müs-
lüman oldu mu?

Eğer Putin; evrenin bir sahibi olduğunu ve o Sahip'
in de tek Allah'tan başkası olamayacağını kabul e-
dip derse: Şahitlik ederim ki, Allah'tan başka tanrı
yoktur. "Allah'tan başka tanrı yoktur" derken de; do-
ğanın, maddenin, tesadüfün, kendikendineliğin, se-
beplerin ve yasaların gerçek Tanrı olamayacağını;
gerçek Tanrı'nın ancak bu evreni ve içindekileri ya-
ratacak, yaşatacak ve yönetecek güç, bilgi ve kabi-
liyete sahip olan Kimse'nin olduğunu bütün kalbiyle
kabul ederse, bu kabul edişle İslâmiyet'e adımını
atmış olur. Ama bu adımla hemen müslüman olu-
vermez. Bu adımdan sonra bir adım daha atması
gerekir. İkinci adım şudur: "Yine şahitlik ederim ki,
peygamberlerden olan İsa, Musa ve Muhammed
tek tanrı olan Allah'ın kulu ve elçisidir." Bu peygam-
berlerin elçiliğini de kabul ettikten sonra Allah'ın
yönetim saltanatının memurları olan melekleri ve
melekler vasıtasıyla peygamberlerin kalbine indiril-
miş kitapları ve onların sonuncusu olan Kur'an'ı ve
ölümden sonra gelecek olan âhiret hayatını ve âhi-
ret hayatına geçiş olan kıyameti, kıyametten sonra
yeniden dirilişi ve yüce Allah'ın huzurunda hesap
verişi ve bu hesap verişten sonra kazancına göre
cennet veya cehenneme gitmeyi de kabul etmesi
gerekir. Bunlar, "Allah'a inanmanın şartları"dır. Bu
şartları kabul ettikten sonra da, Allah'a teslim olmak
gerekiyor. Allah'a teslim olmanın şartları ise: Doğru
olmak, âdil olmak, namuslu olmak, ibadetli olmak,
güzel ahlâklı olmak ve iyilikçi olmaktır. İşte bu şart-
ları yaşam biçimi haline getirmiş olan bir kimse
müslüman olmuş demektir. Bu şartları yaşam biçi-
mi haline getirmemiş bir kimsenin müslümanlığın-
dan bahsedemeyiz. Eğer Putin müslüman olduysa,
Allah'a inanmış ve teslim olmuş demektir. Bu tes-
lim oluşun görüntüsü de; günde beş vakit namaz
kılmak, Ramazan'da otuz gün oruç tutmak ve her
yıl malından kırkta birini fakirlere dağıtmaktır. Eğer
Putin bunları yapmaya başlamışsa, demektir ki o
gerçekten müslüman oldu!

Yani müslüman olmak, IŞİD'in eşcinselleri yüksek
binaların tepesinden aşağıya atmasına benzemez.
Müslüman olmak, onların eylemlerinden çok daha
başka bir şeydir. İslâmiyet ilk geldiğinde vahşi ve
ilkel insanları medenileştiriyor, hakiki insan yapıyor-
du. IŞİD, El-Kaide, Boko-Haram ise; İslâmiyeti vah-
şileştiriyor. Din arayanlar, İslâmiyet'i vahşileştirenle-
re değil, insanı vahşileşmekten kurtaran İslâmiyet'e
bakmalıdır.

Ey insanlar! Ölümden sonra yok oluş yok. Cennetlik
veya cehennemlik oluş var. Cennete gidip ebedî
mutluluk hayatını kazanmanın yolu da, İslâmiyet'e
girip müslümanca yaşamaktır. Bu yasayışı seçme-
yenleri ise, cehennem bekliyor! O halde kendinizi
ebedî bir cehennemden koruyunuz ve kurtarınız.

Not 1: Eğer Putin müslüman olmadıysa, kendisi
hakkında gazetelerde çıkan "Putin müslüman oldu"
haberlerini yalanlamalıdır. Doğruluk ve dürüstlük
bunu gerektirir. Doğruluğu ve dürüstlüğü olmayan
da adam değildir. İsterse başbakan olsun!

Not 2: Şayet Putin müslüman olursa, dünyadaki
Tanrıya inanan üçbuçuk-dört milyar insanın inanç-
daşlığını ve birbuçuk milyar müslümanın da kar-
deşliğini kazanmış olacak. Doğrusu, güzel bir
kazanç! Bu dünya da, iyi şeyler yapma ve
kazanma yeridir.

Not 3: Eğer Putin müslüman olduysa, Suriye'deki
diktatörlük rejiminin son bulmasına destek olmalı-
dır. Çünkü İslâmiyette diktatörlük yok; halkı adâlet-
le, merhametle, hakkaniyetle ve onların rızâsıyla
yani "dinli demokrasi"yle yönetmek vardır.

Not 4: Sayın Putin sorabilir: "İran'ı yönetenler müs-
lümansa, neden müslüman katili Esad'ı destekli-
yorlar?"

Çünkü onlar müslüman değil, Alevi'dir. Eğer müs-
lüman olsalardı, 222 bin müslümanı katlettirmiş bu-
lunan Beşar Esad rejiminin arkasında durmazlardı.
Çünkü onlar, Hz. Muhammed'in yolunda değil, Hz.
Muhammed'in son halifesi Hz. Ali'nin gecikmiş ha-
lifeliğinin siyaseti yolundadırlar. Hz. Ali'ye olan sev-
gileri siyasidir, Allah için değildir. Bunun için Dinleri
ve yolları ayrıdır. Halbuki Allah'ın Dini'nde "Alevi-
Sünni" diye iki parça yoktur. Çünkü Allah'ın dininde
"Allah'a teslim oluş" vardır. Allah'a teslim olmamış
olanlar müslüman değildir. İran yönetiminin başın-
dakiler de, müslümanlıkla bir ilgilerinin bulunmadı-
ğını, katliamcı Beşar Esad diktatörlüğüne destek
vererek ilân ve isbat ediyorlar! Eğer bunun aksini
iddia ediyorlarsa, Esad rejiminin arkasından çekile-
rek bunu göstersinler ve Suriye iktidarını, demokra-
si isteyen muhalefete devretmesini sağlasınlar. Bu-
nu sağlamadıkları müddetçe bütün İslâmlı Ülkeler'
in halkları bilmelidir ki, İran'ın başındakiler, Allah'a
teslim olmamış kimselerdir. Teslimiyetleri olmadığı
müddetçe de, İslâmlı Ülkeler Birliği'nde yerleri ol-
mayacaktır. Bu yersizlikleriyle de, gelecekteki İs-
lâmlı Ülkeler Birliği'nin altmışta biri olarak yanlız ka-
lacaklardır. Ama Allah'ın Mehdisi istiyor ki, onlar bu
yanlızlığa râzı olmasın, Birlik'te yerlerini alarak haki-
ki kuvvetlerini kazansınlar. Yoksa perişan olacaklar-
dır. Perişanlığa düşmek istemeyen İranlı yöneten-
ler, Esad rejiminin arkasından hemen çekilsin. Eğer
çekilmezlerse, Allah'ın Mehdisi'ne karşı gelmiş o-
lurlar. Allah'ın Mehdisi'ne karşı gelenlerin de, Allah'
a verecekleri hesabı olacaktır.

Suudi Arabistan kralları ise, onlar müslümandır. Fa-
kat Mısır diktatörü Sisi'ye destek vererek Allah'ın
Mehdisi'ne muhalefet etmişlerdir. Bu muhalefetle-
riyle de suç işlemişlerdir. Allah da suçluları gör-
mektedir.

Amerika Birleşik Devletleri yönetimine gelince...
Suriye'de ölü sayısı 30 bin iken ABD gereken mü-
dahaleyi yapmadı, zayıflık gösterdi. Sonuçta orada
190 bin kişi fazladan öldü. ABD'nin Suriye'de za-
yıflık göstermesi, Rusya yönetimini güçlü etti. Bu
zayıflık aynı zamanda Ukrayna krizini ve IŞİD'i do-
ğurdu. IŞİDciler, ABD’nin Suriye’deki zayıflığını
görünce hemen harekete geçtiler ve sağa sola
saldırmaya başladılar. (Eğer ABD Suriye'de zaaf
göstermeseydi, Esad rejimini tepeleseydi, IŞİD'ci-
ler harekete geçemezlerdi.)Bu süpriz doğum karşı-
sında ABD, Esad rejiminin tepesine atmaktan ka-
çındığı bombaları, IŞİD'in tepesine atmak zorunda
kaldı. Bunlar yetmezmiş gibi ABD yönetimi, bir de
Mısır diktatörüne destek vererek demokrasiye iha-
net etti. Görüldüğü gibi: ABD, Rusya, Mısır, İran
Suriye ve Suudi Arabistan yönetimlerinin hepsi suç-
lu durumdadır. Bu suçluları cezâlandırma işi de yü-
ce Tanrı'ya kalmaktadır. Suçlarına tövbe etmezler-
se, yakında cezâlarını bulurlar ve buluyorlar!

Meselâ Ukrayna krizi ve IŞİD terörü, AB ve ABD'ye
bir cezâdır. Rusya'daki ekonomik kriz, Rusya yöne-
timine bir cezâdır. Diğerleri de cezâlarını bulurlar.
Avrupa Birliği, Türkiye'yi birliğe almadı. Bunun ce-
zâsını da, Yunanistan'a yüz milyarlar Euro kaptıra-
rak ödedi. Bu paralar, AB lideri Almanya'ya geri
dönmez. Görüyorsunuz, kimse cezâsız kalmıyor,
kalmaz.

Şimdi tekrar Rusya lideri Putin'e dönelim. Sayın
Putin! Size; "müslüman oldunuz mu?" diye sorma-
yacağız. Sadece soruyoruz: "İslâmiyet'e giriş yap-
tınız mı?" Yani evren ve içindekilerinin bir Sahibi
olduğunu ve o Sahip'ten başka şey ve şahısların
gerçek Tanrı olamayacağını kabul ettiniz mi? Eğer
bunu kabul ederek İslâmiyet'e giriş yaptıysanız,
Esad'ın ve rejiminın arkasından da çekilirsiniz.
Çünkü İslâmiyet'e zulümle girilmez. Çünkü İslâmi-
yet, zulüm ve kötülükten arınmak isteyenlerin dini-
dir.

Ey insanlar! Hergün yirmidört saatlik bir hayat tüket-
mektesiniz. Tüketin, fakat hayat Sahibi'ne teşekkür
ederek tüketin. Tüketiminiz böyle olursa, hayat Sa-
hibi de size bu teşekkürünüzün karşılığını cennetle
öder.

                     Allah'tan başka ilah yoktur.
          Mehdi ve Mesih O'nun kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın onbeşi, Mart ortası.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Cevaplama ve Hakka dâvet.
Boyut:   Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *






Keine Kommentare: