Sonntag, 18. August 2013

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ MISIR'DAKİ KATLİAMLARI DURDURMALIDIR

            AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ
  MISIR'DAKİ KATLİAMLARI DURDURMALIDIR

Mısır'da demokrasinin darbelenmesinden sonra
Müslüman Kardeşler'in cuntaya karşı başlattığı di-
reniş, darbeci Mısır Ordusu tarafından kırılmaya
çalışılıyor ve bu kırım esnasında şimdiye kadar
1000 ilâ (gerçek rakam bilinmiyor veya gizleniyor)
5000 arasında direnişçi katledildi ve 10-15 bini de
yaralandı. Yani Kur'andaki hesaba göre bütün in-
sanlık 5 bin defa katledilmiş ve 15 bin defa da ya-
ralanmış oluyor. (Bir insanı haksızca öldüren, bütün
insanları öldürmüş olur. Kur'an)

Sonuçları çok kanlı olan bu darbeye ABD yönetimi
izin verdiği ve Avrupa Birliği de karşı çıkmadığı için
işlenen bütün katliamlar ve yaralamalar, onların si-
yasal kontolarına yatmış durumdadır. "Demokrasi-
ye ihanet" de bu hesaba dahildir.  Onların kontola-
rındaki bu zulümsel kazanımlar, hiç kimsenin şüp-
hesi olmasın ki, yarın önlerine konacaktır. Aslında
onlar bu kötü kazançlarıyla İslâm Dünyası'ndaki ı-
lımlı müslümanlar nezdinde uğradıkları dostluk ve
güven kaybıyla kendilerine, 11 Eylül darbesinden
daha müthiş bir darbe indirmiş oldular. Çünkü yarın
yani çok yakın gelecekte bütün müslüman ülkelerin
yönetimleri (çoğunlukta olan) ılımlı (yani radikalizm-
den arınmış) müslümanların elinde olacak ve nor-
mal yönetimlerle iktidarda bulunacaklardır. Mısır'da
demokrasinin darbelenmesine izin veren AB ve
ABD ve darbeye seyirci kalan Rusya ve Çin yöne-
timleri ise, müslüman liderlerin önünde başları eğik
kalacaktır. Geleceği iyi gören yönetimler belki hata-
larını düzeltebilir ve yanlış yatırımda bulunmaktan
ve yanlış taraf tutmaktan çekinirler ve çekinmelidir-
ler.

Şimdi Mısır'da devam eden katliamın durdurulması
gerekiyor. Bunu durduracak olan da, bu katliamların
başlamasına sebep olan AB ve ABD'dir. ABD, Mi-
sır Ordusu'ndan; haksız yere tutuklanmış bulunan
Müslüman Kardeşler direnişçilerinin derhal serbest
bırakılmasını ve altı ay içinde de herkesin katılabi-
leceği demokratik seçimlere gidilmesini isteyebilir.
Bu istekler yerine getirilmediği takdirde de Mısır
Ordusu'na yapılmakta olan 1,3 milyar dolarlık yardı-
mın derhal kesileceğini ABD'nin, darbeci generale
ve cunta hükümetine bildirmesi gerekir.

Müslüman Kardeşler'in tutuklu bulunan bütün siya-
setçilerinin serbest bırakılmasıyla, sürmekte olan
direniş sona erebilir. Bununla da katliamların önü a-
lınmış olur. Eğer direniş devam ederse, katliamlar
da devam edecek demektir. Bu durumda katledile-
cek her direnişçinin, AB ve ABD'nin siyasal konto-
larına eklenmesi de sürecektir.

Mısır'da demokrasinin darbelenmesine izin vererek
ve karşı çıkmayarak 5 bin mısırlı müslüman de-
mokratın katliamını ve 15 bininin de yaralanmasını
kazanan AB ve ABD, aynı zamanda "insan hakları",
"demokrasi" ve "özgürlük" şampiyonluğunu da kay-
betmişlerdir. Bu kötü kazanç ve kötü kayıp onlara
yeter! Bunun için radikal müslümanların, katliamla-
rın intikamını almak için Avrupa ve Amerika'da terör
estirmelerine gerek yoktur. Onların kötü kazanç ve
kayıpları, onlara cezâ olarak bol bol yeter... Eğer
onlara illâ bir cezâ verilmek istenirse, bu, siyasal
alanda olmalıdır, terör olmamalıdır. Bütün müslü-
manlar, Mehdiyet Makamı'nın bu emrini dinlemek
zorundadır.

Hem unutulmamalıdır ki, bu cinayetlerin hesabını
soracak evrenin ve içindekilerinin tek tanrısı olan bir
Allah var. Madem mutlak adâlet sahibi bir yüce Al-
lah var, o halde bu dünyada cezâsını bizim tam ve-
remiyeceğimiz suçları O'na bırakmak ve havale et-
mek gerekiyor. (Çünkü biz, katliamcı general Sisi'yi
ancak bir kere idam edebiliriz. Beş bin defa diriltip
beş bin defa idam edemeyiz.) Biz dahi bu inançla,
Mısır'da işlenen katliam ve cinayetler karşısındaki
acımızı, öfkemizi ve çaresizliğimizi bir parça hafif-
letebiliyoruz ve hafifletebiliriz.  Madem dünya var,
dünyanın sahibi olarak tek tanrı olan Allah da vardır.
Madem Allah vardır, adâletin gereği olarak cezâ ve
mükâfat yurdu olan âhiret de vardır. Âhiret varsa,
hiç bir suç cezâsız kalmayacak demektir. O halde
her şey dünyada bitmez. Madem her şey dünyada
bitmez, haklılar mağlûp olsa da galiptir ve haksızlar
galip gelse de mağlûptur. Bu dünyanın zâlim ve
haksızlarını da dehşetli bir cehennem beklemekte-
dir. Biz de: "Yaşasın zâlimler için cehennem" diyo-
ruz ve demeliyiz...

Hem müslümanlar, Ortadoğu'daki bu olumsuzlukla-
ra bakıp ümidsizliğe düşmemelidir. Çünkü nasıl Hz.
Yusuf'un, kardeşleri tarafından kuyuya atılması ona
Mısır'da krallık yolunu açtıysa, Müslüman Kardeşle-
rin de Adeviye Meydanı'nda katliam ve ateş kuyu-
suna atılmaları, onları iktidara getirecektir. Yani hak-
lılar ve iyilerin uğradığı felâket sonucunda bir fetih
ve iktidar vardır. Demek, "her şey bitmiş" değildir
ve yakında "müslümanların altın çağı" başlayacak-
tır.

"Bütün bu olumsuzluklar içinde böyle bir çağın na-
sıl çıkacağı"nı merak edenler olabilir. Fakat unutul-
mamalıdır ki, herşey; geceden sabahı, ölüden diri-
yi ve imkânsızdan imkânı çıkarabilen bir Allah'ın
kontrolü altındadır. Yani hiç ummadığımız bir şekil-
de bu dünyanın yönü ve gidişatı değişebilir ve de-
ğişecektir, inşaAllah!

Allah'tan başka tanrı yoktur. Mehdi ve Mesih, Allah'
ın elçisidir.

Not 1: Avrupalılar ve Amerikalılar, Mısır'da darbeye
izin vererek ve karşı çıkmayarak; insan hakları, de-
mokrasi ve özgürlük şampiyonluğunu, katledilen
5 bin müslüman direnişçiye kaptırmış bulunuyor.
Avrupalılar ve Amerikalılar, kaptırdıkları bu şampi-
yonluğu artık o direnişçilerin elinden bir daha ala-
mazlar. Çünkü o müslüman direnişçiler bu şampi-
yonluğu, ölümün önüne atlayarak kazandılar. Ama
Avrupalılar ve Amerikalıların ölümün önüne atlaya-
cak cesaretleri yoktur. İşte bunun için şampiyonluk,
daima müslüman demokratların elinde kalacaktır...

Not 2: Eğer Amerika'nın çıkarları Mısır'daki katliam-
ların yapılmasını gerekli kılıyorsa, ABD yönetimi bu
katliamları durdurmayacaktır. Tabii bu geri duruşuy-
la da, darbecilere yaptığı ekonomik yardım ve des-
teğin sonucu olarak Adeviye Meydanı'nda kendi
eliyle katlettiği imajını baltalamaya devam etmiş
olacaktır. Bütün dünya halkları, Mısır sahnesindeki
Avrupa ve Amerika'yı iyi izlesin. Ama sadece seyir-
ci olmakla kalmasın. Gereken protestosunu da yap-
sın. Çünkü Avrupa ve Amerika'nın, Mısır'daki katli-
amları kınaması yetmez. Çünkü onlar, asıl gerekli
olanı yapmıyorlar; darbeci generallerden yardım ve
desteklerini kesmiyorlar.

Not 3: Mısır'da demokrasinin darbelenmesine ve
dolayısıyla müslüman demokratların katledilmesine
yardım eden Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlik-
leri ve Kuveyt yönetimlerinin krallık ve saltanatları
yakında demokrasi isteyen müslüman halklar tara-
fından yerle bir edilecektir. Eğer o zâlim kralların bir
parça akılları varsa, yönetimlerini bir an önce halka
devrederler ve bunun çalışmasını yaparlar.

Not 4: Bu bildiri, uluslararası diplomatik platformda
paylaşıldı.

Zaman:  Yeni Çağ'ın onüçü, Ağustos ortası.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Demokrasi ve Darbe.
Boyut:   Muranizm.

                                                  YAYINLAYAN
                                      AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                      *   *   *


Keine Kommentare: