Mittwoch, 10. März 2010

ALLAH ILE İNSAN ARASINDAKİ UZAKLIK NE KADARDIR?

ALLAH ILE INSAN ARASINDAKI UZAKLIK
NE KADARDIR?

insana insandan daha yakin olan ALLAHin adiyla

Bu suali cevaplayabilmek icin önce Allah ile insan arasinda iki
türlü uzakligin bulundugunu bilmek gerekiyor. Bu uzakliklar ise;
biri maddî, öteki de mânevî'dir.

Önce "maddî uzaklik"tan baslayalim. Kur'andaki "Mearic" sûre-
si'nin 4. ayeti; bize, Allah kati ile dünya ve insan arasinda cok
büyük maddî bir mesafenin bulundugunu bildirmektedir. Bu aye-
te göre O'nunla aramizdaki uzaklik; "50 bin yil"lik bir mesafedir.
"Melekler ve ruh bu mesafeyi bir günde, (yani 24 saatte) katet-
mektedir". Fakat bazi ateistler bu ayeti tersinden yorumlayarak
meleklerin 50 bin yilda Allah'a ulastigini iddia etmektedirler. Bu
iddia tabii ki sacmadir, gercekle bir ilgisi yoktur. Cünkü i$indan
yaratilmis melekler ancak i$ik hiziyla, belki ondan da daha hizli
hareket ederler ki, kisa bir müddetde Allah'a gidip gelmeleri
mümkün olur. Aksi halde Allah ile iletisim ve meleklerin i$leri
cok büyük bir aksamaya ugrardi ki, o zaman kâinatin yönetimi
bozulur ve insanligin gözetimi de imkânsiz olurdu. (Bu gercekle
beraber, Allah ile melekler arasinda baska iletisim yollarinin da
bulundugunu unutmayalim.) Ama biz, kâinatin gayet güzel yöne-
tilmekte oldugunu, bir aksama ve karisikligin bulunmadigini gör-
mekteyiz. Ve $u anda kâinatta kaos degil, düzen hükmetmekte-
dir. Bu hükmetme ise, tabii ki her seyin sahibi Allah tarafindan
yapilmaktadir. Ve Allah, kâinat ve insanla ilgili pek cok i$ini,
i$indan yarattigi meleklerine yaptirmakta, onlari saltanatinin
memurlari olarak kullanmaktadir.

Allah'in yönetme ve hükmetme tahti nerededir ve bize ne kadar
uzaktir?

Kâinat SINIRININ sona erdigi noktada Allah'in yönetim salta-
natina giris ba$lar. Yani maddî kâinatin mânevî ötesinde bulu-
nan Ilâhî Yönetim Tahti ve Dairesi, bütün kâinati kusatmis ve
avuclamistir. Bütün kâinati kusatmis ve avuclamis bulunan bu
mânevî, i$iksal taht ve dairede ise yüce Allah oturmaktadir.
(Yanlis anlasilmalardan korkuldugu icin bu konuyla ilgili ayetler
Kur'anda "O'nun ar$i" olarak tercüme edilmistir. Yani Allah'in
bir kral ve padisah gibi tahtta oturdugu nazarlardan gizlenmistir.
Oysa "ar$" demek, "Allah'in yönetim tahti" demektir.) Tabii bu
"oturma"dan da, Allah'in "yönetimde" ve "i$ ba$inda" oldugunu
anlamaliyiz.

Dünyayi gözetim altinda tutabilmek ve insanligin hallerinden ca-
buk haber alabilmek icin Dünya'nin, Ilâhî Yönetim Tahti'na mer-
kezî bir uzaklikta olmasi gerekir. Bunun icin icinde bulundugu-
muz Samanyolu Galaksisi'nin, Allah'in yönetim tahtina en yakin
yerde oldugunu düsünebiliriz. Kâinatin capi 20 milyar i$ik yili
olduguna göre, onun merkezi kabul edilebilecek yari capi da,
10 milyar i$ik yilidir. Fakat biz kâinatin tam merkezinde degil,
belki kalbî bir merkezindeyiz. Bu uzaklik da, herhalde 7 milyar
i$ik yili olabilir. 10 milyar i$ik yili (biraz fazlasiyla ve yuvarlak
hesap olarak), 100 katrilyar kilometre (eger hesabimizda bir
yanlislik yoksa) yapar. 7 milyar i$ik yili ise (yine biraz fazlasiyla
ve yuvarlak hesap olarak), 70 katrilyar kilometre yapmaktadir.
(Eger hesap hatamiz varsa, lütfen düzeltilsin). Demek Allah'in
zatina ve yönetim tahtina olan uzakligimiz, asagi yukari ve tah-
minen: 70 katrilyar km'dir.

Bu, Allah'a olan "maddî uzaklik"imizdir. Fakat Kur'anda bir de
Allah'in bize "$ah damarindan daha yakin oldugu" da bildirilmek-
tedir. Bu da, O'nun bize "mânevî yakinlik"idir. Bu maddî ve mâ-
nevî yakinliklari "günes örnegi"yle daha iyi kavrayabiliriz. Yani
günes maddî kütlesiyle bizden 150 milyon km uzaktadir. Ama
onun isi, i$ik ve i$inlari, bize bizden cok yakindir ve bizi avucla-
mis haldedir. I$te Allah'in ruh ve i$igi da bize $ah damarimizdan
cok daha yakindir ve bizi avuclamis durumdadir. Fakat insan,
Allah'tan olan habersizligi ve O'na ilgisizligi sebebiyle bu yakinligi
idrak ve hissedemiyor.

Oysa insan bunu hissedebilecek bir kalp ve ruha sahiptir. Cün-
kü ruhumuz; madde, mekan ve zaman üstü bir varlik ve Allah'
tan gelme bir "emir" oldugundan, Allah'a cok yakindir ve bir an-
da O'na varabilir. Bunun icin de O'nu anmak ve O'na yönelmek
yeterli olmaktadir. Kalbimiz de, Allah'a acildiginda, -bir televiz-
yon gibi- O'nun görüntü i$igini alip gösterebilecek bir yapida ol-
dugundan, O'na yönelen bir kalp, O'nu hissedebilir ve bir adim-
da O'na cikabilir.

Allah'in yüce zatina ve yönetim tahtina "maddî yol"dan cikabil-
mek ise, ancak bir mûcize ile olabilir. I$te (ruhuna selam ve rah-
met olsun) Hz. Muhammed de, Allah'tan aldigi bir dâvet sonu-
cu ve O'nun gönderdigi bir i$insal binekle bir-iki saat gibi cok
kisa bir müddetde Rabbi'si olan kâinat Sultani'na cikti, O'nunla
görüstü ve cennet ve cehennemi de görerek bu mûcizevî yolcu-
luk ve ziyaretini tamamladi. Biz siradan kullar ise Allah'in zatina
ancak cennette ulasabilecegiz. Öyle ise Allah'i kafa gözüyle gör-
mek isteyenler, cennetlik i$ler yapmali ve arzusuna kavusmalidir.

Not 1: 10 milyar i$ik yilinin kilometreye cevrilmis gercek hesabi;
94,6 katrilyar'dir. Biz bunu, yuvarlak hesap olarak 100 katrilyar
km yaptik.

Not 2: Meleklerin sürati ile ilgili önemli bir hakikat: I$indan yara-
tilmis melekler, bir nötrino gibi insan vücudundan ve diger kati
cisimlerden kolaylikla gecip gidebilen $uurlu varliklardir. Allah
emrinde olan bu varliklarin sürati ise; i$ik hizi onlar icin en az sür-
attir. Cünkü nasil insanlar, kendi dogal süratlerinden yüzlerce kat
daha hizli (ucak ve otomobil gibi) araclari yapabiliyorlarsa ve at
gibi dogal vasitalara sahipseler, (gercek uzaylilar olan) melekler
de kendi süratlerinden cok daha hizli binek ve araclara sahiptir-
ler. Onlarin i$ik hizindan daha süratli binekleri ise saniyede 900
trilyar km yapar ki, ancak bu kadar büyük bir hizla mekânlari o-
lan yildizlardan Allah'a kisa zamanda gidip gelmeleri mümkün o-
lur.

Bu kadar cok büyük süratli i$ikalti bineklerin varligi imkânsiz gö-
rülmemelidir. Zira biz insanlar i$iga binebilsek, i$ik süratiyle gide-
cegiz. Bunun icin de, i$ik kadar incelmek gerekiyor. Ama melek-
ler, i$iga binebilen varliklardir. Onlar i$iga binebildikleri gibi, da-
ha da incelerek i$ikalti i$inlara ve onlarin altindaki (i$iktan esir
maddesine veya süper sicimlere kadar giden) daha ince unsur ve
parcaciklara da binebilirler veya onlardan yapilmis dogal binekle-
ri bulunabilir. Meselâ bir melek daha da incelerek süper sicimlere
binebilirse, saniyede 900 trilyar ile 1 katrilyon km arasi bir sürate
erisebilir. Yoksa böyle bir kabiliyetleri olmasa, kâinatin son siniri-
nin ötesindeki kâinat padisahi Allah'a yolculuklari mümkün olmaz.

Not 3: Allah maddesel bir varlik olmadigi icin, O'nun kâinata sig-
ma problemi yoktur. O, ruh ve i$ik sahibi oldugundan (günes i$i-
gindan daha etkili olarak) bütün kâinata nüfuz edebilmektedir. $u
an yönetim yaptigi mânevî alan ise bütün kâinati avuclamis ve ku-
$atmistir. Yani Allah, kâinatin icinde de degildir, disinda da degil-
dir; herseyindedir. Zatiyla kâinatin mânevî ötesinde; i$ ve i$igiyla
da herseyin herseyindedir.

Not 4: Eger bilim adamlari: "Kâinatin ötesi yoktur" derse, hata e-
derler. Cünkü kâinatin bir "mânevî ötesi" vardir. Kâinatin bu mâ-
nevî ötesini görebilmek icin de, Allah'in yardimina ve bilgilendir-
mesine ihtiyac vardir. Bu yardim ve bilgiyi almis olan bazi din bil-
ginleri, ruhen kâinatin ötesine gecebilirler ve gecebilmektedirler.
Ama, $ayet mümkün olsa ve astronotlar kâinatin son sinirina ka-
dar gidebilseler, Allah tarafindan dâvet olunmadikca sinirin öte-
sine, yani "Ilâhî Daire"ye gecemez ve giremezler.

Dolayisiyla, Ilâhî bilgiden yoksun dünya bilginleri ancak: "Kâina-
tin mâddî ötesi yok" diyebilirler. Ama "kâinatin ötesi yok" diye-
mezler. Cünkü kâinatin bir "mânevî ötesi" vardir. Ve bunun bil-
gisine sahip din bilginleri bu âlemi görebilmektedir. O görenler-
den bir tanesi de biz olarak diyoruz ki: "Kâinatin, son sinirindan
itibaren her tarafi, Allah'in yönetim saltanatiyla ku$atilmis durum-
dadir. Bu ku$atmayla beraber kâinat Sultani Allah ruh ve i$igiyla
ve fiilleriyle de kâinatin her noktasina nüfuz etmis haldedir. Yani
kendimizi, 'O'nun avucunun icinde' olarak görmeliyiz ve görebili-
riz.

Zaman: Yeni Cag'in dokuzu, Kasim sonu.
Mekan: Avrupa.
Makam: Cevaplama.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: