Dienstag, 6. Oktober 2020

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'E AZARBEYCAN UYARISI!

 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER'E AZARBEYCAN UYARISI!

adâletli olmayı emreden tekTANRInın adıyla


Birlemiş Milletler'in sayın üyeleri,

Yüce Tanrı'nın yönetimde adâletli olmayı emretmiş olmasının nedenini hiç düşündünüz mü? Çünkü adâlet, devletleri ve milletleri ayakta tutan ve halklar, insanlar ve ülkeler arasında barışı sağlayan temel bir sütundur. Bu sütunun yıkılmaması için de adâlete sarılmaktan ve onu ısrarla uygulamaktan başka çare yoktur. Barışı sağlamak için kurulmuş Birleşmiş Milletler gibi bir teşkilat ise adâletten kesinlikle kopamaz ve onun gereklerini bütün gücüyle uygulamak zorundadır. Bunları yerine getirmeyen bir teşkilat ise dünya barışını sağlayamaz. Barışı sağlayamayacak bir teşkilatın da varlığına gerek kalmaz.

Şimdi söyleyin sayın üyeler! BM'nin varlığını istiyor musunuz, yoksa istemiyor musunuz? Eğer "istiyoruz" diyorsanız, milletler arasında gerekli adâleti uygulayınız. Bu uygulamanızla bütün savaşlar biter, dünya barışa erer. Ama ne yazık ki sizler, yani BM'nin başında olan beşler, gerekli adâleti uygulamaktan kaçmaktadırlar. Bu kaçışları da sırf kendi menfaatlerini korumak ve kurtarmak içindir. Fakat adâletsizliğe uğrayan milletlerin ve devletlerin menfaati ne olacak. Menfaatler adâletli bir şekilde korunmalı değil mi? 

O halde BM'nin başındaki beşler kendine gelmeli ve adâletsizliklerine son vermelidir.

Bu son veriş için de haksız saldırı ve işgalleri hemen durdurmalısınız. Ama durdurmuyorsunuz! Çünkü çıkarlarınızı korumak size adâleti çiğnemeyi emrediyor. Fakat bu emir, haklı bir emir değildir. 

Bu haksızlık BM'de olmamalıdır ve olamaz!

O halde haksızlıklarınız son bulmalı ve "yalnız bizim çıkarımız değil, hepimizin çıkarı korunmalıdır" diyebilmeli, adâletli olmayı kabullenmelisiniz.

Şimdi asıl konuya gelelim. Ermenistan Azarbeycan'a saldırıyor, ona "dur", "saldırılarını hemen durdur" demiyorsunuz. İki taraf arasında savaş başlayınca da onları ateşkes'e dâvet ediyorsunuz. Fakat bu dâvet eksiktir. Çünkü Azarbeycan'ın toprakları Ermenistan tarafından işgal edilmiştir. Adâletin gereği olarak ona demelisiniz ki: "İşgal ettiğin toprakları terket!" Ama bunu demiyorsunuz. Demiyerek de adâleti çiğniyor ve çiğnetiyorsunuz. Bu adâleti çiğneme ve çiğnetme fiiliniz derhal son bulmalı ve Ermenistan'a gerekli emri vermelisiniz. Vereceğiniz emir ise: "İşgal ettiğin Azarbeycan topraklarını terket!" Bu emri verdiğinizde ve emre uyulduğunda Azarbeycan da savaşı durduracak, barış sağlanacaktır. Sizin göreviniz de zaten bu değil mi? 

O halde lütfen görevinizi yapınız. Bu görevi yerine getirmediğinizde BM'nin varlığına gerek kalmayacaktır. 

Eğer milletler arasında adâleti sağlamak için çalışmazsanız, bu eksiliğiniz zarar üretmek olur. Zararı faydasından çok olan bir teşkilatı ise kapatmaktan başka çare yoktur. 

Şimdi, BM'nin varlığını mı istiyorsunuz, yoksa yokluğunu mu? Eğer varlığını seçiyorsanız, hak ve adâleti BM'nin temeli yapmak zorundasınız. Bu zorunluk da adâlete boyun eğmenizi gerektirir. Boyun eğiyor musunuz? Eğer boyun eğmeyi kabul ediyorsanız, yaşasın BM!

İmza: Mehdiyet Makamı.


Not 1: Bu günden itibaren BM'deki beşlinin adâletli bir kararı veto etme hakkı yoktur. "Çıkarlarıma uymayan bir kararı kabul etmem" deme devri bitmiştir. Çünkü adâlet, çıkarlara bakmaz, haklılığa bakar ve haklının hakkını verir. Suçlunun hakkı da cezâdır.

Not 2: BM Güvenlik Kurulu'ndaki devletler eğer adâlete boyun eğmek istemezlerse, BM'yi terketmelidirler.

Not 3: Birleşmiş Milletler adâletli olmayı kabul etmedikleri ve gerekeni uygulamadıkları takdirde bütün İslâmlı Ülkeler BM'den çıkmalıdır.

Not 4: Ermenistan, Rusya'ya ve Avrupa ülkelerine güvenerek Azarbeycan'a saldırdı. İşgalci olmak yetmiyormuş gibi bir de saldırıda bulunan Ermenistan'a Rusya ve Avrupa ülkeleri: "Haddini bil! Haksızlık edersen arkanda olmayız" diyebilmelidir.

Not 5: BM Güvenlik Kurulu, Yunanistan'nın gasbı altında bulunan 12 Adalar'ın ve İsrail'in işgalinde olan yüzde 22'lik toprakların sahiplerine iadesi için bir karar almalı ve bunu uygulamalıdır. Karara uymayan devletlere de yaptırımda bulunmalı veya hak sahiplerine haklarını alabilme yolunu açmalıdır. Hukuk yolu kapalıysa, savaş yolu açılmış olur. BM, haklının savaşına engel olmamalı ve haksızın arkasında durmamalıdır.

Not 5: ABD bir terör örgütünün eliyle Suriye topraklarının yüzde 25 kadarını işgal etmiş ve petrolüne el koymuş durumdadır. ABD yönetimi bu işgalci ve sömürgeci haline son vermeli ve Suriye'yi terketmelidir. Suriye'yi bölmeye çalışmaktan da vazgeçmelidir. Eğer ABD Suriye'de bir iş yapmak istiyorsa, o iş, diktatörlüğü bitirmek ve istikrarı sağlamaktır. ABD eğer bunu yapamayacaksa, onun işi oradan çıkmaktır.

Not 6: Bu bildiri uluslararası diplomatik platformda paylaşılmıştır.

İmza: Mehdiyet Makamı.


Tanrı tektir. İsa, Musa ve Muhammed tekTanrı'nın elçisidir.


Zaman: Yeni Çağ'ın yirmisi, Ekim başı.

Mekan: Avrupa.

Makam: Hakka dâvet ve uyarı.

Boyut: Muranizm.


Yayınlayan: Avrupa Muranistleri.

                           *   *   *




Keine Kommentare: