Montag, 4. November 2019

ABD TEMSİLCİLER MECLİSİ'NE UYARI!

       ABD TEMSİLCİLER MECLİSİ'NE UYARI!

   insan haklarını çiğneyenleri cezâlandıracak olan
                          tekTANRInın adıyla


ABD Temsilciler Meclisi Sayın Üyeleri!

Geçtiğimiz Pazartesi günü siz Temsilciler Meclisi
Üyeleri, 1915 Ermeni olaylarını “soykırım” olarak
tanıyan tasarıyı büyük çoğunlukla kabul ettiniz. Bu
kabulünüzle BİZ TÜRKİYE'nin atalarını "soykırım-
cı" yaptınız ve atalarımızın yaptıklarıyla BİZ TÜR-
KİYE'yi sorumlu tutup bizden hesap sorarcasına
tasarınızı üzerimizde siyasî şantaj malzemesi ola-
rak kullanıyorsunuz. Bu kullanımınızla da hukuku
ters çevirmiş oluyorsunuz. Yani tasarınızın ürettiği
sonucu kullanarak çok büyük bir haksızlık ediyorsu-
nuz. Çünkü atalar bir suç işlemişse, onların suçu-
nun cezâsı torunlarına ödetilmez. Onlardan intikam
alınmaz. Bu bir hukuk ilkesidir. Bilmiyorsanız, bunu
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi hâkimlerine de
sorabilirsiniz. Ama kaldı ki, sizler, BİZ TÜRKİYE'nin
atalarının soykırımcılık yaptığını uluslararası bir
mahkemede isbat etmiş dahi değilsiniz.

Madem sizler hukuku tersine çevirip atalarımızın
yaptıklarının hesabını bizden soruyorsunuz ve o
hesabı bize ödetmeye çalışıyorsunuz, bu halde
bizim de hukuku ters çevirip atalarınızın yaptığı
katliam ve soykırımların hesabını siz torunlardan
sormak hakkımızdır. O halde hesap veriniz!

Ama önce atalarınızın yaptığı katliam ve soykırım-
ları görelim:

Amerika kıtasının keşfedildiği süreçte 70 milyon
Kızılderili kendi topraklarında katledildi.

ABD, 1945 yılında Japonya’ya iki atom bombası
atarak 350 bin kişinin ölmesine ve binlerce insanın
da sakat kalmasına sebep oldu.

1945 senesinde Almanya’nın Saksonya Eyaleti’nin
başkenti olan Dresden kentine üç gün süreyle ha-
vadan bomba yağdıran ABD, çocuk ve kadınların
çoğunlukta olduğu 200 bin kişiyi öldürdü.

ABD, 1950’de üç sene boyunca savaş uçaklarıyla
bombaladığı Kuzey Kore’de dört milyona yakın in-
sanı öldürdü.

1950-1959 yılları arasında Küba’da 60 bin kişi
ABD destekli Batista birliklerince katledildi.

1962-1975’de ABD, Vietnam savaşı boyunca üç
milyon sivilin hayatını kaybetmesine sebep oldu ve
bu savaşta zehirli portakal gazı kullanarak soykırım
yaptı.

ABD, 1991’de Birinci Körfez savaşında Irak’ı işgal
ederken altı haftada attığı 85 bin ton bombayla 113
bin sivili katletti.

11 Eylül 2001’de Dünya Ticaret Merkezi, Pentagon
ve Beyaz Saray’ı hedef alan saldırılardan sonra Af-
ganistan’ı işgal etti ve bu işgal sırasında Afganis-
tan’da 150 bin sivilin hayatını kaybetmesine sebep
oldu.

2003’te Irak’ı işgal eden ABD bir milyondan fazla
Iraklıyı katletti.

ABD, Ortadoğu politikası kapsamında 2011’de
başlayan Suriye iç savaşına müdahale ederek böl-
gede yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesine
ve beş milyonu geçen Suriyelinin muhacir olması-
na ortak oldu. (Geçmişteki Obama yönetimi, Esad'ı
durdurmadığı için, 500 bin Suriyelinin katledilişine
ortaktır.)

Şimdi yukarıda geçen bu katliamları hesaplayalım.
Sonuç: 79 milyon 260 bin. Eksikleriyle beraber bu-
nun 80 milyon olduğunu söyleyebiliriz. Yani ataları-
nız 200 yıllık Amerikan tarihinizde 80 milyon insanı
katletmiş, soykırıma uğratmış. Hadi bu rakamın ya-
rısının asker olduğunu ve askerlerin de ölmesi ge-
rektiğini düşünelim.Bu takdirde atalarınız 40 milyon
sivili katletmiş oluyor. Adolf Hitler bile bu kadar in-
san katletmedi. Yani Adolf Hitler katliamcılıkta sizle-
rin atalarının boyuna yetişemiyor, onların yanında
çok cüce, mâsum ve zavallı kalıyor!

Madem siz Temsilciler Meclisi Üyeleri çıkardığınız
ve onayladığınız tasarıyla BİZ TÜRKİYE'yi ataları-
mızın yaptığını iddia ettiğiniz isbatsız sözde soykı-
rımla mahkûm ediyorsunuz ve bedel ödetiyorsunuz,
o halde biz de sizden atalarınızın yaptığı soykırım
ve katliamların hesabını soruyoruz. Haydi bu hesa-
bı ödeyin bakalım! Atalarınızın katlettiği 40 milyon
sivilin kan bedelini ödemek zorundasınız. Bir sivilin
maddî değeri 1 milyon dolardır. 1 milyon X 40 mil-
yon= 40 trilyon dolar. Haydi bu borcunuzu ödeyin
bakalım. Ödeyin de bunu fakirlere dağıtalım.

Madem sizler hukuku ters çevirip bizden hesap so-
ruyor ve o hesabı bize ödetmeye çalışıyorsunuz, o
halde sizler de atalarınızın katliam ve soykırımları-
nın hesabını ödeyin!

Burada yapılan hesabın sonuçlarını lütfen iyi düşü-
nün: Adolf Hitler 5-6 milyon Yahudiyi katlettiyse, si-
zin Amerikalı atalarınız 70 milyon Kızılderiliyi katlet-
miş. Adolf Hitler sizin atalarınızı geçebilir mi, geçe-
biliyor mu? Sizin hukuk anlayışınıza göre hareket
edecek olursak, atalarınızın cinayetlerinin hesabını
ödemek zorundasınız. Bu hesabı ödemeye gücü-
nüz yetmeyecekse, hukuku tersine çevirip BİZ
TÜRKİYE'den atalarımızın yaptığını iddia ettiğiniz
isbatsız sözde soykırımın hesabını sormaktan vaz-
geçmeli ve bu konuyla ilgili karar ve tasarınızı iptal
etmelisiniz. Eğer o kararınızı iptal etmezseniz, dün-
yanın en alçak insanları olursunuz! Bu alçaklıkta
kalmak istemezseniz, o kararınızı derhal iptal
edersiniz!

İmza: Mehdiyet Makamı.


Not 1: Ey ABD Temsilciler Meclisi Üyeleri!
Atalarınız, 1945 senesinde Almanya-Dresden'de
içinde sivillerin de bulunduğu 200 bin Almanı kat-
letmiş. Şimdi Alman nazileri atalarınızın katliamla-
rının hesabını Almanya'daki askerlerinizden sor-
maya, intikam almaya kalkarlarsa, yani onları bir bir
avlayıp öldürmek isterlerse ne yapacaksınız? Çün-
kü hukuku ters çevirip atalarımızın isbatlanmamış
kötülüklerinin hesabını bizden sormaya ve bize be-
del ödetmeye çalışmakla, Alman nazilerine, atala-
rının intikamını sizin askerlerinizden alma hakkı ka-
zandırıyorsunuz. Kafanızın iyi işlemediğini, bir a-
dım ötenizi göremediğinizi, ne büyük bir aptallık
ettiğinizi görebiliyor musunuz? Şimdi Almanya'da-
ki askerlerinizi nazilere karşı çok iyi korumak zo-
rundasınız. O askerlerinizi geri çağırsanız daha iyi
olacaktır. Çünkü Meclisinizde aldığınız kararla, u-
yuyan nazileri uyandırmış oldunuz. Şimdi onlar, kat-
lettiğiniz atalarının intikamını askerlerinizden almak
isteyeceklerdir. Şimdi onları nasıl durduracaksınız?
Başınıza açtığınız işi görebiliyor musunuz?

Not 2: Ey Temsilciler Meclisi Üyeleri!
Atalarınızın ve babalarınızın Amerika'nın kurulu
şundan şimdiye kadar yaptığı katliam sayısına ba-
kacak olursak, şu yeryüzünde sizin atalarınızdan
daha çok katliam ve soykırım yapmış bir ülke bula-
mazsınız. Yani soykırım ve katliam şampiyonu bir
ülkesiniz! Amerikanızı, 70 milyon Kızılderili'yi katle-
derek, onların soylarını yok ederek kurmuşsunuz.
Ortadoğu'da katliam ve soykırımlarınız hâlâ devam
etmektedir. Bu katliam ve soykırımlarınız ne zaman
son bulacaktır? Bunu sona erdirmek isterseniz, o-
kul çocuklarınıza şunu öğretmelisiniz: "Çocukları-
mız! Sizin dedeleriniz, yani bizim babalarımız, için-
de yaşadığımız bu Amerika'yı ve şu Amerika Birle-
şik Devletleri'ni, 70 milyon Kızılderili'nin soyunu
kurutarak kurdu. Sakın siz de onlar gibi soykırımcı
olmayın. Eğer soykırımcı olursanız, yüce Tanrı bu-
nun hesabını sizden soracaktır. Bu hesabı sorabil-
mek için de dünya ve evreni yıkacak ve sizi tekrar
diriltecektir. Sizler ise ölümü öldüremeyeceğiniz-
den ve tekrar diriltilişi engelleyemeyeceğinizden
sizden sorulacak hesaptan kaçamayacaksınız. O
halde vereceğiniz hesaptan korkarak adımlarınızı
dikkatli atın, cehenneme atılmaktan kurtulun."

Eğer bunlar okul çocuklarınıza öğretilmiş olsaydı,
yakın geçmişteki babalarınız olan Carter, Baba
Bush, Oğul Bush ve Obama gibi Başkanlarınız
katliamcı olmazdı. Ama artık doğru yolu şimdiki
çocuklarınıza öğretmelisiniz. Hiç olmazsa onlar,
atalarınız ve babalarınız gibi katliamcı olmasınlar.

Eğer siz bu gerçekler yerine okul çocuklarınıza de-
seniz ki:"Türkler soykırım yaptı, Ermenileri yok etti."
Çocuklarınıza yalan söylemiş, onları aldatmış olur-
sunuz. Çünkü Ermenilerin Ermenistan'da bir devleti
var, ama Kızılderililerin bir devleti yok!

Not 3: Ey Temsilciler Meclisi Üyeleri!
Sizin tarihten haberiniz yok. Eğer İngiltere, Fransa,
İtalya Osmanlı topraklarını işgale kalkmasaydı ve
Rusya'nın tahrikiyle Ermeni çeteciler 510 bin Kürdü
ve Osmanlı vatandaşını katletmeseydi, Osmanlı
hükümeti Ermenileri göçe zorlamak mecburiyetinde
kalmazdı. Siz o zaman Osmanlı hükümetinin yerin-
de olsaydınız ne yapardınız? Sormaya ne gerek
var? Şimdiki yaptıklarınıza bakacak olursak, bütün
Ermenileri yok ederdiniz! Afganistan'da, Irak'ta yap-
tığınız gibi! Suriye'de Esad'ın, Mısır'da Sisi'nin
katliamlarına göz yumduğunuz gibi!

Ey Amerika'yı yönetenler! Şu suale de lütfen sami-
miyetle cevap verin: Ülkenizdeki Ermeniler devlet
kurmak için küçük bir şehrinizi işgal etse ve kimya-
sal silah kullanıp 500 bin Amerikalıyı da katletse
ne yaparsınız? O Ermenileri ya katledersiniz, ya
da hepsini ülkenizden atarsınız. Değil mi? Başka-
nınız Georg Bush, El Kaide'nin terör eyleminden
sonra Bin Laden'in uluslararası bir mahkemeye
çıkarılmasını dahi kabul etmeyip, Afganistan'a sal-
dırdı ve ordunuz El Kaide'nin katlettiği insanlarını-
zın sayısından onbinler misli daha fazla Afganlıyı
katletti. İşte bu gerçekleri göz önüne alarak yar-
gılamalısınız 1915'in Osmanlı hükümetini. 1915'e
kadar Ermeni çeteciler Türkiye'nin doğusundaki
köy ve şehirlerde 510 bin Kürdü katledince, Os-
manlı hükümeti Ermenileri yok etmedi. Sadece
Doğu'daki Ermenileri sürgün etti.

(YPG'li Kürt teröristlere sahip çıkmanızdan ve on-
ları silahlandırmanızdan anlaşılıyor ki, siz Kürtleri
çok seviyorsunuz... Sizin sevginiz ve hukuk anlayı-
sınıza göre, 1915'e kadar 510 bin Kürdü katletmiş
olan Ermeni çetelerin katliamlarının hesabını bu-
günkü Ermenilerden sormanız gerekiyor. Bu hesa-
bi ne zaman soracaksınız? Eğer Kürtleri gerçekten
seviyorsanız, bu hesabı sormak zorundasınız, de-
ğil mi? Ey Amerika'yı yönetenler! Cevabınız?)

Hem siz, 10 milyon vatandaşını göçe zorlamış,
500 binden fazlasını katlettirmiş, köy ve şehirlerini
başlarına yıkmış ve kimyasal silah kullanmış gözü-
nüzün önündeki Beşar Esad'ı görmüyorsunuz da,
gidiyorsunuz ta 100 yıl önceki hukuken hesap so-
rulması mümkün olmayan Osmanlı hükümetini
mahkûm etmeye, onların torunları olan Türkiyelilere
bedel ödetmeye çalışıyorsunuz. Sizin adâletiniz
ne biçim adâlet ya? Siz ne biçim insanlarsınız?!

Not 4: Ey Temsilciler Meclisi Üyeleri!
Sizler, atalarımızın isbatlayamadığınız sözde suçu-
nun bedelini bize ödetmeye çalışarak, bize de Er-
menistan'lı Ermenilerden, onların ataları olan 1915'
lerdeki Ermeni çetecilerinin katlettiği 510 bin Kür-
dün ve Osmanlı vatandaşının hesabını sorma hak-
kı kazandırıyorsunuz. Şimdi biz ne yapalım? Erme-
nistan'a savaş mı açalım? Barışa hizmet etmediği-
nizi görebiliyor musunuz? Çünkü aldığınız o uğur-
suz kararla, Alman nazilerine atalarının intikamını
askerlerinizden alma hakkı kazandırdığınız gibi,
Türkiye'ye de bugünkü Ermenistan'dan Ermeni çe-
tecilerin katlettiği 510 bin Kürdün ve Osmanlı va-
tandaşının intikamını alma hakkı kazandırıyorsu-
nuz. Şimdi biz sizi tebrik mi edelim?

Not 5: Temsilciler Meclisinde Türkiye aleyhinde ya-
pılan oylamada "hayır" oyu kullanan Meclis Üyeleri'
ni tebrik ve onlara teşekkür ediyoruz. Onlar "hayır"
oyu kullanarak çok büyük bir akıllılık ettiler. Meclis
çoğunluğunun düştüğü hatadan kurtuldular.

Not 6: ABD Temsilciler Meclisi Üyelerinin Türkiye'
nin Suriye'de başlattığı harekâtın aleyhinde aldığı
karar ve yaptırım çalışmasıyla, 9 Ekim'de ABD ile
Türkiye arasında yapılan anlaşma iptal edilmiş olu-
yor. Bu iptal karşısında şimdi Türkiye, Suriye'de
kontrol altına aldığı 32 kilometrenin ötesine geçe-
bilecek ve YPG'yi, gasbettiği bütün bölgeden sü-
rüp çıkaracaktır. Artık YPG bölgesindeki bütün as-
kerlerinizi geri çekmek zorundasınız. Aksi halde
Türkiye oradaki askerlerinizi ezip geçecektir. Bu
hakkı da onlara yine siz kazandırmış oldunuz!
Yaptığınız kötülüğün cezâsını çekiniz!

Not 7: Ey ABD Temsilciler Meclisi Üyeleri!
Federal Almanya'daki 34 bin askerinizi derhal çeki-
niz. Aksi halde Alman nazileri, atalarınız tarafindan
katledilmiş atalarının intikamını askerlerinizden al-
mak için harekete geçebilirler. Çünkü sözde Erme-
ni Soykırımı ile ilgili Türkiye aleyhinde aldığınız ka-
rarla Alman nazilerine hak kazandırdınız. Şimdi Al-
man nazileri diyecek ki: "Madem Amerika 104 yıl
öncesinin Ermeni hesabını Türkiye'den sorabiliyor
ve onu mahkûm ediyor, o halde biz de katledilen
atalarımızın intikamını Amerikan askerlerinden
alabiliriz."

Not 8: Ey Temsilciler Meclisi Üyeleri!
Türkiye aleyhinde aldığınız kararla, 1915 öncesi
ataları katledilmiş Kürtlere de Ermenilerden intikam
alma hakkı kazandırmış durumdasınız. Kürtler Er-
menilerden intikam almaya kalkarsa ne yapacaksı-
nız? Ermenileri koruyacak mısınız?

Ama sizin derdiniz Ermenilerin hakları değildir. Siz
onları ancak siyasî malzeme olarak kullanırsınız.
Bunun için siz ve devletiniz İnsan Hakları savunu-
cusu olamazsınız. Eğer İnsan Hakları'nı sevseydi-
niz, Suriye'de Beşar Esad'ın 500 binden fazla sivili
katletmesine izin vermezdiniz. Ama izin verdiniz.
Ve yarım milyon mâsum Suriyelinin hakkını göz
göre göre çiğnediniz ve çiğnettiniz. Tam da katli-
amcı atalarınız gibi!

Eğer 100 yıl önce göçe zorlanmış Ermenilerin
haklarını çok düşünüyorsanız, hadi bunu, Türkiye'
deki Suriyeli göçmenleri ülkenize alarak isbatlayın.
Sonuçta 100 yıl önceki Ermeniler insansa, şimdiki
göçe zorlanmış Suriyeliler de insandır ve ikisi de
eşit durumdadır. Eğer istenen isbatı yapmıyorsa-
nız, bütün dünya bilmelidir ki, Ermenilerin hakları
sizin umurunuzda değildir. Eğer umurunuzdaysa,
bunu isbatlamak zorundasınız. Öyle ise haydi is-
batlayın! Ama isbatlayamazsınız. Çünkü sizin sını-
rınızın dibinden gelen Meksikalı göçmenlere bile
tahammülünüz yoktur. O halde sahtekârlığı bırakın.
Dürüst olun ve Sözde Ermeni Soykırımı dâvâların-
dan el çekin.

Yüz yıl öncesi Ermenilerinin haklarını aramaktan da
vazgeçin. Eğer bu kapıyı açacak olursanız, karşı-
nızda atalarının hakkını siz torunlardan isteyen pek
çok millet bulursunuz ve bunun altından kalkamaz,
ezilirsiniz.

Bu satırları, İnsan Hakları raporu hazırlayan kuru-
munuzdaki şahıslara da okutun. O şahıslar, devleti-
nizin İnsan Hakları ihlallerini de rapor etmeyi ve he-
sap sormayı unutmasın.

İnsan Hakları'yla ilgilenen kurumunuza şu sözleri
de iletmeniz gerekiyor: Beşar Esad'dan, Abdulfet-
tah Sisi'den, Prens Selman'dan ve İsrail'den katli-
am ve cinayetlerinin hesabını sormadığınız ve on-
ları cezâlandırmadığınız müddetçe, İnsan Hakları
savunucusu olamazsınız. BİZ TÜRKİYE, bu hakkı
sizin elinizden alıyoruz. Eğer bu hakkı geri isterse-
niz, o katliamcılardan hesap sorup, hakettikleri ce-
zâlarına kavuşturursunuz. Avrupa İnsan Hakları Ör-
gütü de o katliamcılardan hesap sorulması hakkın-
da kendi devletlerini harekete geçirmek zorundadır.
Bunu yapmadıkları takdirde, örgütlerini kapatmaları
gerekir.

Not 9: Ey Temsilciler Meclisi Üyeleri!
Şimdi çok önemli bir noktaya geldik. O da şudur:
Türkiye aleyhinde aldığınız yüz yıl öncesinin Erme-
nilerinin hesabını şimdiki Türkiyelilerden soran ka-
rar ve tasarınızla, hukuku tersine çevirip, "geçmiş-
teki ataların suçunun cezâsını gelmişteki torunlar
çeker ve onlara ödetilir" demiş oluyor ve çıkardığı-
nız tasarıyla da bu ters hukuku tasdiklemiş sayılı-
yorsunuz. Bu tasdiklemeyle de, sizin atalarınızın
işlediği 80 milyon katliam ve soykırımın hesabının
şimdiki siz Amerikalı torunlardan sorulabileceğini
kabul etmiş oluyorsunuz. O halde haydi, atalarınızın
işlediği 80 milyon katliam ve soykırımın hesabını
ödeyin! Ödeyebilir misiniz? Ödeyemezsiniz! Çün-
kü bu hesabı sizden sormaya kalktığımızda siz bü-
tün Amerikalıları ömürboyu hapse tıkmamız gere-
kecektir. Eğer atalarınızın kötülükleri için Temsilci-
ler Meclisi'nde atalarınızın katlettiği 80 milyon insa-
nın ruhlarından özür dilerseniz, ötedünyada o zul-
me uğramış insanlar Tanrı'nın huzurunda yeniden
diriltildikten sonra şöyle diyeceklerdir: "Özrünüzü
kabul etmiyoruz! Çünkü sizin özrünüz, bizim yok e-
dilmiş hayatlarımızın karşılığı olamaz. Biz bunun
tam karşılığını ancak mutlak adâlet sahibi Tanrı'
mızdan alabiliriz. Ey Tanrı'mız! Hükmünü ver." Yü-
ce Tanrı da bu cevap karşısında hükmünü verip
haksızlık etmiş olan atalarınızı cehenneme atacak
ve zulüm görmüş olanları da cennete yerleştirip a-
dâleti gerçekleştirecektir. Eğer siz Amerikalı torun-
lar Temsilciler Meclisi'nde aldığınız kararı iptal e-
derseniz, atalarınızın yaptığı kötülüklerin hesabının
sizden sorulmasını engellemiş olursunuz. Bu notu
Avrupalı devlet yöneticileri ve siyasetçileri de çok
iyi okusun.

Dolayısıyla; "biz atalarımızın yaptıkları kötülükler i-
çin zulüm görmüş olan insanların ruhlarından özür
diledik" deyip, kurtulamazsınız.

Not 10: Ey Temsilciler Meclisi Üyeleri!
Elinizde bir siyasî şantaj malzemesi vardı. Onu da
son aldığınız kararla tüketip yok ettiniz. Bundan
sonra Türkiye'ye karşı hangi malzemeyi kullanacak-
sınız? Elinizin zayıfladığını görebiliyor musunuz?

Not 11: Ey Temsilciler Meclisi Üyeleri!
Elinizde sözde Ermeni soykırımı ile ilgili olarak
1915'in Osmanlı hükümetini mahkûm edecek ge-
çerli bir delil yoktur. Eğer birazcık aklınız kaldıysa,
aldığınız o kararı iptal edersiniz. Eğer iptal etmez-
seniz, sonuçlarına da katlanırsınız!

Not 12: Ey Temsilciler Meclisi Üyeleri!
Atalarınızın işlediği kötülüklerin hesabının sizden
sorulmasını istemezseniz, siz de BİZ TÜRKİYE-
LİLER'in atalarının yaptığı hataların hesabını biz-
den sormaya kalkmayın ve atalarımızı haksızlıkla
suçlamayı bırakın. Eğer elinizde atalarımızı suçla-
yacak kesin bir delil varsa, o delili götürüp uluslar-
arası bir mahkemede onaylatın. Sonra karşımıza
çıkın. Bizim de sizin delillerinizi çürütecek delille-
rimiz olduğunu da unutmayın!

Not 13: Siz Amerika hakka ve adâlete boyun eğ-
mediğiniz müddetçe, BİZ TÜRKİYE size saygı
duymayacağız. Terör örgütleriyle dostluğunuz
devam ettiği müddetçe de bizim düşmanımız-
sınız!

Not 14: Ey Temsilciler Meclisi Üyeleri!
Devletiniz ve yönetiminiz ve NATO ülkeleri terör ör-
gütlerine destek vermeye ve Türkiye'nin istediği
teröristleri iade etmemeye devam ederse, Türkiye
NATO'da daha fazla kalamaz. Türkiye ya İslâm Na-
tosu'nu, ya da Rusya-Çin Paktı'nı kurar.

Not 15: Ey Temsilciler Meclisi Üyeleri ve ey ABD'
yi yönetenler! Yaptığınız hatalardan ve yönetiminiz-
deki haydutluklardan anlaşılıyor ki, sizler eğri yolda-
sınız. Doğru bir yola muhtaçsınız. Eğer doğru yolu
arar ve isterseniz, Tanrı'nıza şöyle dua ediniz: "Ey
evrenin ve içindekilerinin sahibi Tanrı'mız! Sana
teşekkür ederiz. Çünkü bizi acıyarak yaşatan Sen'
sin. Yeniden diriliş ve hesap veriş gününün Sahibi'
sin. Biz ancak Sana ibadet eder ve ancak Sen'den
yardım isteriz. Evreni ve içindekileri yaratacak, ya-
şatacak ve yönetecek gücü, bilgisi ve sonsuz haya-
tı olmayan sahte tanrılardan medet ummayız. Bizi
doğru yola ilet. Kendilerine elçilik verdiğin ve onla-
ra doğru yolu gösterdiğin İsa'nın, Musa'nın ve Mu-
hammed'in yoluna. Yoksa Senin yolundan sapmış
sapkınların ve Sana isyan edip öfkene çarpılmış
azgınların yoluna değil. Lütfen duamızı kabul
buyur."

Not 16: Ey İslâmlı Ülkeler'in liderleri!
Eğer sırtınızı Amerika Birleşik Devletleri'ne dayar-
sanız, temellerinde 80 milyon katliam bulunan bir
ülkeye dayanmış olursunuz. Size yakışan, sırtı-
nızı tek Tanrı'nız Allah'a dayamaktır.

Not 17: Türk Ruleti devam ediyor. ABD Temsilciler
Meclisi, Türkiye aleyhinde aldığı kararla kendi kafa-
sına göz göre göre bir kurşun daha sıktı. Bakalım
Amerika ne zaman ölecek?

Not 18: Bu bildiri, uluslararası diplomatik platform-
da paylaşılmıştır.

Not 19: Bu bildiri ABD Temsilciler Meclisi Üyeleri'
ne mutlaka iletilmelidir.

İmza: Mehdiyet Makamı.


                                 Tanrı tektir.
   İsa, Musa ve Muhammed O'nun kulu ve elçisidir.


Zaman:  Yeni Çağ'ın ondokuzu, Kasım başı.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut:    Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *




Keine Kommentare: