Freitag, 7. Juli 2017

ALMANYA BAŞBAKANINA UYARI!



            ALMANYA BAŞBAKANINA UYARI!

                       uyaran TANRInın adıyla

Almanya Başbakanı Sayın Angela Merkel ve yöne-
timinizin diğer Sayın İlgilileri,

İsrail'e üç denizaltı gemisi vereceğinizi basından
öğrenmiş bulunuyoruz. Peki, bu yaptığınız doğru
mu? İsrail'e Filistinlilerin toprak haklarını ödemeleri
için yaptırım uygulamanız gerekirken ona savaş
gemisi veriyorsunuz, onu âdeta ödüllendiriyorsu-
nuz, haksızlığınıçlendiriyorsunuz; kendinizi de
onun suç ortağı haline getiriyorsunuz! Suç işlediği-
nizin farkında mısınız?

Yoksa İsrail lobilerinin tahakkümü altında olduğu-
nuzdan dolayı bu suçu işlemek zorunda mısınız?
Eğer öyle ise size hükmeden lobiler şunu iyi bilsin:
Tanrı'nın emri geldiği zaman, İsrail'i hiçbir silah ve
hiçbir devlet koruyamaz ve kurtaramaz. İsrail'i kur-
taracak bir tek yol var. O da; Filistinlilerin toprak
hakkını hemen ödemektir. Bu ödeme yapılmadığı
müddetçe İsrail devletinin varlığı tehlikededir ve
en kısa zamanda bu tehlikeyle karşılaşacak, ama
bu karşılaşma onun sonu olacaktır.

Dolayısıyla, İsrail devletinin varlığının kurtuluşunu
istiyorsanız, gereken hakkın ödenmesine çalışınız.
Bunun dışında İsrail'e yapacağınız para ve silah
yardımları, onun kuyusunun kazılmasına yardım
edecektir. İsterseniz, bu uğursuz yardımınızı keser,
İsrail'i kurtarırsınız. Doğru olanı yapmak, gerçek in-
sanlara yakışır. Şeytanlaşmış insanlara ve yönetici-
lere yakışan ise, eğri olanı yapmaktır.

Sizleri ve size hükmeden lobileri hakka, adâlete
ve doğruluga dâvet ediyoruz.

Eğer bu dâveti kabul etmez ve zulüm ve haksızlık
üzerinde oturmakta olan İsrail'e yardım etmeye
devam ederseniz, bu zulüm içindeki devletle eşit-
lenmiş olursunuz. Bu da, Tanrı'nın gazabını üzerini-
ze çeker. Eğer yüce Tanrı'nın gazap kırbacını ye-
mek istemezseniz, dikkat edersiniz.

İmza: Mehdiyet Makamı.


Not 1: Buradaki sözlerimiz, İsrail'e füze kalkanı
vermiş olan ABD yönetimi ve haksızlık üzerinde
oturmakta olan İsrail'e destek veren Arap ülkeleri
için de geçerlidir.

Not 2: Avrupa ve Amerika, "Ortadoğu'yu İsrail'e
göre dizayn etme projesi"ne son vermelidir. Eğer
bu projeye derhal son verilmezse, Avrupa ve Ame-
rika büyük bir savaşın start düğmesine basmış ola-
caklardır. Bu büyük savaşta önce Avrupa sonra da
ABD denen Amerika çok büyük bir yıkıma uğraya-
caklardır.

Not 3: Türkiye'ye uyarı! Ülkenizdeki CHP, HDP,
FETÖ ve PKK; meşru iktidarı devirmenin ve Tür-
kiye'nizi parçalamanın truva atlarıdır. Bu atlar, Av-
rupa ve Amerika'ya aittir. Bu sebeple, CHP'nin
"adâlet" maskeli yürüyüşünün ardında Avrupa'nın
bütün yıkıcı örgütleri vazife görecektir ve görmek-
tedir. Çünkü "Ortadoğu'yu İsrail'e göre düzenleme
projesi"nin gereği olarak Türkiye, İran, Rusya ve
Pakistan'ın parçalanması gerekiyor. Bu parçalama-
nın gerçekleşebilmesi için de, önce o ülkelerin
meşru hükümetlerinin yıkılması ve liderlerinin dev-
rilmesi gerekiyor. Bunu da, "truva atları" gerçekleş-
tirecektir.

Kendi tarihinde Kürtlere ve dindarlara zulüm ve a-
dâletsizliğin her türlüsünü yapmış olan bir CHP'
nin, adâlet gibi bir isteği olamaz. Eğer CHP'lilerin
gerçekten bir adâlet isteği olsaydı, Meclise ve
mahkemeye müracaat ederlerdi. Eğer bu müraca-
atı yapmak yerine isyan yürüyüşüne kalkışıyorlarsa,
bilinmelidir ki, maksatları truva atı olmak ve ABD'ye
hizmet etmektir. gerekli emri de oradan almışlardır.

Türkiyeli Kürtler, Dindarlar ve Milliyetçiler; CHP,
HDP, FETÖ ve PKK'nın Türkiye'yi parçalamaya
götürecek eylemlerine geçit vermemelidir. Eğer
CHP'nin başındakiler; "bizim Türkiye'yi parçalamak
gibi bir niyetimiz yok" diyorlarsa; PKK, HDP ve
FETÖ ile olan birlikteliklerine derhal son versinler
ve "demokratik" maskeli yürüyüşlerini hemen son-
landırsınlar. Kaybettikleri ve alamadıkları bir hak
varsa, Meclis'e ve Mahkeme'ye gitsinler. Eğer o
hain gazetecinin haksızlığa uğradığınışünüyor-
larsa, mahkemede bunu isbatlasınlar. Eğer CHP'
liler Türkiye düşmanları için adâlet istiyorsa, bilin-
melidir ki bu, hainlikten başka birşey değildir. CHP'
liler bu hainlikten vazgeçmek zorundadırlar.

Hem CHP sayın lideri bilmelidir ki adâlet; haklının
hakkını vermek ve suçlunun cezâsını kesmektir. O
hain gazeteci ve milletvekiliniz bir suç işlemiştir ve
cezâsı kesilmiştir. Yani adâlet yerini bulmuştur. Siz
daha ne istiyorsunuz? Eğer siz o hainin cezâ alma-
masını istiyorsanız, sizin istediğiniz adâlet değil, a-
dâletsizliktir. Siz, Türkiye düşmanları ve teröristler
için de adâlet istiyorsunuz. Bu sebeple sizin yürü-
şünüz adâlet için değil, adâlete karşıdır. Bu yürü-
şü hemen bitirin ki, daha fazla suç islemiş olma-
yasınız.

Kendisi için yürüyüş yaptığınız o hain gazeteci, AK
Parti hükümetini devirebilmek için o hainliği, suç iş-
lemeyi ve hapse atılmayı (belki sizin azmettirmeniz-
le) göze aldı. Fakat başarılı olamadı. Cezâsını el-
bette çekecektir. Sizin yapmanız gereken, onun
cezâsını kaldırmaya çalışmak değil, adâletin verdi-
ği cezâya râzı olmaktır. Bundan da anlamalısınız ki,
iktidar istiyorsanız, bunu gayri meşru yollar ile değil,
meşru yollarla kazanabilirsiniz. Eğer meşru yollar-
dan iktidar kazanmanız mümkün değilse, siyaseti
ve particiliği bırakabilirsiniz. Bununla dürüstlüğünü-
zü göstermiş olursunuz. Eğer bu dürüstlüğü göste-
remiyorsanız, siz ve partiniz Türkiye için büyük bir
tehlikedir. Bu tehlikeyi ortadan kaldırmak da, Türki-
yeliler için bir haktır.

CHP liderine şunu da söyleyebiliriz: Eğer o hain
gazetecinin kurtulmasını gerçekten istiyorsanız;
"o gazeteciye o dosyaları ben verdim" diyebilir-
siniz. Kendinizi yakmaya hazır mısınız? Ama me-
rak etmeyin! Sizin için de bir kurtuluş yolu var. Siz
de: "Ben de o dosyaları FETÖ'den aldım" dersiniz,
olur biter... Yani yürüyüş yapmanıza hiç gerek yok!

Not 4: Türkiye, İran, Pakistan ve Rusya da; ABD'
nin Suriye'de  bir PKK/PYD devleti kurmasına izin
vermesinler. Ama bu gayri meşru devleti kurabil-
mek için ABD, Türkiye ve İran'a destek vermekte
olan Rusya'nın desteğini kırmak için Putin'i devir-
meye ve Rusya'yı parçalamaya çalışacaktır. Putin
artık ABD'ye yumuşak davranmaya son vermek
zorundadır.

ABD yönetiminin Suriye'de bir PKK/PYD devleti
kurmaya hakkı yoktur. Onlara ait kantonlar, özerklik
gibi şeyler de kabul edilemez. Eğer ABD yönetimi
orada bir PKK/PYD devleti kurmaya kalkarsa, bu
kurulacak yapı; Türkiye, İran ve Suriye tarafından
yıkılır. Eğer ABD yönetimi bu inadından vazgeçme-
yecek olursa, Müslüman Cihadçılar, ABD'yi Orta-
doğu'dan sürüp çıkarmayı kendilerine görev bilsin-
ler. Eğer ABD olumlu cevap verirse, Müslüman
Cihadçıların harekete geçmelerine gerek kalmaz.

Bakalım ABD yönetimi ne diyecek! Savaş mı iste-
yecek, barış mı isteyecek? Eğer ABD yönetimi ba-
rış istiyorum derse, bunun gereği olarak şunları ye-
rine getirmek durumunda kalacaktır: 1- Suriye'de
bir PKK/PYD devleti kurmaktan uzak duracaktır. 2-
Türkiye, İran, Pakistan, Katar ve Rusya'nın içlerini
karıştırmaktan ve darbecilikten vaz geçecektir. 3-
Ortadoğu'da ve Müslüman Dünya'daki demokratik
hareketleri baltalamaya yanaşmayacaktır. 4- İsrail'e
Filistinlilerin toprak hakkını ödemesi için baskı ve
yaptırım uygulayacak ve ona silah satmaya veya
hediye etmeye son verecektir. 5- Ortadoğu'yu İs-
rail'e göre dizayn etme projesini derhal durdura-
caktır. 6- Arap krallarının diktatörlüklerine arka çık-
mayacaktır. Onları halk çoğunluğunun seçimine
dayanan demokratik veya İslâmî yönetimlere
yöneltmeye çalışacaktır.

Bunların aksini yapan bir ABD yönetimi ise, savaş
istiyor demektir. O zaman Müslüman Cihadçılara
savaşmaktan başka çare kalmaz. Bu savaşa katıl-
mak isteyen Cihadçılar için şu şartın yerine getiril-
mesi gerekir: Bu savaşta savaşla ilgisi olmayan si-
vil halka dokunulmayacaktır. Ancak sivil giyimli as-
kerî personel ve casuslar asker olarak kabul edile-
cek ve gereken savaş ABD ordusuna ve kullandığı
teröristlere karşı verilecektir.

Terör örgütlerinin kurucusu, kullanıcısı ve yöneticisi
olan hem istenen teröristleri iade etmeyen onları
koruyan ABD yönetimi, kendini artık "terörist avcısı"
olarak göstermekten vazgeçmelidir. Bütün gerçek-
ler ortadadır ve ABD, Ortadoğu'da ve Müslüman
Dünya'da tehlike arzetmeye başlamıştır. Bu tehli-
keyi bertaraf etmek, Müslüman Dünya halklarının
ve yönetimlerinin hakkıdır.

Eğer ABD yönetimi: "Ben güçlüyüm. Ancak benim
dediğim olur" diyorsa, bu zâlimce bir duruştur. Bu
zâlimce duruşa ancak savaş açılır. Ama ABD yöne-
timi: "Hak ve adâlet neyi gerektiriyorsa, ben ancak
onu yaparım" derse ve gerçekten hakka ve adâlete
boyun eğerse, Müslüman Dünya'yı kendisine dost
olarak bulur.

Not 5: Eğer Müslüman Kürtler Suriye'de bir devlet
veya özerklik isterlerse, bunun için Türkiye'den,
İran'dan ve Suriye'den onay almak durumundadır-
lar.

Not 6: Bu bildiri, uluslararası diplomatik platformda
paylaşılmıştır.

                                 Tanrı tektir.
          Mehdi ve Mesih O'nun kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın onyedisi, Temmuz başı.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut:    Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *




Keine Kommentare: