TÜRKİYELİLER/EFERANDUMDA NE DİYECEK?
doğru seçim yapmayı isteyen ALLAHın adıyla
Evet, Türkiyeliler
referandumda ne diyecek? Evet
mi
diyecek, hayır
mı
diyecek? Evet mi demeli, ha-
yır mı demeli? Bunun cevabı elinizde hazır olmalı
değil mi? O halde biz de size bu konuda
yardımcı
olmaya çalışalım.
Şu
an "Cumhuriyet" rejimiyle yönetiliyorsunuz ve
Osmanlı soyundansınız. Ama ikisi de "geçmişte"
kaldı. Şimdi size bir "yeni
Cumhuriyet" ve "Osman-
lı'nın Gücü" lâzım. Çünkü yeni bir Cumhuriyet'e
geçmezseniz, "Güçlü Türkiye"ye ulaşamazsınız.
"Osmanlı'nın Gücü"ne sahip olmazsanız, Avrupa'
nın esaretinden ve
vesayetinden kurtulamazsınız.
Şimdi
sahip olduğunuz
Cumhuriyet, vesayetin ve
darbeciliğin esareti altındadır. Cumhuriyetiniz ne
yazık ki hâlâ bu esaretten kurtulabilmiş değildir. A-
ma
referandumdaki "Evet"inizle onu esaretten kur-
tarıp yenilemiş olacaksınız. Cumhurbaşkanlığı Sis-
temi'ne
geçmekle
de, Osmanlı'nın Gücü'nü elde
etmenin
yolu açılmış olacaktır. İşte bu yenileşme
ve güç kazanma yolu, ülkenizi "Süper
Güç"
olma
hedefine
götürecektir. Bu hedefe varmanız ise;
yeryüzündeki
ezilenleri, sömürülenleri, zulüm gö-
renleri
kurtarabilmeniz demektir.
Ey
Türkiyeliler! Bunu niçin istemeyesiniz? İstemek
zorundasınız. Eğer istemezseniz, güçsüzlüğünüz
devam
edecektir. Bu güçsüzlük
ise; sizi bölmek,
parçalamak ve yutmak isteyen Avrupa karşısında
çaresiz
bırakacaktır. Bu çaresizliğe râzı olamazsı-
nız değil mi? O halde güçlü olmaktan başka çare-
niz
yoktur.
Evet, çareniz yoktur! Çünkü 15 Temmuz 2016'da
FETÖ
eliyle Avrupa'dan tepenize bir balyoz indi.
Ama
sizler bu balyozu havada kavrayıp kırıp attınız.
O balyozu
başınıza indiren Avrupa şimdi daha bü-
yük bir
balyozu indirmek isteyecektir ve isteyebilir.
Çünkü
sizin güçlenmeniz
demek, onun esaretin-
den
kurtulmanız
demektir. Avrupa böyle bir kurtu-
luşu isteyemez. İsteyemeyeceği için de yeni bir
darbe
vurmaktan kaçınmaz.
İşte
bu darbeye karşı
"güçlü" olmak zorundasınız. Bu güç için de "birlik"
olmanız şarttır. O halde referandumda fikir ve gö-
nül birliği ederek birliğinizi sağlamalı ve gerekli
gücü
kazanmalısınız. Bu gücü kazanmadığınız tak-
dirde, felâketiniz
yakındır.
Ey
Türkiyeliler! Sizler, yalnız Atatürk'ün değil, hem
Atatürk'ün,
hem Fatih Sultan Mehmed'in ve hem de
Hazret-i Muhammed'in askerlerisiniz. Eğer Hz. Mu-
hammed olmasaydı, Fatih
Sultan Mehmed de ol-
mazdı. Fatih
olmasaydı, Atatürk de olmazdı.
O hal-
de geçmişinizi
inkâr etmeyiniz ve ondaki Atalar sil-
silesini bölmeyiniz, kesmeyiniz. Çünkü sizler, üç
büyüğün de askerlerisiniz. İstiklâl Savaşı'nı da o a-
talara
sahip çıkmakla,
onlar arasında
ayırım yapma-
makla
kazandınız. Bu sebeple bu askerî birliğinizin
bölünmesine
izin vermeyiniz. İzin
verdiğiniz
takdir-
de
elinizdeki parça
hiç
bir işe
yaramaz ve sömür-
geci
Avrupa'nın
sizi parçalayıp yutması kolaylaşır.
Ey
Türkiyeliler! Sömürgeci Avrupa'nın, sömürgele-
rini
kaybettiğini
ve yeni sömürgeler aradığını unut-
mayınız. Onun yeni sömürgesi siz
olabilirsiniz. Sö-
mürge
olabilmeniz için
de kötülükçü
Avrupa sizi
parçalamak isteyecektir. Onun bu isteğini referan-
dumdaki
birliğinizle,
yani "EVET"inizle onun kursa-
ğında
bırakmalısınız.
Ey
Türkiyeliler, unutmayınız! Kötülükçü Avrupa 100
yıl önce Ecdadınızı bölüp parçalamayı bilmiş ve
muradına ermişti. Şimdi yeni bir murat peşindedir.
Elinizdeki
Türkiye, parçalanmış ve yutulmuş Os-
manlı'nın küçük bir parçasıdır. İki dünya savaşında
bu parçanızı da elinizden almak istemişti kötülükçü
Avrupa.
Ama başaramamıştı. Şimdi elinizdeki par-
çayı tekrar ele geçirme teşebbüsünde bulunmak is-
tiyor ve
isteyecektir. Bunun için de sizi bölmeye
muhtaçtır. O halde dikkat ediniz, bölünmeyiniz.
Si-
zin
bölünmeniz ve parçalanmanız, Ecdadınız'ın bö-
lünüp parçalanmasına benzemez. Çünkü Osmanlı'
nın toprakları çok büyüktü ve bu büyük mülkten size
küçük bir parça kaldı. Eğer elinizdeki bu küçük par-
çayı da böldürürseniz, elinizde hiç birşey kalmaz;
sömürgeci
Avrupa'nın
tutsağı
olursunuz.Bu tutsaklı-
ğa
izin mi vereceksiniz? "Hayır" diyorsanız, referan-
dumdaki
"OYUNUZ"da bölünme olmamalı ve
"EVET"te
birlik olmalısınız. "Hayır" dediğinizde sizi
yutmak
isteyen düşmanınıza hizmet etmiş olacağı-
nızı iyi bilmelisiniz.
Başka söze gerek var mı? "Yok" diyorsanız, 16 Ni-
san'daki
cevabınız "EVET" olmalı. Evet'iniz hayırlı
olsun.
İmza:
Mehdiyet Makamı.
Not 1: Ey Türkiyeliler, iyi biliniz: Avrupa
ikidir.Birinci-
si: Hak ve adâlete boyun eymiş
"iyilikçi Avrupa"dır.
İkincisi: Hak ve adâleti dinlemiyen
"sömürgeci Av-
rupa"dır. Sömürgeci
Avrupa sizin düşmanınızdır.
Sakın onun demokrat yüzüne bakıp da onu dost
sanmayınız. Onun size dost olmadığını da "hayır"
kampanyası başlatmasıyla
ve diplomatlarınıza
kö-
tülük
yapmasıyla
zaten gördünüz. O halde referan-
dumdaki
oyunuz, düşmanınızın oyuna benzeme-
melidir.
Eğer
düşmanınız da "evet"e yönelirse,
bu-
na sakın aldanmayınız. Çünkü onlar ağızlarıyla evet
derler,
ama kalpleriyle hayır'dadırlar. Onların içiniz-
deki
dostlarının elleri de sandıkta "hayır" verir.
Ey
Türkiyeliler! Birinci
yani İyilikçi Avrupa'nın belirti-
si şudur: Hakka ve adâlete boyun eğmişlerdir. Bu
sebeple ülkenizin güçlenmesinden ve zenginleş-
mesinden
rahatsız
olmazlar. Sizin güç ve zenginli-
ğinizi
kendi güç
ve zenginlikleri olarak görür, size
destek
verirler, dost olurlar. Diktatörlere yüz ver-
mezler.
Demokrasiye sahip çıkarlar. Teröristlere
dost
olmazlar ve onları
beslemezler. Çıkarları için
değerlerini çiğnemez ve satmazlar.
İkinci
yani Kötülükçü
Avrupa'nın
belirtisi ise şudur:
Hak ve
adâleti ayaklarının altına almışlardır. Bu se-
beple
sizin güç
ve zenginliğinizden
rahatsız
olurlar.
Ülkenizi
parçalayıp yutmak isterler. Bunun için de
teröristlere
sahip çıkarlar.
Devletinizin istediği terö-
ristleri
vermezler. Onlarla müttefik olmaktan çekin-
mezler.
Diktatörlerin ayağının altına kırmızı halı se-
rer ve
onların
elini sıkarlar,
katliamlarına
da göz yu-
marlar.
Mültecileri iter, kakar ve katlederler. Sözle-
rinde
durmazlar ve faşizme
meylederler. Çıkarları
için çiğnemeyecek
değerleri yoktur. Bunun için de-
ğersizdirler. Var sandığınız değerleri
göstermeliktir,
maskedir, aldatmak içindir
veya kendilerine faydalı
olduğu içindir.
Elbette Birinci Avrupa dostunuz, İkinci
Avrupa ise
düşmanınızdır.
Not 2: Ey Türkiyeliler! Dikkatli olunuz ve belirsiz
bir
gelecek için oy
vermeyiniz. Vereceğiniz oy yani ya-
pacağınız
seçim, belirli bir gelecek için
olmalıdır.
Belirli geleceğiniz ise şudur:
Aydınlık
geleceğiniz için.
Bağımsız
geleceğiniz için.
Güçlü geleceğiniz
için.
Süper
geleceğiniz
için.
Tamdemokrat
geleceğiniz
için.
Vesayetsiz
geleceğiniz
için.
Yenileşmiş geleceğiniz için.
İşte
sizin "belirli gelecek"iniz bunlardır. O halde
size
belirsiz bir gelecek vadedenlere aldanmayınız
ve
vaadleri altında
imzası
olmayanların
dâvetlerini
reddediniz.
Not 3:
Türkiye'ye hizmet etmek isteyenler bu bildiri-
mizi
bütün Türkiyelilere ulaştırmaya çalışmalıdır.
Not 4: Şu
linkteki bildirimizden de faydalanabilirsi-
İmza:
Mehdiyet Makamı.
Allah'tan başka ilah yoktur.
Mehdi ve
Mesih O'nun kulu ve elçisidir.
Zaman: Yeni Çağ'ın
onyedisi, Nisan ortası.
Mekan: Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut: Muranizm.
YAYINLAYAN
AVRUPA MURANİSTLERİ
* * *
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen