Freitag, 12. August 2016

TÜRKİYE'DEKİ DARBEYE KATILMIŞ ÜLKE LİDERLERİNE SON DÂVET



          TÜRKİYE'DEKİ DARBEYE KATILMIŞ
             ÜLKE LİDERLERİNE SON DÂVET

         hakka dâvet eden yüce TANRInın adıyla

Türkiye'deki 15 Temmuz Darbesi'ne katılmış ülke
liderlerine son kez söylüyoruz: Eğer bu darbeye
katıldıysanız veya destek verdiyseniz, öne çıkın ve
deyin ki: "Evet, biz bu darbeye katıldık. Ama bunun
çok büyük bir hata olduğunu şimdi anladık. Bir da-
ha böyle bir hata yapmayacağımıza dair söz veri-
yor, Türkiye yönetiminden ve halklarından özür dili-
yor ve verdiğimiz zararın bedelini de ödemeyi ka-
bul ediyoruz."

Eğer böyle derseniz, biz de sizin özrünüzü kabul
ederiz ve dostluğumuz devam eder. Eğer özür di-
lemezseniz, demektir ki; siz bizim düşmanımızsı-
nız. Bu da, aramızdaki ilişkiyi sonlandırır ve koparır.

İçine düştüğünüz bu çıkmazdan kurtulabilmeniz için
size şu yolu da gösterebiliriz: Türkiye'deki darbeye
katılmış veya destek vermiş ülkelerin liderleri yöne-
timden istifa eder veya ettirilir. Onun yerine geçe-
cek olan lider de şöyle der: "Bizden önceki yöneti-
min lideri, ülkenize karşı çok büyük bir hata etmiş.
Bu hata asla kabul edilemez. Onun yerine biz siz-
den özür diliyor ve uğradığınız zararın bedelini de
ödemeyi kabul ediyoruz."

Türkiye yönetimi de bu özrü kabul eder ve o ülkey-
le dostluk ve alış-veriş devam eder.

Türkiye'ye ödenecek darbe zararının faturası şu-
dur: Öldürülmüş 250 insanın kan bedeli. 2200 ya-
ralanmış insanın acı parası. Ve tahrip edilmiş mülk
ve araçların bedeli. Bu zayiatların tutarı ve pahası
iki ülke arasında hesaplanarak tesbit edilir. Bu fatu-
rayı, darbeye katılmış her ülke ayrı ayrı öder.

Bu faturayı ödemeyen ülkeler için Türkiye'nin yap-
ması gereken şudur: Eğer elde geçerli bir delil var-
sa, bu delile istinaden o ülke lideri hakkında uluslar-
arası bir mahkemede dâvâ açılır. Ayrıca o ülkenin
lideri Türkiye'ye giriş yaptığında da hemen tutukla-
nır, cezâsı verilir.

Ey Türkiye'deki darbeye katılmış ülke liderleri! Siz-
leri son kez uyarıyoruz. Geliniz, vakit geç olmadan
gerekli şartları yerine getirerek teklif ettiğimiz dost-
luğu kabul edin. Çok kısa zamanda aleyhinize de-
liller ortaya döküldüğü zaman, vakit geçmiş olacak-
tır. Bu durumda da Türkiye NATO'dan çıkmak zo-
runda kalacaktır. Bu çıkışla da Avrupa, Rusya kar-
şısında zayıf düşecektir. Bu düşüş ise, Avrupa'nın
felâketi demektir.

Amerika Birleşik Devletleri'ne de fazla güvenme-
melisiniz. Çünkü o devlet, iyilikçi bir devlet değil,
çıkarcı bir devlettir. Bunun için çıkarlarına ters bul-
duğu takdirde Avrupa'yı harcamaktan çekinmez.

O halde acele ediniz. Zamanınız daralıyor. Rusya
her an aleyhinizde bir delil ortaya koyabilir. Bu de-
lil ortaya konmadan Türkiye ile olan dostluğunuzu
yenileyiniz. Ama, gereken faturayı ödemeyi kabul
ederek. Yoksa, Türkiye'yi kaybetmiş olacaksınız.

Ey 15 Temmuz Darbesi'ne arka çıkmış ülkelerin
liderleri! Tehditleri bırakın. Erkekçe ortaya çıkın:
"Biz sizin düşmanınız" deyin. Ya da dostluğunuzu
haykırın, geleceğinizi kurtarın.

İmza: Mehdiyet Makamı.


Not 1: Türkiye'deki darbeye katılmış ülkeler Türkiye
ile dost olmayı seçtiklerinde onların sadece bedel
ödemeleri yeterli değildir. Gerekli faturayı ödemek-
ten başka PKK'nın bütün şeflerini Türkiye'ye teslim
etmelidirler. O şeflerin ölüleri de kabulümüzdür. Bu
teslimat yapılmadığı müddetçe Türkiye, darbeye
katılmış ülkelerin dostluğunu kabul etmeyecektir.
Çünkü o ülkelerin Türkiye'ye dost olduklarının isba-
tı, ancak PKK şeflerinin Türkiye'ye teslim edilme-
siyle mümkündür. Eğer ABD de Türkiye'ye dost
olduğunu isbatlamak isterse, darbe ve terör eleba-
şı Fethullah Gülen'i Türkiye'ye iade etmelidir.

Eğer Türkiye'ye darbe vurulmasına yardım etmiş
ülkeler bu şartları reddedip Türkiye'ye ekonomik
ambargo koymaya kalkarlarsa, Türkiye'yi tamamen
kaybedeceklerini bilmelidirler. Gerekli teslimatla-
rın yapılması konusunda Türkiye taviz vermeyecek-
tir. Yani, o teslimatlar yapılmadığı müddetçe Türki-
ye o darbe ortağı ülkelerin dostluğunu kabul etme-
yecektir.

Not 2: Eğer o darbe ortağı ülkeler Türkiye ile dost-
luğu reddedip düşmanlığa kalkar ve ekonomik am-
bargo koymaya kalkarlarsa, Türkiye NATO'dan çık-
mak zorunda kalacaktır. Çünkü Türkiye, tepesine
darbe indirmiş olan ülkelerin askerî birliğinde kala-
maz. Bu durumda Türkiye, Rusya ile şöyle bir an-
laşmaya gidecek ve Rusya'ya diyecektir: "Ben NA-
TO'dan çıkıyorum. Ama karşılığında da senden
Beşar Esad rejiminin çökertilmesini ve diktatörün
cezâlandırılmasını istiyorum. Kabul edersen,
NATO'dan çıktım say."

Not 3: Dünya devletlerine uyarı! Dünyanın 160'tan
fazla ülkesinde okullar açmış ve açmakta olan Fet-
hullah Gülen'in ülkeleri ve devletleri ele geçirme
planının sistemi şöyle işlemektedir: Ele geçirilmek
istenen ülkede önce bir okul açılıyor. Bu okulu aç-
maktaki amaç ise; "ülkeye iyi ve kaliteli gençler ye-
tiştirmek ve kazandırmak" olarak gösteriliyor. Tabii
bu göze gösterilen şey, işin ön tarafıdır. Bir de bu-
nun arka tarafı vardır. Ön tarafı görmüş olan
ülke yöneticileri ve aileler seviniyor ve diyor: "Bu
cemaat ve okulları  ne iyi şey! Çocuklarımız iyi ve
kaliteli insanlar olarak yetişecek." Bu düşünceyle
de çocuklarını F. Gülen'in okullarına yazdırıyorlar.
Yazdırıyorlar ama, bu yaptıkları işin arka tarafını hiç
bir zaman göremiyorlar. Çünkü işin ön tarafındaki
algı, onları hipnotize ediyor. Halbuki işin arka tara-
fında o çocuklar o ailelerin çocukları olmaktan çı-
kıyor, hepsi F. Gülen'in çok akıllı biyolojik robotla-
rı haline geliyor. Ve o çocuklar büyüyüp ülkenin
önemli makamlarına yerleştirildiğinde, devletin em-
rine göre değil, F. Gülen'in emirlerine göre hareket
etmeye başlıyorlar. Bu şekilde o ülkenin devleti de
ele geçirilmiş oluyor. Bundan sonra iş, o ülkenin
yönetimini ele geçirmeye kalıyor. Bundan sonra F.
Gülen ülke yöneticisine: "İktidarı bize bırak" diyor.
Eğer ülke yöneticisi bu emre itaat etmezse, o yö-
netici, işlemediği suçlarla suçlandırılıp ayağı kaydı-
rılıyor. Bu ayak kaydırma başarılı olmazsa, iş, as-
kerî darbeyle yönetime el koymaya kadar gidebili-
yor. Bunları yapmak, F. Gülen için zor olmuyor.
Çünkü yetiştirmiş olduğu öğrenciler eliyle bütün ku-
rumlar ele geçirilmiş olduğundan F. Gülen'in önüne
fazla engel çıkmıyor. Ülke yöneticisi ise ancak aya-
ğı kayrırıldığında veya darbe yediğinde uyanabili-
yor. Fakat iş işten geçmiş oluyor. Bir bakıyor ki,
bütün kurumlar F. Gülen tarafından ele geçirilmiş
ve kendine ait bir tek adam kalmamış!

Ülke, devlet ve yönetimlerinin Fethullah Gülen ta-
rafından ele gecirilmesini istemeyen ülke liderleri,
ya onun okullarını kapatmalı, ya da o okulları onun
elinden almalı ve öğretmenlerini de değiştirip, ken-
di öğretmenlerini yerleştirmelidir. Aksi halde o okul-
lar, ülkeyi ele geçirmenin truva atları olarak faaliyet
göstermeye devam edecek ve günün birinde ülke-
niz sizin olmaktan çıkacaktır. Fethullah Gülen, okul-
ları bulunduğu ülkeleri 15-20 yıl içinde ele geçirebi-
lir. Eğer F. Gülen'in okulları 15-20 yıldır ülkenizde
faaliyet gösteriyorsa, tehlikedesiniz demektir. Üste-
lik ABD'ye diklenen bir ülke iseniz, tehlike çok daha
büyüktür! Her an bir askerî darbe yiyebilirsiniz.
Aman dikkat!

Fethullah Gülen'in Türkiye'nin devlet sırlarını bazı
ülkelere vermesi ise, yutmak istediği devletlerin
önüne attığı bir yemdir. Bu yemi yiyenler bilmelidir
ki, F. Gülen tarafından yutulmaktadırlar.

Fethullah Gülen'in ülkeleri ele geçirmekteki tek a-
racı okullar değildir. Onun bir de istihbarat ayağı
vardır. Bu ayak ile önemli bulduğu kişileri dinletiyor.
Bu dinlemelerde o kişinin zaaflarını, kusurlarını, gü-
nahlarını, kirli işlerini yakalayıp, bu sırlarla o kişiyi
esiri haline getiriyor ve onu istediği gibi kullanabi-
liyor. İş adamlarını haraca bağlayabiliyor. F. Gülen'
in her ülkede çok iyi yetişmiş istihbarat elemanları
vardır ve onlar hiç boş durmuyorlar. Tabii bu adam-
lar Türkiye hesabına değil, F. Gülen hesabına çalı-
şıyorlar. F. Gülen de, ABD hesabına çalışmaktadır.
Onun bu çalışması da, ABD'lilerin gönlüne yerleşe-
bilmek ve onları avucunun içine alabilmek içindir. F.
Gülen, ABD'li parlamenterleri, onlara bağışta bulu-
narak ele geçirmektedir. Bu yüzden ABD'li parla-
menterler Gülen aleyhinde konuşamazlar. Çünkü
F. Gülen tarafından yemlenmektedirler. Yemlenen
kuş, yemleyicinin "kötü" olduğuna hükmedebilir mi?

Not 4: Bu bildiri, Allah'ın gerçek Mehdisi Mehmed
Nur'an tarafından tasdik edilmiştir.

İmza: Mehdiyet Makamı.


                     Allah'tan başka ilah yoktur.
          Mehdi ve Mesih O'nun kulu ve elçisidir.

Zaman:  Yeni Çağ'ın onaltısı, Temmuz Darbesi'nin
yirmi üçüncü günü.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı ve Hakka dâvet.
Boyut:   Muranizm.

                                                   YAYINLAYAN
                                       AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                       *   *   *





Keine Kommentare: