Freitag, 25. März 2011

NATO OPERASYONLARINA MUHALEFET EDENLERE DUYURU!

NATO OPERASYONLARINA
MUHALEFET EDENLERE DUYURU!

Libya diktatörü Kaddafi'ye karşı yapılmakta olan NATO Operas-
yonu'na muhalefet etmekte olan bir kısım laiklerin ve müslümanların
nazarlarına şu iki noktayı arz etmek istiyoruz:

Birincisi: İran lideri Ayetullah Humeyni, İran Şahını devirirken 30
bin devrım muhalifini yok etti. Bu kadar insanı yok etmek, İran Li-
deri'ne helâl miydi, haram mıydı? Şimdi Libya diktatörünün isyancı
halkı ezmesi karşısında NATO'nun, Kaddafi'ye savaş açması, niçin
haram olsun?

Denilebilir: "Onunkisi İslâmiydi."
Biz de deriz: NATO'nunki de "insanî"dir.
Buna da itiraz edilip denebilir: "Hayır! NATO'nunki şeytanîdir.
Çünkü bazı menfaatleri için bu operasyona katılıyorlar."
Bu halde biz de sorarız: Diktatörlerin zulmüne kim dur diyecek?

İkincisi: NATO'nun Ortadoğu'da bulunması istenmiyorsa, bu hal-
de Türkiye, bütün sorumlulukları üstüne alarak: "Diktatörlüklere
karşı gereken savaşı ben veririm" deyip, diktatörlüklerden kurtul-
mak isteyen Ortadoğu halklarına arka olsun ve gereken operas-
yonları yapsın. Acaba Türkiye yalnız başına böyle büyük bir yükün
altına girebilir mi? Girmek ister mi? Baş edebilir mi? Eğer "ederiz"
derse, buyursun, hemen işe koyulsun! NATO da bir kenarda dur-
sun, karışmasın... Tabii buna cevap verilirken, bir PKK'yı bitireme-
miş Türkiye'yi göz önüne alarak cevap verilsin. Acaba hangisi daha
isabetlidir? NATO ile birlikte hareket etmek mi, yoksa yalnız başı-
na kalmakla mı? Yoksa hem kendisi birşey yapmamak ve hem de
NATO'yu durdurmak mı?

Hem Türkiye'nin vermiş olduğu kararı da unutmayalım: "Türkiye,
Libya halkına silah doğrultan taraf olmayacaktır!" Yani Türkiye,
Libya diktatörüne karşı olsa da silahlı bir eylemde bulunmayacak-
tir. Eeee! Bu zalim diktatöre karşı kim savaş verecektir? Halkın ye-
terli gücü yoksa, baskaşından yardım isteyecektir tabii ki. Çünkü
diktatörlerin polisi ve askeri vardır. Halk belki buna karşı bir silah
da bulamayacaktır. Ne yazık ki bazı devrimler kansız ve savaşsız
olamıyor. Her diktatör de hemen kaçıp gitmiyor.

Ortadoğu diktatörlüklerden temizlenmeden de İslâmlı ülkelerin birli-
ğinden söz edilemez. Bu durumda bu bölge temizliğine kavuşuncaya
kadar NATO'nun onun üzerinde söz sahibi olmaya devam etmesi
kaçınılmaz görünüyor. Bu görüntü karşısında Türkiye, NATO'yu
dizginleyen bir güç olabilir.

Not: Ortadoğu'nun sıhhatine kavuşabilmesi için, onun diktatörlük-
lerden arındırılması gerekiyor. Bu arındırma için de, Türkiye'nin
liderliği ve önderliği gereklidir. Türkiye bunu kabul etmezse, bu
boşluğu Avrupa ve Amerika doldurmak zorunda kalacaktır. Bunu
da o bölgenin müslüman halkları kabul edemeyeceğinden, iş yine
Türkiye'ye kalır. Türkiye, bu yükümlülüğünden kaçmamalıdır.

Zaman: Yeni Çağ'ın onbiri, Mart sonu.
Mekan: Avrupa.
Makam: Duyuru.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANİSTLERİ
* * *

Keine Kommentare: