Dienstag, 10. November 2009

"İSA ALLAH'IN RUHU" MU?

(Vatikan Kendini Sorgulamalidir)

"ISA ALLAH'IN RUHU" MU?


cocuksuz ve ortaksiz ALLAHin adiyla

Isa "Allah'in ruhu" degildir. Aksine, Isa "Allah'tan bir ruh"tur. Ikisinin
arasindaki farki görmek zorundayiz.

Yani: "Isa Allah'in ruhudur" dediginiz zaman, Allah ile Isa'yi e$itlemis
olursunuz. Allah ise bu e$itlenmeyi kabul edemez. Cünkü yaratik Ya-
ratan'a e$it olamaz. Allah da "teklik" ister, ortakliktan ve yarattiklariy-
la e$itlenmekten hoslanmaz.

Kur'anda Nisa suresinin 171. ayetinde bu hakikatin temeli $öyle bil-
dirilmis: "... Isa Meryem'e atilmis bir kelime ve Allah'tan bir ruhtur."

"Allah'tan bir ruh olmak" nedir?

"Allah'tan bir ruh olmak", Allah'in Kendisi olmak degil, Allah'tan cik-
mis bir "eylem" olmaktir. Yani nasil, kitap Yazar'dandir; ama kitap,
Yazar degil ve Yazar da kitap degilse, Isa da Allah'tan bir "ruh"tur,
ama bu ruh, Allah degildir. Yani Allah, Allah'tir; Isa da, Isa. Yani
Tanri Tanri'dir, insan da insan. Ikisi birlesik degil ve birlestirilemez.
Ancak Isa ve insan, kendi ba$ina varliklar degil, Allah'in "yaratmasi"
dirlar.

Bütün insanlar ve hayvanlar, melekler ve seytanlar Allah'tan bir ruh
ta$ir. Bu ruh ise, Allah'tan bir "emir"dir. Bu emir ise, varliklarin kendi
vücutlarini yönetme ve hareket ettirme kanunudur. Hic bir varlik, Allah'
tan bir ruha sahip olmakla Allah'la e$it olamaz.

Meselâ insan, biyolojik canli bir robot yapsa, bu robot insana e$it o-
labilir mi? Hayir, olamaz! Cünkü bu robot, insanin bir "yaratigi" ve bir
"üretimi"dir. Eger insan kendini, ürettigi robotla e$it kabul ederse, in-
san kendini ve yaraticiligini silmis olur. Bu ise kabul edilemez. Eger
robot da: "Ben artik seninle e$idim" dese, onun yaraticisi olan insan:
"Hop! Dur bakalim. Yaratik oldugunu unutma ve haddini a$ma. Sen
benim e$idim degil, ancak yaratigimsin" diyecektir.

I$te insanin ve Isa'nin Allah karsisindaki durumu da budur. Isa'nin in-
sandan tek farki ise, onun babasiz olarak yaratilmasi ve Allah'in El-
cisi olmasidir. Insan hem anneli ve hem babali olarak yaratilmaktadir.
Ilk insan Âdem ise, hem annesiz ve hem babasiz olarak yaratilmistir.
Bu durumda biz: (Asla olamaz!) "Âdem'in anne-babasi Allah'tir" mi
diyecegiz? Kesinlikle hayir! Cünkü Allah Âdemi "yaratti", "dogurma-
di". Cünkü ezelî ve ebedî bir varlik olan Allah'in dogmaya ve dogur-
maya ihtiyaci yok. Hem Âdem de Allah'tan bir ruh ta$ir. Ama bu ruh,
Âdem'i "Allah'in oglu" haline getirmez ve getirmemistir ve getiremez.
Cünkü yaratik, Yaratan'a ogul olamaz! Cünkü Yaratan bir baba gibi
dogurtmaz, ancak bir Tanri gibi dogurtturur. Yani Tanri, babanin da
üstündedir.

O halde "Isa'nin gercek dini"ne ulasabilmek icin, Isa'yi "Allah'tan bir
ruh" olarak kabul etmeliyiz. Ama Allah'in Kendisi ve e$idi olarak de-
gil. Eger onu Allah'in Kendisi ve e$idi olarak kabul edersek, bu, Al-
lah'in ilahligina tecavüzdür. Allah da, bu tecavüzü siddetle cezalandi-
racagini bildirmistir.

"Dogurma" ile "yaratma"yi bir sayabilir miyiz?

Bir sayamayiz. Cünkü "dogurma", canlilarin varliklarini sürdürebilmele-
ri icin Allah tarafindan konulmus bir kanun ve bu kanunun erkek ile di-
$inin birlesmesiyle meydana gelen bir i$lemidir. "Yaratma" ise, zihinde
tasarlanan ve üretilen ve zihin di$inda meydana getirilen bir sanatkârlik-
tir. Bunun icin meselâ kitap "dogurulmaz", ancak yazilir veya yaratilir.
Bir Yazar'in -hakiki anlamda- kitap "dogurabilmesi" icin, önce kitabin
bir annesinin olmasi ve Yazar'in da bu anneyle "birlesmesi" gerekir. Bu-
nun tabii gercekle bir ilgisi yoktur ve olamaz. Böyle tabirler hakiki an-
lamda degil, ancak "mecâzi" anlamda kullanilabilir. Bir Yazar'in "cok
dogurgan" oldugu söylenirse, bunun "cok yazan", cok üreten", "cok
yaratan" demek oldugunu anlamaliyiz. Ama böyle mecâzi tabirler
Allah hakkinda kullanilamaz.

I$te bu yüzden ne fiziksel anlamda ne de ruhsal anlamda Hz. Isa'nin,
"tanriogullugu"yla ve Allah'in da "babalik"la bir ilgisi yoktur ve olamaz.

Hem Tanri (yukarida da bahsettigimiz gibi) bir erkek gibi dogurtmaz,
ama bir Tanri gibi dogurtturur. Cünkü O'nun erkeklik ve disilikle bir
ilgisi yoktur. O, cinsiyet üstü bir varliktir; cinsiyetin ve bütün spermle-
rin de yaraticisidir. Isa'nin babasiz dogumunu da bu gercekle deger-
lendirmeli, inancimizi düzeltmeliyiz. Tanriyi insanlastiran yakistirma ve
ifadelerden uzaklasmali, O'nun yüceligini cüceltmemeli ve kirletmeme-
liyiz.

Dolayisiyla Hiristiyanlar Isa hakkinda ancak; "o, Allah'tan bir kelime-
dir; o, Allah'tan bir ruhtur; o, Allah'in bir mûcizesidir ve o, Allah'in bir
Elcisi'dir" diyebilirler. Bundan fazlasini, yani o, "Allah'in ogludur" veya
"Allah Isa'dir, Isa da Allah'dir" veya "Isa ile Allah birdir" diyemezler.
Derlerse, Hz. Isa'nin gercek dinini bozmus ve onu Allah katinda ge-
cersiz hale getirmis olurlar.

"Ücleme"yi savunan Hiristiyanlar: "İncil'e göre, üç ayrı Allah değil, üç-
lübirlik (Baba, ogul, ruhül kudüs)ten oluşan tek Allah vardır" diyorlar.
Peki, bu ne demektir? Yani: Üc ayri Allah yoktur. Ama "Isa ile Ruhül-
kudüs Allah seviyesindedir" demektir. Yani yaptiklari, Allah'in tekligi-
ni sözde parcalamiyorlar, ama Allah'i üc parcadan meydana getirip,
(sözde) O'nu bütünlestiriyorlar! Yani "Allah tektir. Ama bu teklik, üc
(parca)dan olu$an bir tekliktir. Yani "Isa ve ruhülkudüs olmasa, Allah
Allah olamaz" gibi bir mânâyi üretmis oluyorlar. Eger kasdettikleri mâ-
nâ gercekten buysa, bu, Allah'in ilahligina tecavüzdür. Cünkü Allah,
Allahlik icin Isa'ya ve Kudüs'ün ruhuna muhtac bir aciz degildir.

Öyle ise dikkat edelim: Isa'yi yüceltmek hakkimizdir. Fakat onu, Allah
seviyesine cikarmaya ve O'nunla e$itlemeye hakkimiz yoktur. Hiristi-
yanlarin yapmakta olduklari ücleme de, Isa'yi Allah'la e$itlemekten
baska birsey degildir. Allah ise bu e$itlenmeyi kabul edemez ve etmi-
yor. Cünkü, yaratikla Yaratan bir ve e$it olamaz. Isa ile Allah da bir
ve e$it degildir. Cünkü Isa, Meryem'den dogmus bir "yaratik"tir, ezelî
bir varlik degildir. Bunu kabul edenler: "Isa Allah'in kulu ve elcisidir"
demek zorundadirlar. Yoksa, "Allah üc kisiden meydana gelmistir"
diyenler, dinlerini bozmus olurlar ve bozuyorlar.

Evet, Islâmiyette de: "Hersey Allah'tan ibarettir" veya "kâinat yoktur,
Allah vardir" veya "Allah ile kâinat birdir" diyen tarikatci mânevî sar-
hoslar vardir. Fakat biz Kur'anlilar, onlarin sözlerini dinin esasi haline
getirmiyoruz ve buna izin vermiyoruz. Cünkü onlarin sarho$ca sözleri,
Kur'anin "birleme" ögretisine zittirlar. Hiristiyanlar da Allah'in ilahligina
tecavüz olan üclemeyi, Isa dininin esasi olmaktan cikarmalidirlar. Ve
ancak bu cikarma ile dinlerini "Gercek Din" haline getirmis olurlar.

Eger Hiristiyanlar dinlerini "Gercek Din" haline getirmek isterlerse, söy-
leyecekleri $udur: "Isa Allah'in kelimesidir", "Isa Allah'in mûcizesidir",
"Isa Allah'in Elcisidir", "Isa Allah'tan bir ruh'tur". Bu sözler disinda bir
gercek yoktur.

Eger Hiristiyanlar Isa'nin "Gercek Dini"ne ulasmak isterlerse, $u nok-
tayi da iyi ayirdetmek durumundadirlar: "Isa, Allah'in ruhu degil, Allah'
tan bir ruhtur." Bu iki ifadenin arasindaki fark $udur:

"Isa, Allah'in ruhudur" dediginiz zaman; (ilk ba$ta da degindigimiz gibi)
"Allah Isa'dir, Isa da Allah'dir" demis olursunuz. (Nitekim onlar da bu-
nu böyle kabul ediyorlar.) Fakat bu kabullenis dogru degildir. Cünkü
Isa, Allah'taki ruhun tamami degil, O'ndan sadece kücük bir soluktur.
Yani: "Isa Allah'in ruhu degil, Allah'tan bir ruhtur."

Bu böyle kabul edilmedigi takdirde, Allah ile Isa aynilastirilmis olur.
Fakat bu aynilastirma, Allah'in tekligine ve ortaksizligina tecavüzdür,
inancta sapmadir. Cünkü: "Ogul babadandir. Ama baba ogul degildir.
Ogul da baba degildir." Yani baba, babadir; ogul da oguldur. Ikisi
birlestirilemez. Baba ile ogulu bir ve ayni görmek, bir hatadir. Allah
ile insan arasindaki farki görmemek ise, ondan daha büyük hatadir.

O halde ayni sekilde (fakat Allah ile insan arasindaki farki gözeterek):
"Isa, Isa'dir; Allah da Allah'dir. Allah Isa, Isa da Allah olamaz" demeli-
yiz. Cünkü Isa, "Allah'in ruhu" degil, "Allah'tan bir ruh"tur. Yani Allah'
in bütün ruhu Isa'da degil, O'ndan sadece kücük bir soluk Isa'dadir.

Demek Isa, "Tanri'nin ruhu" olamaz. Ancak "Tanri'dan bir ruh" olabilir.
"Tanri'dan bir ruh" olmakla, "Tanrioglu" olmak da ayni seyler degildir.
Fakat bazi Hiristiyanlar bunlari ayni seyler olarak görmekte ve göster-
mektedir. Ama ayni seyler degildir. Cünkü: "Tanri'dan bir ruh" olmak,
"Tanri'ya ait olmak" demektir. "Tanrioglu olmak" ise, "ogul büyüdügün-
de ve baba öldügünde, ogul babanin yerine gecer" demektir. Tanri ö-
lümsüz olduguna göre, bu ne demek oluyor? Hiristiyanlarin anlayisina
göre bu; "Isa, Tanri'nin yaninda, Tanri'ya e$ ebedî veliaht" olur. Ama
burada sormak durumundayiz: "Tanri insan gibi aciz bir varlik mi?
Yoksa mutlak kadir mi?" Elbette ki Tanri, "mutlak kadir"dir. Mutlak
kadir olmazsa, o Tanri olamaz.

Öyle ise demektir ki: "Allah'tan baska ilah yoktur. Isa, Allah'in kulu ve
elcisidir."

I$te Isa Dini'nin Allah hakkindaki gercek $ahitligi budur.

Bu gercekler i$iginda bütün Hiristiyanlar ve Vatikanlilar inanclarini göz-
den gecirmeli ve neye inanip neye inanmayacaklarina karar vermelidir-
ler.

Hiristiyanlar ve Vatikanlilar bu gercekleri kabul etmezlerse ne olacak?

Olacak olan $udur: Gercek gercegi göstermek icin Hazret-i Isa'nin
gökten yere inmesinden baska care kalmayacak. Ve bu gercegin orta-
ya cikmasi icin Allah onu cok yakinda mutlaka yeryüzüne indirecektir.
Fakat o gökten indigi ve yeryüzünün mânevî kralligini ele aldigi zaman,
Vatikan'in fonksiyonu bitecek. I$te kiyamet yaklastiginda "kilisenin
göge cekilmesi olayi"nin ic yüzü budur. Cünkü o zaman ortada apacik
canli bir Hz. Isa bulunacagindan, Vatikan'in ve Papalig'in bir anlami
kalmayacak ve Papalik da sona erecektir. Bununla birlikte Hz. Isa'nin
öldürülüsünü sembolize eden Haç'in da bir anlami bulunmayacak ve o
da Hz. Isa tarafindan kirilip atilacaktir. Böylece Hz. Isa'nin "Gercek
Dini" de ortaya cikmis olacak ve modernlesmis Islâmiyetle birleserek,
insanlik "Yeni Din"ine kavusacaktir.

Hz. Isa gökten yere inmeden, Vatikan neler yapmalidir?

10 yil icinde gökten yere inecegini düsündügümüz Hz. Isa'nin tekrar
dönüsünden önce Vatikan kendi icinde bir "ic sorgulama" yapmalidir.
Bu sorgulamada kendine yöneltecegi sualler $unlardir:

1- Hz. Isa gökten inip: "Ben, Allah'in oglu degil, sadece Elcisi ve Mû-
cizesiyim" dediginde, Vatikanlilar buna ne cevap vereceklerdir?

2- Hz. Isa'nin "Allah'in ruhsal oglu" oldugu nasil gercek olabilir? Ilâhî
Ruh, "dogurur" mu, "yaratir" mi? Eger Ilâhî Ruh sadece yaratirsa, Isa'
ya yakistirilan "ogulluk" sifati nasil gercek olabilir? Cünkü Hz. Muham-
med'den önceki bilgisiz Hiristiyanlarin, Isa'nin "babasiz dogumu" karsi-
sinda ona "Tanrioglu" sifatini yakistirmalari normal olabilir. Fakat Hz.
Muhammed'den sonraki Hiristiyanlarin Kur'an'da bildirilen Hz. Isa ger-
cekleri ve özellikle tibbin gerceklestirdigi babasiz dogum olan "tüp be-
bek" olayi karsisinda Hz. Isa'yi hâlâ "Tanrioglu" olarak görmeleri nasil
normal olabilir?

3- Isa Tanri'nin e$idi ve ortagi midir? E$idi ve ortagiysa, Isa bu e$id-
lik ve ortakligi hangi hakla kazanmistir? Ve Tanri, bölünemez olan tek-
ligini hangi gerekceyle parcalamis ve bu parcalardan birini Meryem'
den dogma Isa'ya yüklemistir? Yoksa Tanri, acze veya ölme ve öldü-
rülme korkusuna mi düsmüstür de, Isa'yi ogul ilân edip Tanriligin gele-
cegini saglama almak istemistir? (Ama unutmayalim: Ölümlü ve aciz
olana Tanri denemez.)

4- Vatikan'in elinde bulunan "secilmis Inciller"in kaynagi olan bütün es-
ki Inciller, Isa'nin "Tanrioglu" oldugu hakkinda mutabik midir? Muta-
bik degilse ve Tevrat'ta da Tanri herhangi bir "Babalik" ilâninda bulun-
mazken ve Kur'an'da da Tanri, Isa'nin babasi olmayi reddederken ve
Isa da, Incil'de kendini cok büyük bir cogunlukla "insanoglu" diye ta-
nimlarken, Vatikan daha hangi delile dayanarak Isa'yi "Tanrioglu"
kabul etmektedir?

Evet, Vatikan bu sorgulamayi yapip, sonucunu dünya kamuoyuna a-
ciklamali ve Hiristiyanlik inancinin ne oldugu hakkinda insanligi bir net-
lige kavusturmalidir.

GERCEKLERI GÖSTEREN
COCUKSUZ VE ORTAKSIZ ALLAH'A HAMDOLSUN!

Zaman: Yeni Cag'in dokuzu, Ekim sonu.
Mekan: Avrupa.
Makam: Inceleme ve Cevaplama.
Boyut: Muranizm.

YAYINLAYAN
AVRUPA MURANISTLERI
* * *

Keine Kommentare: