Mittwoch, 27. November 2013

SAYIN NETENYAHU, OBAMA VE RUHANİ'NİN DİKKATİNE!


  SAYIN NETENYAHU, OBAMA VE RUHANİ'NİN
                               DİKKATİNE!
 
elçiler göndererek insanları uyaran yüce TANRInın
                                      adıyla
 
İsrail hükümeti, Batı Şeria'da işgal altındaki toprak-
larda 800 konutluk yeni Yahudi yerleşim birimi inşa
edilmesi kararını onayladığını bildirmiş.
 
Bu bildiriye karşı Allah'ın Mehdisi Mehmed Nur'an
da bildiriyor ki: "Yahudi yerleşim birimi inşaatlarına
başlandığı tarihten itibaren İsrail'e 1967 sınırlarına
geri çekilmesi için verilmiş (Aralık sonu 2017) olan
süre, 6 ay kısaltılacaktır. Buna göre, eğer İsrail,
2017 yılının Haziran sonuna kadar 1967 sınırlarına
geri dönmezse, İslâmlı ülkelerin birleşik ordusu ta-
rafından ona savaş açılmak zorunda kalınacaktır ve
bu savaşta 4 milyon İsrailli ölecek ve geri kalanı da
Birleşik İslâm Ordusu'na esir düşecektir."
 
İsrail Hükümeti, yerleşim birimleriyle ilgili kararı aca-
ba niçin onayladıİsrail'in başına dert açmak için
mi? Ama bu onaylama, İsrail başbakanının başını
yakabilir! Çünkü İsrail halkı canını yoldan bulmadı.
İsrail'e karşı bir savaş açıldığında 4 milyon İsrail'li-
nin yok olacağını düşünen bir İsrail vatandaşı, ken-
dini bu kıyımdan kurtarabilmek için önlem almak zo-
runda kalacak ve işgal topraklarında yeni yerleşim
birimleri açmak ve 1967 sınırlarına dönmemek fiil-
leriyle bu savaşa sebebiyet vermekte ve İsrail hal-
kının geleceğini tehlikeye atmakta olan İsrail baş-
bakanına düşman olacaktır. Bu düşmanlığın gereği
olarak da başbakan Netenyahu, radikalleşmiş İsrail
halkı tarafından öldürülebilir. Bunun için sayın Ne-
tenyahu'nun hayatı tehlikeye girmektedir.
 
Hayatı tehlikeye girmiş olan yalnız Netenyahu değil-
dir. İran'la nükleer anlaşmaya varmış olan başkan
Obama'nın da hayatı tehlikededir. Çünkü bu anlaş-
ma İsrail'in aleyhine olduğu için, Amerika'daki İsra-
il Lobisi, başkan Obama'yı öldürtebilir. Bundan son-
ra başkan Barack Obama'nın kendine çok dikkat et-
mesi gerekiyor. Kendisine çok dikkat etmesi gere-
ken bir lider de, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'
dir. Çünkü İran'lı radikallerce "büyük şeytan" kabul
edilen Amerika'yla İran Cumhurbaşkanı anlaşmaya
varmıştır. Bu anlaşmadan rahatsız olan İran'lı radi-
kaller, Ruhani'yi ortadan kaldırmak isteyecektir. Or-
tadan kaldırılmak istenen bir lider daha vardır. O
da: Suriye diktatörü Beşar Esad'dır. Suriye'yi felâ-
kete götüren Esad, felâketin daha da büyümemesi
için kendi rejimindeki anti Esadçılar tarafından ya-
kında yok edilebilir. Haydi Suriye diktatörü yok edil-
meyi çoktan hak etti diyelim. Fakat diğer üç liderin
koruma altına alınması gerektiğini belirtmek zorun-
dayız. Bununla birlikte, eğer İsrail başbakanı, atma-
ya devam edeceği yanlış adımlar yüzünden İsrail
halkı tarafından öldürülecek olursa, bu öldürülmeye
üzülmemiz mümkün olmayacaktır ve "kendi etti,
kendi buldu" demek zorunda kalacağız.
 
Not: İslâmlı ülkelerin ordularıİsrail'e verilmiş olan
süreye dikkat etmeli ve ona karşı savaş için gerekli
hazırlıklarını yapmalıdırlar. Ayrıca İsrail, -nükleer
silahlarına güvenip- yanlış adımlar atmaya devam
ederek ona verilmiş olan süreyi daha da kısaltma
yoluna gidebilir ve: "Ben 1967 sınırlarına dönmeye
niyetli değilim; İslâmlı ülkelerin ordularına karşı sa-
vaşmaya hazırım" da diyebilir. Bu meydan okuma
şıkkına karşı da İslâmlı ülkelerin orduları, daha he-
saplı olmalı ve gereken savaş planlarını hazır et-
melidirler. İsrail'in "nükleer bir güç olduğu" da hesa-
ba katılarak gerekli nükleer tedariki hemen yapılma-
lıdır. İslâmlı ülkelerin "biz İsrail'e karşı savaşmayız"
demesi ihtimaline karşı da, Gönüllü Müslüman Sa-
vaşçılar, bir korsan orduyu hazır hale getirmelidir.
İslâmlı ülkeler, İsrail'in arkasında olduğu düşünülen
ülkelerden çekinmemelidir. Çünkü ne Avrupa, ne
Amerika, ne Rusya ve ne de Çin; İsrail'in atacağı
yanlış adımlara ve onun haksızlıklarına destek ve-
remez.
 
İsrail'e destek veren ülkeler şunu unutmamalıdır:
Ortadoğu, İsrail'e göre değil, ancak hak ve adâlete
göre şekillendirilebilir. Hak ve adâleti çiğneyenler
ve çiğnetenler ise, barış dostu olamaz!
 
Zaman:  Yeni Çağ'ın onüçü, Kasım sonu.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Uyarı.
Boyut:   Muranizm.
 
                                                  YAYINLAYAN
                                      AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                      *   *   *

Montag, 25. November 2013

DERSHANELERİN KAPATILMASIYLA İLGİLİ BİR HAKEMLİK İSTEYENLER İÇİN KARAR

   DERSHANELERİN KAPATILMASIYLA İLGİLİ
     BİR HAKEMLİİSTEYENLER İÇİN KARAR
 
           hükmedenlerin en iyisi ALLAHın adıyla
 
Dershanelerin kapatılmasını isteyen devletliler ve
onların kapatılmasına itiraz eden dershaneciler e-
ğer bir hakemlik isterlerse, Hazret-i Mehdi'nin kararı
şudur:
 
Dershaneciler, devletin dershaneleri kapatmasına
karşı itirazlarında kendilerince haklı görünüyor. Fa-
kat onların hakkından daha büyük ve önemli bir hak
daha vardır. O da, "devletin hakkı"dır. Bu hak ise:
Nasıl bir ülke iki başbakanla yönetilmezse, bir dev-
letin de millî eğitiminde ikilik olmaz, olamaz. Ders-
haneler ise, (faydalı oluyor görünseler de) millî eği-
time ikilik sokan bir faaliyettir. Bu faaliyetin son bul-
ması ve buldurulması gerekir. Millî eğitimdeki bu
"şirk", sonsuza kadar süremez, sürmesi istenile-
mez. Hangi parti iktidarda olursa olsun, bu dersha-
ne şirkini ortadan kaldırmak zorundadır. Madem AK
Parti hûkümeti, bu zorunluğu yerine getirmek üzere
bir insiyatif almış ve karara varmıştır, dershaneciler
de bu karara saygı duymalıdırlar.
 
Alışılmış dershanecilik düzeninin devlet tarafından
ortadan kaldırılacak olması elbette dershanecileri
ve taraftarlarını sıkıntıya sokacaktır. Fakat millî eği-
timdeki şirkin son bulması için de bu sıkıntıya kat-
lanmaktan başka çare yoktur. Zaten dershanelerin
kapatılmasını istemeyen Fethullah Gülen Hoca da
ilk beyanatlarında "bu sıkıntıya sabretmekten baş-
ka çare yok" şeklinde sözler sarfetmiştir. Dersha-
neciler bu sözün arkasında dururlarsa, gelecek için
doğru ve isabetli bir adım atmış olurlar. Çünkü ö-
nemli olan önce devletin ve milletin bekâsıdır,
dershaneciliğin bekâsı değildir.
 
Dershaneciler, üzerlerine düşen sabrı yüklenirken,
dershaneleri kapatma kararı almış olan hûkümet
de, millî eğitimi aczden ve noksanlıktan ve öğrenci-
leri dershanelere muhtaçlıktan kurtaracak çalışma-
ları gerçekten yapmalı, dershanecilerin sabrını bo-
şçıkarmamalı ve aldığı kararın altını hakikaten
doldurmalıdır. Aksi halde yönetimi elinde tutan par-
ti, iktidarını kaybetme rizkiyle karşı karşıya kalır.
 
Dinde şirki kabul etmeyen dershane taraftarı din-
darlar, millî eğitimdeki şirkin ortadan kaldırılması i-
çin de gereken desteği devlete ve hûkümetine ver-
meliler ve uğrayacakları sıkıntılara karşı da sabrı,
bir vazife ve sorumluluk saymalıdırlar.
 
Bu konudaki kavganın sürüp gitmesi ise, devlete ve
millete fayda getirmez, zarar verir. Kavga derhal bi-
tirilmelidir.
 
İslâmlılar Dünyası'nıİmam ve Halifesi:
Mehmed Nur'an
 
Zaman:  Yeni Çağ'ın onüçü, Kasım sonu.
Mekan:  Avrupa.
Makam: Hakemlik.
Boyut:   Muranizm.
 
                                                  YAYINLAYAN
                                      AVRUPA  MURANİSTLERİ
                                      *   *   *